Yerel seçim sonrası ana gündem ekonomi

31.03.2024 tarihinde Türkiye’de yapılacağı açıklanan yerel seçimler tamamlandı. Türkiye genelinde CHP % 37,76, AKP % 35,48, Yeniden Refah % 6,19 ve DEM parti ise % 5,70 oranında oy aldı. Büyük şehirlerde CHP başarısını artırırken, AK parti ise 21 yıl sonra ikinci parti konumuna geriledi. Siyasi kanat ve iş dünyasından yerel seçim konuşmaları ve hayırlı olması temennileri sonrasında gündeme tekrardan ekonomi geldi. Ankara’da balkon konuşması yapan Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan orta vadeli ekonomi programını ve 12. Kalkınma planını kararlılıkla uygulayarak enflasyonu düşürme hedeflerinin devam ettiğini açıkladı. Ardından Hazine bakanı ve Maliye bakanı Sn. Mehmet Şimşek’te programa sıkı sıkı bağlı olduklarını ve hedeflerinin tek haneli enflasyon olduğunu açıkladı. Yapısal reformlar ve kamu harcamalarını kısıtlayıcı tedbirlerden bahsetti. İş adamları derneği, İstanbul Ticaret Odası, Borsalar odası üst düzey yetkilileri de iş dünyası olarak seçimlerin hayırlısıyla bittiğini ve gündemin ekonomiye dönmesini istediklerini açıkladılar.
TL faizlerinde yeni rekor
TCMB 22 Mart 2024 tarihinde sürpriz bir kararla seçimlerden önce politika faizini 500 baz puan artırarak % 50’ye çıkardı. Aynı tarihte mevduat faizlerinin % 59,52’ye, kredi faizlerinin ise % 70’e kadar çıktığı gözlemlendi. Aynı zamanda tüketici faizleri ise % 80’e kadar yükseldi. Böylelikle piyasa faizlerini belirleyen politika faizlerindeki kopukluk da yeniden toparlandı. Yüksek finansman maliyetlerinin enflasyonla beraber ekonomiyi de soğutması bekleniyor. Keza ekonomik gidişat beklentisi için önemli bir gösterge olan PMI verisi mart ayında 50’ye geriledi. Nisan ayında artan faizlerin de etkisiyle 50’nin altına inmesi ve ekonomik durağanlığın başlaması son derece muhtemel görünüyor. 
Yabancılardan iyimser tahminler
Amerikan yatırım bankası Goldman Sachs’ın ekonomistleri yerel seçimlerin tartışmasız geçmesi ve ekonomi yönetiminin ekonomik programdaki kararlı duruş açıklamalarının yapılmasıyla birlikte Türk lirasının geçmiş aylara göre daha iyi bir performans sergileyeceğini açıkladılar. Zira seçim öncesi yine merkez bankası rezervlerinde yaşanan erime ve yabancı sermaye çıkışları piyasaları olumsuz etkilemişti. Mevcut ekonomi politikasının devamıyla cari açıktaki düzelmenin de etkisiyle ilerleyen dönemlerde yabancı yatırım girişlerinin başlayacağını öngörüyorlar. 
Sonuç olarak faizlerin yeniden düşmesi ve enflasyonun kırılması için tüketici ve şirketlerin yanısıra kamu harcamalarının da kısılması son derece önem arz ediyor. İşaret edilen limitlendirme ve yapısal reformlar bu süreçte hayli etkili olacaktır. Söyemlerin eyleme geçmesini ise takip ediyor olacağız… ilk etapta yatırımlar tarafında yükselen Türk lirası mevduat ve tahvil faizlerine portföyün tümü olmasa dahi belirli bir kısmın kaydırılması söz konusu olacaktır. Keza yanlış ekonomi politikalarının oluşturduğu hasar ve güvensizliğin kazanılması zaman alacak ve bu güven oluşumunu eylemler belirleyecektir.