Birleşmiş Milletler nezdinde 2024 yılı “Dünya Mutluluk Raporu” yayımlandı. Raporun hazırlanması bağımsız uzmanlar tarafından yapılırken, aynı zamanda kurumsal olarak Oxford Üniversitesi, Birleşmiş Milletler Küresel inisiyatifi, Gallup gibi bazı uluslararası araştırma şirketleri ve bazı vakıfların katkıları ile de desteklenmiştir.
Ülkelere göre mutluluğun seviyesini ölçmek ve sınıflandırmak için 7 ana kriter belirlenmiştir. Bu çerçevede ülkelerde baz alınan ana unsurlar aşağıda listelenmiştir;
1. Kişi başına düşen milli gelir
2. Devletin sağladığı Sosyal Destek
3. Sağlıklı Yaşam Beklentisi
4. Hayat Seçimlerindeki özgürlük
5. Cömertlik
6. Ülkedeki Yolsuzluk Algısı
7. Bölgesel Yaşam Şartları
En mutu, en mutsuz ülkeler ve bizim yerimiz
Birbiriyle ilişkisi olan 7 kriter gelişmiş ülke olmak veya gelişmemiş ülke olmak adına birbirini etkileyen önemli faktörlerdir. Örneğin ülkede yolsuzluk yüksek ise, sağlık, devlet desteği, kişi başına düşen milli gelir de düşüş olur. Kamuda yaşanan yolsuzluklar tüm toplumun ekonomi, sağlık ve yaşam şartlarını olumsuz etkiler. Bu çerçevede tüm belirlenen kriterler baz alındığında Finlandiya son 5 yıl içerisinde mutluluk ve refahta dünya birincisi olmaya devam etmiştir. Finlandiya’yı mutluluk ve refahta sırasıyla Danimarka, İzlanda, İsveç, İsrail, Hollanda ve Norveç takip etmiştir. Kötü örnek olarak Afganistan ise 5 yıldır dünya sonuncusu gelmiş ve mutluluk puanı 5 yıl içerisinde her sene azalarak devam etmiştir. Diplomatik ilişkileri iyi olan ve kuvvetler ayrılığının, liyakatin, kamu da şeffaflığın olduğu demokrasi ile yönetilen Finlandiya birini iken şeriatla uygar yönetim fonksiyonları olmayan bir biçimde yönetilen Afganistan ise sonuncu konumda kötüleşmeye devam eden bir vaziyettedir.
Yunanistan geçirdiği ağır mali krizin ardından 2020 yılında 82 sırada yer alırken 2024 yılında 64’üncü sıraya kadar yükselmiştir. Türkiye ise 2020 yılında 79’uncu sırada Yunanistan’ın önünde yer alırken 5 yılda 7 kriter kapsamında yaşadığı bozulmalar sonucunda 2022’de 112’inci sıraya kadar gerilemiş ve 2024 yılında 98’inci sıraya çıkmıştır. Dünya mutluluk ortalamasında olan ülke ise 71.inci sırada yer alan Moldova ve savaşta olmasına rağmen 72. Sırada yer alan Rusya’dır. Kıbrıs’ı incelediğimizde ise Güney 2024 yılında biraz gerileme yaşansa dahi dünya ortalamasının üzerinde bir konumda yer alıyor. KKTC ise 2020 yılında dünya ortalamasının üzerindeyken Türkiye’deki bozulmayla beraber mutluluk ve refahta hızla gerilemeye başlamış ve 2023 yılında ortalamanın altına düşerek 79. Sıraya gerilemiştir. Maalesef son iki yılda ise Dünya Mutluluk Endeksinde Kuzey Kıbrıs son iki yılda listeden çıkarıldığı için tam olarak gidişatın nerde olduğunu sefalet endeksine bakarak gözlemleme şansımız olacaktır.
Sefalet endeksi
Nobel ödüllü Amerikalı iktisatçı Steve Hanke tarafından yeniden formüle edilmiş haliyle endeks enflasyon oranı, işsizlik oranı ve faiz oranı toplamının ekonomik büyüme oranından çıkarılmasıyla hesaplanıyor. Böylelikle eksi uygulamadaki enflasyon oranı artı işsizlik oranı formülü geliştirilmiş ve daha hassas ölçüm yapan bir endeks oluşturulmuştur.
Sefalet Endeksi = (Enflasyon Oranı + İşsizlik Oranı + Faiz Oranı) – Büyüme Oranı
Türkiye 2023 yılı sonunda Hanke sefalet endeksinde 108,5 puanla dünyada 7. sıraya çıkmıştır. 2022 yılında 10. sırada yer almaktaydı. Endeksi olumsuz etkileyen en büyük faktör enflasyon oranı olarak belirtildi. KKTC’de ise durum mali bağımlılıkla birlikte Türkiye’ye paralel gitmiş ve sefalet endeksinin yükselmesindeki en önemli faktör yüksek enflasyon olmuştur. Bu durumda KKTC sefalet endeksi listesine konmuş olsaydı dünyada Türkiye’nin hemen üzerinde 6. Sırada yer alacaktı. Sefalet puanı en yüksek ülkeler ise sırasıyla Arjantin, Venezuela, Lübnan, Suriye, Zimbabve olmak üzere Sudan beşinci sırada yer almıştır. Sefaleti yüksek olan ülkelere ve toplumlara için ekonominin babası Adam Smith’in sözleriyle noktalamak istiyorum; “Fakirlerin asıl trajedisi beklentilerinin fakirliğidir. Bireylerinin çoğu fakir ve sefalet içinde olan bir toplum hiç kuşku yok ki gelişemez ve mutlu olamaz. Her bireyin kendi koşullarını iyileştirmeye yönelik doğal çabaları, dışarıdan yapılacak herhangi bir yardımdan çok daha yararlıdır ve toplumda servet ve refahın artması için yeterlidir.”
Not: Tablolar yazar tarafından hazırlanmış ve veriler resmi farklı sitelerden alınmıştır (TÜİK, KKTC İstatistik Kurumu, TCMB. KKTCMB).