Herkese hayırlı pazarlar. Bugün sizlere üç makamın ülke ekonomisi ve kamu maliyesi üzerine kamuoyuna demeçlerini rakamsal verilerle siz okuyucularıma açıklamaya çalışacağım. Vatandaş olarak ülke ekonomisinin ve kamu maliyesine ait detayları sizler de incelediğinizde ülke ekonomisinin ve kamu maliyesinin ne durumda olduğunu anlayacaksınız. Peki kim bu üç makam. Üç makam; Başbakan Sn. Hüseyin Özgürgün, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Sn. Serdar Denktaş ve Ekonomi ve Enerji Bakanı Sn. Sunat Atun’dur. İsterseniz bu üç makamın kamuoyuna açıklamalarına bir göz atalım.
Başbakanımız Sn. Hüseyin Özgürgün; “Devrim sayılacak birçok yatırıma imza attık, ödemeler dengesinde artıya geçtik. Devlet bütçesinde artı var. Varolan kaynakları harekete geçirdik. Bugün UBP-DP hükümeti hiçbir borcu olmayan mali hiçbir sıkıntı çekmeyen bir noktaya geldi.” Ayrıca Sn. Başbakan; iktidarda olduğu bir buçuk yıllık sürede ülkede hiçbir ekonomik sıkıntı kalmadığını ve devletin hiçbir borcu bulunmadığını belirtti. (kaynak: //www.brtk.net/basbakan-ozgurgun-bir-bucuk-yilda-ekonomik-sikintilar-asildi/)
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Sn. Serdar Denktaş; “Yoğun çabalarımız sonucunda 1974’ten bu yana ilk kez bu yıl KKTC bütçesi 470 Milyon TL artıya geçmiş durumdadır. Her yılın Kasım ayında başlayan ve piyasaya negatif bir endişe olarak yansıyan “Acaba 13. Maaşlar ödenecek mi?” korkusu bu yıl yok.” (kaynak: https://www.facebook.com/SerdarDenktas/?hc_ref=ARTET650P7X7DReV5RsVtnieYDKw5EFrhf3gDvAvjgW2apTrhYAsK0KA6tm3lAyAYOY&fref=nf)
Ekonomi ve Enerji Bakanı Sn. Sunat Atun; “KKTC gelişmeye, büyümeye devam ediyor. 2009’a göre yıllık turist sayısını 350 binlerden 1 buçuk milyona çıkardıklarını ve yolcu hareketlerinin 850 binden 4 milyonu bulmak üzeredir. KKTC’nin ihracat rakamlarının 90 milyon Türk lirasından 300 milyon Türk lirasına dayandı. Dolayısıyla KKTC’nin gelişmeye, büyümeye devam etmektedir.” (kaynak: //www.brtk.net/atun-kktc-gelismeye-buyumeye-devam-ediyor/)
Yukarıdaki açıklamalara bakacak olursak, gerçekten ülke ekonomisinin ve kamu maliyesinin çok iyi noktada olduğunu anlarsınız. Gerçekten ülke ekonomisi son yedi yılda çok iyi bir durumda mı? Ben sizlere verilere dayanarak ve kaynak göstererek ülke ekonomisinin ve kamu maliyesinin durumunu anlatmaya çalışacağım. Siz okuyucularımız vereceğim verilere bakarak ülke ekonomisi iyi mi kötü mü karar verirsiniz. Bu üç makam; demagojı mi yapıyor? Popülizm mi yapıyor? Gerçekleri mi ifade ediyor? Yoksa bu açıklamalar ile siz vatandaşlarımızı kandırmaya mı çalışıyorlar? İşte rakamlar;
Ülke ekonomisi ve kamu maliyesinin son yedi yılındaki verilerini bir tablo ile açıklayalım.
• Yukarıdaki tabloya baktığımız zaman ne anlıyoruz. Asgari ücretin dolar bazında neredeyse her yıl eridiğini rahatlıkla söyleybiliriz. 2011 yılında 775 USD olan asgari ücret 2017 yılında 577 USD olduğunu ve yaklaşık olarak asgari ücret maaş alan birinin maaşının 198 USD daha az aldığını görmekteyiz. Bu da ülke insanımızın inanılmaz boyutda geçim sıkıntısı yaşadığını ve refah seviyesinin gerilediğini gösteren en önemli veridir.
• Yedi yıllık süreçde ortalama döviz kuru olarak USD baktığımızda yedi yılda USD’ın Türk Lirası karşısında % 224 değer kazandığını söyleyebiliriz.
• İhracat verilerine baktığımızda ise 2011 yılında 153 milyon USD olan ihracatımızın 2017 yılında 103 milyon USD olduğunu ve yaklaşık olarak 50 milyon USD ülke ihracatımızın geriledediğini söyleyebiliriz. Halbuki Ekonomiden Sorumlu Bakanımız Türk Lirası üzerinden ihracat rakamlarını açıklayarak şark kurnazlığı yapmaktadır.
• İthalat verilerine baktığımızda ise 2011 yılında 1,700 milyon USD olan ithalatımızın 2017 yılında 1,597 milyon USD olduğunu ve yaklaşık olarak 103 milyon USD ülke ithalatımızın geriledediğini söyleyebiliriz. Hemde 2011 yılına göre 4 kat artan öğrenci sayımıza ve ülkeye gelen turist sayısına göre ithalat oranlarımız düşüş göstermiştir. Demek ki ülkede inanılmaz boyutda artan bir kayıt dışı ekonomi canavarı yaratılmıştır.
• İhracatın ithalatı karşılama oranı (%) ise 2011 yılında %9 iken bugün Devlet Planlama Örgütü tahminlerine göre 2017 yılı sonunda % 6,4 olarak gerçekleşektir. Bu da ülkenin daha fazla dışa bağımlılığının artığının en büyük göstergesidir.
• Bütçe açığı 2011 yılında yapılan yapısal dönüşüm sorasında 2012 yılında gerileyen bütçe açığımız 2017 yılında TC/KKTC Ekonomik işbirliği protokölündeki ev ödevlerini yerine getirmediğimiz için, 2017 yılı sonunda yine 2011 yılındaki bütçe açığı büyüklüğüne ulaşılacaktır. Bütçe açığına ilişkin gerek Başbakan gerekse Başbakan Yardımcımızın açıklamaları gerçekle bağdaşmamaktadır. Çünkü KKTC Maliye Bakanlığı’nın (//www.maliye.gov.ct.tr/i/mozka/butce/raporlar/GGG201709.pdf) resmi internet sitesinden de anlaşılacağı üzere Eylül 2017 Bütçe açığımız eksi 75 milyon Türk lirasıdır. Ayrıca KKTC’nin iç borç miktarı olan yaklaşık 6 milyar TL’dir. Bu miktarın faizi’nin ödenmesi için ayrılan ödeneğin Eylül 2017 sonu itibarıyle sadece %1,71 ödenmiştir. Kısaca ne Bütçemiz artı vermekte ne de borcumuz yoktur söylemi gerçekle bağdaşmamaktadır.
• Kişi başına GSYIH (bir ülkenin gayri safi yurtiçi hasılası (GSYİH) o ülkenin nüfusuna bölündüğü zaman ise, kişi başına düşen GSYİH elde edilir.) 2011 yılında 15,403 USD iken günümüzde Devlet Planlama Örgütü verilerine göre 2017 yılı sonu tahmini 12,135 USD olacağı beklenmektedir. Kısaca ülke insanımıza milli gelirden ayrılan kaynak yedi yıl sonunda 3,268 USD gerilemiştir. Ülke insanımız yıllara göre fakirleşmektedir.
• Reel Büyüme Hızımız ise 2011 yılında % 3,9 büyürken Devlet Planlama Örgütü verilerine göre 2017 yılı sonu Ülke Ekonomimiz % 2,7 büyüyecektir. Demek ki KKTC Ekonomisi bırakın Büyümeyi geriye doğru gitmektedir.
• Gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) (bir ülkenin ekonomik büyüklüğünün birkaç ölçütünden biridir. GSYİH, GSMH'den farklı olarak, bir ülke sınırları içerisinde belli bir zaman içinde, üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin para birimi cinsinden değeridir.) 2011 yılında 3,878 milyon USD iken Devlet Planlama Örgütü verilerine göre 2017 yılı sonunda 3,447 milyon USD olarak gerçekleşecektir. Yaklaşık yedi yıl önceki GSMYİH 437 milyon USD daha az üretim yapmışık anlamını taşımaktadır.
Yukarıdaki tablodaki veriler ve benim yapmış olduğum değerlendirmeler neticesinde sözkonusu üç makamın kamuoyuna açıkladığı gibi Ülke Ekonomisi ve Kamu Maliyesi’nin iyiye gittiğini söyleyebilirmiyiz??? Yoksa ülke ekonomisi patinaj çekmeye devam mı ediyor??? Acaba yakında vatandaşın sınavına hazırlanmak için vatandaşa şirin görünme derdinde mi bu üç makam sahibi siyasetçilerimiz??? Ne dersiniz??? Rakamlar mı gereçek yoksa sözkonusu bu üç makamdaki kişilerin söyledikleri???