Diyalog Gazetesi
2016-05-22 09:18:16

KKTC Kamu Yönetimi Üzerine Reform Önerileri-I

Levent HIZAL

22 Mayıs 2016, 09:18

KKTC devletinin etkin, etkili ve güvenilir olabilmesi için toplumun gereksinimlerine ve tercihlerine uygun bir işlev portföyü olması ve bu işlevleri kamusal kaynakları en verimli şekilde değerlendirerek yerine getirmesi gerekmektedir. Gelişmis ülkelerde; devletin en genel anlamda piyasa aksaklıklarına müdahale etmek ve toplumsal eşitsizlikleri gidermeye yönelik iki temel işlevi olduğu kabul edilmektedir. Devletler bu işlevleri geleneksel olarak üç düzeyde ele alınabilir.
a. Asgari İşlevler, piyasa aksaklıkları alanında: kamu malı niteliğindeki kamusal mal ve hizmetlerin üretimi (örn: sağlık, eğitim, adalet, savunma, güvenlik, makroekonomik yönetim vb.) ve toplumsal eşitsizlikler alanında: yoksullukla mücadele veya afetzedelere yardım olarak sınıflandırılabilir.
b. Ara işlevler, piyasa aksaklıkları alanında: çevrenin korunması gibi dışsallıklar; su, elektrik, telekomünikasyon gibi, doğal tekel alanlarına ilişkin düzenlemeler, tüketicilerin korunması, mali piyasaların düzenlenmesi ve izlenmesine ilişkin işlevler ve toplumsal eşitsizliklerin giderilmesi alanında: sosyal güvenlik sisteminin oluşturulması, 
c. Aktif işlevler; piyasa aksaklıkları alanında: özel sektör faaliyetlerinin eşgüdümüne yönelik, yatırım ortamının iyileştirilmesi, teşvik, kümelenme, organize sanayi bölgeleri gibi uygulamalar, toplumsal eşitsizlikleri gidermeye yönelik olarak, toplumda fırsat eşitliğini sağlamaya ve varlıkların yeniden bölüşümüne ilişkin aktif politikalar.
1980’lerden sonra globalleşen Dünya ile birlikte gelişmiş ülkelerdeki kamu yönetim reformları KKTC’ye pek uğramamıştır. KKTC’ye uğramayan ve dünyada ortaya çıkan bu “yeni kamu yönetim” anlayışı bir paradigma olarak yansımaktadır. Kamu reformu alanında KKTC’yi diğer ülkelerden ayıran ve uygulama aşamasında dikkate alınması gereken iki önemli unsur vardır: KKTC’nin ölçeği ve çok zayıf kurumsal kapasitesidir. İşte bu iki unsura bakılarak KKTC Kamu Yönetimi’ne ait önerileri üç başlık altıda katagori edebiliriz. KKTC Kamu Yönetimi önerileri: 
1. Devletin Merkezini güçlendirmek,
2. Mali yönetim ve personel sistemini modernize etmek,
3. Kamu Hizmetleri’ni iyileştirmek.
Siz okuyucularıma bu hafta sadece 1. önerim olan “Devletin Merkezini Güçlendirmek” ana başlığı altındaki önerilerimi aktaracağım. Haftaya ise 2. Ve 3. önerimi paylaşacağım. 
1. Devletin merkezi güçlendirilmeli, düzenleme karar alma ve koordinasyon işlevleri etkinleştirilmelidir;
Devletin merkezini güçlendirmekten anlaşılması gereken devletin, Başbakanlık, Maliye Bakanlığı gibi, merkezinde yer alan, karar alma, düzenleme – denetleme, mevzuat hazırlama gibi devletin işleyişi açısından temel uygulama ve koordinasyon işlevleri olan kurumların kapasitesini iyileştirmek, iş süreçlerini modernize etmektir. KKTC devletinin merkezi güçlendirilmeli, düzenleme, karar alma ve koordinasyon işlevlerinin etkinleştirilmesini alt katogrilere ayıracak olursak;
1.1. İstatistik ve Araştırma Dairesi yeniden yapılandırılmalı ve resmi istatistik programı hazırlanmalıdır;
İstatistik ve Araştırma Dairesinin mevcut yapı ve işleyişinin gözden geçirilmesi ihtiyacı AB müktesebatına uyum sürecinde ve T.C ile yapılacak olan 2016-2018 protokolünde de gündeme gelmiştir. İstatistik ve Araştırma Dairesi yeniden yapılandırılmalıdır. Daire’nin iyi örneklere uygun şekilde, işlevsel açıdan bağımsız bir daire olarak örgütlenmesi faydalı olacaktır. 
1.2. Politika Tasarımı ve Mali Yönetim’de orta vadeli program uygulamasında bütçe harcamaları da uyumlu olmalıdır;
KKTC için kısa-orta vadede uygulanabilir bir politika çerçevesinin Bakanlar Kurulu tarafından imzalan üç yıllık bir Orta Vadeli Program (OVP) hazırlanması çok olumlu olmuştur. Orta vadeli bu programın ülkenin makro-ekonomik hedefleriyle uyumlu olarak kamunun gelecekteki 3 yıl boyunca hangi alanlarda ne tür öncelikleri, hangi amaçlarla gözeteceğine ve bu öncelikler için ne tür bir kaynak tahsisi yapmayı öngördüğüne, bu kaynak tahsisin harcamacı kuruluşlara ne şekilde dağıtılacağına ilişkin malumatı içermesi gerektiği düşünülmesi gerekmektedir. Orta Vadeli Programın uygulamaya dönüşmesi temelde bütçe süreci ile mümkün olacaktır. Dolayısıyla Maliye Bakanlığı ve kaynak tahsisi sürecinde söz sahibi olan merkezi kurumların OVP’de yer alan politika öncelikleri ve hedefleri ile bütçe sürecindeki harcama önceliklerinin tutarlılığını gözetmesi ve uygulama sonuçlarının izlenmesini gerçekleştirmesi gerekmektedir. Kısa ve orta vadede ulusal politika çerçevesi işlevini de Orta Vadeli Programın yüklenmesi öngörülmelidir. 
Bütçeler öncelikle “ihtiyaçlar” değil “imkânlar” çerçevesinde hazırlanmalıdır. Özellikle KKTC gibi oldukça dar bir mali alanı olan ülkeler açısından bu, özellikle böyledir. Bu nedenle OVP bağlamında bütçe süreci tamamen yenilenmelidir. İmkânlar Maliye Bakanlığı tarafından OVP kapsamında belirlenmeli, kuruluşlar ihtiyaçlarını bu imkân sınırlamaları kapsamında önceliklendirmelidir. 
1.3. Politika ve koordinasyondan sorumlu güçlü bir merkezi yapı oluşturulmalıdır;
Karar alma sürecine (Bakanlar Kurulu) yakın, merkezi ve güçlü bir birim olmalıdır. Başbakan ile yakın bir işbirliği içinde çalışabilmelidir. Diğer bakanlık ve kurumlar üzerinde koordinasyon ve yönlendirmeye imkân veren güçlü bir yapı olmalıdır. İdari kapasite açısından gerekli yetkinliğe sahip olmalı ya da bu yetkinlikleri oluşturup geliştirmeye müsait bir yapı olmalıdır. Yukarıdaki ilkeye paralel olarak insan kaynakları sistemi uzmanlığı ve kariyeri esas almalıdır.
Yukarıdaki işlevleri yapacak olan, başbakanlığa bağlı yeni bir Politika ve Koordinasyon Merkezi kurulmasıdır. Bu merkez müsteşar seviyesindeki bir yönetici başkanlığında kurulmalı ve yasal bir yapı oluşturulmalıdır. Bu merkez, bakanlıklarda ve bakanlıklara bağlı dairelerde bulunan kamu çalışanlarından oluşmalıdır. Bu kamu çalışanları en az yüksek lisans mezunu olmaları, on yıllık kamu tecrübeleri olması ve konularında uzman olduklarına inanılan kişlerin politika ve koordinasyon merkezine intibak ettirilmesi ile oluşturumalıdır. Merkez çalışanları için Türkiye ve başka ülkelerde eğitim programları geliştirilmelidir.
1.4. Bakanlar kurulunun politika‐koordinasyon gündemi genişletilmelidir
Bakanlar Kurulu’nun toplantı sayısı ve süresini artırmak. Bakanlar Kurulu’nun gündemine gelen iş sayısını azaltmaktır.
1.5. Bakanlıklarda politika‐koordinasyon işlevleri oluşturulmalıdır
Bakanlık bünyelerinde politika oluşturma ve koordinasyondan sorumlu bir-kaç uzman görevlendirilmesidir. Aslında KKTC’de kamu yönetiminin mevcut örgütlenmesi çerçevesinde Bakanlık merkez teşkilatlarının ana işlevi bu olmalıdır. Bakanlıkların Kuruluş İlkeleri Yasası’nın ekinde yer alan 10 bakanlıktaki 253 kadroda büyük bir ağırlık oluşturan idari görev ve destek hizmetleri kadrolarının bir program dahilinde makul bir düzeye indirilerek politika oluşturma, koordinasyon, analiz, izleme, değerlendirme gibi uzmanlığa dönük yeni kadroların tanımlanması, böylece zaman içinde sınırlı sayıda, yetkin uzmanlardan oluşan ve kariyer ve teknik yeterliği esas alan bir yapıya geçilmesi gerekmektedir.
1.6. Müsteşarlar Kurulu kurumsallaştırılmalıdır
Müsteşarlar Kurulu’nun çalışma usul ve esaslarını belirleyen bir yönetmelik veya genelgeyle düzenlenebilir.
1.7. Mevzuat ve yasa yapma süreci iyileştirilmelidir
Mevzuat Dairesi’nin kuruluş yasası değiştirilmeli, kadro sayısı artırılmalı ve Şubelere işlerlik kazandırılmalıdır. Merkez, yalnızca bakanlıklardaki mevzuat hazırlama birimlerinden gelen tasarıları denetleme görevi yanında, bir yönlendirme ve özelde bir eğitim kurumu olarak da çalışmalı ve hukukçuların yasa yapma tekniği konusunda eğitim çalışmalarını yürütmelidir. Merkezi Mevzuat Dairesi’nde ve bakanlıklarda yeterli kapasite oluştuğu aşamada, mevzuata hazırlığına ilişkin bütün ön hazırlığın, hukuki görüş oluşturmak da dahil olmak üzere tek elde, Merkezi Mevzuat Dairesi’nde toplanması konusu değerlendirilmelidir.
Ayrıca, mevzuat hazırlık sürecine sivil toplumun katılımının sağlanmalıdır. Mevzuat hazırlamada uyulması gereken usul ve esaslara ilişkin düzenleme yapılmalı, rehber hazırlanmalıdır.
Haftaya iki konumuz olan, Mali yönetim ve personel sistemini modernize etmek ve kamu hizmetlerini iyileştirmek üzerinde önerilerimi siz okuyucularıma paylaşacağım. 
Günümüz kamu yönetimini bir paragraf olarak açıklayacak olursak; kamu yönetimi disiplini, yeni kamu yönetimi anlayışı, çoğulculuk, etkili yönetişim anlayışları çerçevesinde işletmecilik anlayışına doğru açılım sağlamaktadır. Bu açılım, kimi çevrelerce kapitalist ve liberal doktrinin kendisini yeniden üretmesinin bir aracı olarak değerlendirilmektedir... 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.