TC Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan ‘ın KKTC heyetini kabul ederken “"Vatandaşlıkları neden yapmıyorsunuz? Bu konuda adım atılması gererekir" söylemi ile nüfus konusu KKTC’nin gündeminde nerde ise birinci sırayı aldı. Gerçek anlamda KKTC ekonomisi için insan sayısına ihtiyaç var mı? Bu insan sayısı vatandaşlık verilerek mi çözülmeli? İşte bu hafta bu sorulara cevap arayacağız.
KKTC’nin 2011 genel nüfus sayımına göre 294,906 kişiden oluşmaktadır. KKTC’nin yüzölçümü ise 3,355 km²’dir. Yani KKTC’nin nüfus yoğunluğu yaklaşık olarak 88 kişi/km²’dir. Rum kesiminin (Güney Kıbrıs) nüfus yoğunluğu ise yaklaşık olarak 140 kişi/km²’dir. Avrupa Birliği’nin nüfus yoğunluğu ise yaklaşık olarak 112 kişi/km²’dir. Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfus yoğunluğu ise yaklaşık olarak 99 kişi/km²’dir.
Bir ülkede nüfus neden önemlidir? Nüfus; genel anlamıyla belirli bir zamanda, belirli bir bölgede yaşayan bireylerin toplamı olarak tanımlanabilir. Nüfus ayrıca ekonomik kalkınmada fiziki planlamanın ve her sektörün planlanması sırasında bilinmesi gereken öncelikli, sosyal ve demografik bir olgudur.
KKTC’de son yıllarda gerek Yüksek Öğrenim sayesinde gerekse Turizm sayesinde ülke nüfusunda bir artışla birlikte Ekonomik aktivitelerin devam etmesi sağlanmıştır. Son 2-3 yıllık süreçde gerek Avrupa Birliği gerekse en yakın komşumuz olan Rum kesiminde ekonominin gerilediğini, işsizlik sayısının artığını söyleyebilmekteyiz. Fakat Yüksek Öğrenim ile gerek istihdam gerekse öğrenim için KKTC’ne gelen yabancı uyruklu öğrenciler sayesinde KKTC ekonomisi canlılığını korumuştur. KKTC’de Yüksek Öğrenim için yaklaşık olarak, 2014-15 öğrenim yılında KKTC’de öğrenim gören öğrencilerin 41,694’ü TC uyruklu, 13,668’i KKTC uyruklu, 20,127’si ise 3. ülkelerden gelen öğrencilerdir. Yani KKTC’de toplam 61,821 kişi yabancı uyruklu yüksek öğrenimde eğitim alarak ülke ekonmisine katma değer kattığı aşikardır. Turizm sektöründe ise, KKTC’de 2014 yılında turist olarak yaklaşık 1,366,077 kişi geldi. Bunun 1,020,577’si TC’den ve 345,500 ise diğer ülkelerden gelmiştir.
Son iki üç yıllık dönemde gerek Turizm gerekse Yüksek Öğretim sektörlerinin öncülüğünde reel sektör odaklı ekonomiye geçiş konusunda ilerlemeler olmuş ve ülke ekonomisi ilerlemeye devam etmiş ve Dünya’daki global kriz aslında KKTC ekonomisinden teğet geçmiştir. Teğet derken verilerle sağlamlaştıralım. Örneğin işsizlik oranı; Güney Kıbrıs’da 2014 yılında %16.1 iken KKTC’de bu oran %8,3 olmuştur. GSYH Reel Büyüme Hızları; Güney Kıbrıs’da 2014 yılında % -2,3 iken KKTC’de bu oran %4,3 olmuştur.
Yukarıda anlattığım gerek Turizm gerekse Yüksek Öğretim sektörleri KKTC ekonomisine katma değer kattığını, istiğdam sağladığını ülkede üretilen mal ve hizmetlerin tüketilmesini kısaca ekonomik bir aktivitenin devamını sağlamıştır. Bunu sağlarken en önemli unsur KKTC’ye gelen insan sayısıdır. KKTC’ye gelen insan sayısının artması ile üretilen mal ve hizmetler tüketilmiş, katma değer yaratılmıştır. Ayni zamanda KKTC’ye gelen insan sayısına hizmet vermek için istihdam sayısı artmış ve yine katma değer yaratılmıştır.
Yukarıda açıkladığım örneklerle KKTC nüfus yoğunluğu (kişi/km²) en az nüfus yoğunluğu olan ülkeler başında gelmektedir. Nüfus yoğunluğu gerek Turizm gerekse Yüksek öğrenim alanlarına hizmet vermek açısından son derece önemlidir. Ülkemizin en önemli iki sektörü olan bu iki sektör için insan gücüne ihtiyacımız olduğu aşikardır. Ayrıca yakın zamanda ülkeye gelecek olan Turist sayısı için 3,000,000 kişi ve öğrenci sayısını da 120,000 kişi hedefi koyuyorsak, hızlı bir şekilde nüfus artırımına ihtiyacımız olacaktır.
Olası bir Kıbrıs çözümü neticesinde mevcut nüfus yoğunluğumuz sayesinde Kıbrıs adasında azınlık duruma düşeceğimiz de aşikardır. Hal böyle iken, planlı bir şekilde ya ülke insanının çuğalması için çocuk başına teşvik vereceksin ya da son zamanlarda gündemde yerini koruyan yeni vatandaşlık başvurularını hızlandırmalıyız. Çünkü ülke nüfus yoğunluğunu enazından Avrupa Birliği’nin nüfus yoğunluğu oranına taşımalıyız. Tabii ki bunu yaparken plan ve programlar dahilinde yapmamız kaçınılmazdır. Geçmişdeki gibi plansız ve programsız vatandaşlık vermek hem ülke insanına hemde ülke toprağına yapılacak en büyük ihanettir. Dolayısıyla yeni hazırlanan “Daimi İkamet İzni Yasası’’’nın süreler(ikametgah) açısından daha makul bir seviyede olması ve de alınacak olan harç ve ücretler açısından daha makul bir seviyede olması sağlanarak başvurucuların da daha rahat ve insan haklarına yakışır birşekilde yararlanmalarını sağlamalıyız. Ayrıca 2015 yılında yasalaşan “Daimi İkamet İzni Yasası” ile uygulamaya başlayan “Beyaz Kimlik” uygulaması son derece ülke ekonomisi açısından önemlidir. Şöyle ki; beyaz kimlik alan her kişi çalışma yaşamı açısından kayıt altına alınacaktır. Ayrıca Beyaz kimlik almaya hak kazanan kişilerin KKTC’de her yıl çalışma izni, ikamet izni çıkarmasına gerek kalmayacak, bu kimlik kartı ile vize kısıtlaması olmadan KKTC’ye serbest giriş çıkış yapabilecek.
Kısaca ülke ekonmisinin gelişmesi nüfus ile doğru orantılıdır. Yani gereklidir. Fakat nüfus artırımı plan ve projeler dahilinde olmalıdır...