Yukarıdaki tabloya göre, 2018 Mali yılı bütçesi 2017 Mali yılı bütçesine oranla yaklaşık % 16 oranında gider artışı % 20 oranında da gelir artışı öngörülmüştür. Bildiğiniz üzere bütçeler bir öngörüdür. Fakat gelir/gider farkı yaklaşık % 4 daha fazladır. Bu ne anlama gelir derseniz işte cevabı devlet kasasından % 16 çıkarken %20 oranında giriş sağlayacaktır. Kısaca halkımız 2018 yılı içerisinde daha fazla vergi verecek. Yani hepberaber kemerleri sıkacağız...
2017 yılında makroekonomik veriler (döviz, enflasyon...) hatalı tahmin edilerek 2017 yılında personel giderleri 2017 yıl sonunda ödenek yetersiz kalmıştır. Gerçi 17 şubat 2018 tarihine gelmemize rağmen, hala KKTC Maliye Bakanlığı 2017 Bütçe Gelir-Gider verilerini kamuoyu ile paylaşmadı. (//www.maliye.gov.ct.tr/i/mozka/hazine/raporlar/). Bu yıl için geçen yıl ki hatalara dikkat edilerek personel giderlerine % 22’lik bir artış öngörülmüştür. Devletin Sosyal sigortlar Kurumuna ödediği mükelefiyetler de ayni kıstasda nitelendirebiliriz.
KKTC’nin iç borç miktarı yaklaşık 6 milyar TL kadardır. Bir o kadar da dış borç vardır. 2017 yılında 200 milyon TL iç borç faizi’nin ödenmesi için kaynak ayrılmıştı. Fakat yıl sonu itibarıyla bu ayrılan kaynağın % 3 olarak kullanıldığını görmekteyiz. 2018 yılında ise iç borç faizi’nin ödenmesi için 230 milyon TL’lik kayanak ayrılmıştır. Kimse kusura bakmasın ama her doğan çocuğumuz bu borç stoğu nedeni ile devletine borçlu doğmaktadır. Bütçelerde kaynak gösteriliyor fakat kullanım oranı nerde ise hiç yok. Bu da her yıl borç stoğu’nun faiz miktarının eklenmesi ile arttığının göstergesidir. Artık KKTC Kamu Maliyesi’ni yönetenler bilmelidir ki, Denk Bütçe yaratmak başarı değildir. (2017 yılı sonunda Denk Bütçe de yoktur.) Başarı gelecek nesillere bu borç stoğunu azlatmaktır.
2018 Mali yılı Gelirlerine baktığımızda ise, giderlere oranla daha fazla gerçekleşeceği öngörülmüştür. 2017 yılında Devlet gelirlerinin yukarıdaki tabloya da baktığımızda gördüğümüz gibi gerçekleşme oranları son derece yüksektir. Bundaki en önemli faktör, döviz kuru’nun yükselmesi sonrasında gümrük vergilerindeki artışlardan kaynaklanmaktadır. Bildiğiniz üzere 2017 yılında enflasyon oranı % 14,68 olarak gerçekleşmiştir. Kısaca iğneden ipliğe hayat pahalılaşmıştır. Bu da devletin gelirlerini dolaylı olarak artırmıştır. Halbuki ülkemizi hem Turizm hem de Yüksek Ögrenim nedeniyle adamıza gelen öğrencilere daha cazip hale getirmemiz gerekirken, KKTC’de yaşam koşullarını zorlaştırıyoruz. Bu diğer ülkelere oranla rekabet edebilirliğimizi kırmakta ve gelir kaybımıza sebebiyet vermektedir.
2017 Mali yılında TC. Kredileri 510 Milyon TL kadardı. 2018 Mali yılı bütçesinde bu oran %17 oranında artırılarak 595 Milyon TL oldu. Fakat 2017 Mali yılında “2016-2018 KKTC-TC Yapısal Dönüşüm Programı”’nda yer alan eylem planlarını (ev ödevlerimizi) yerine getiremediğimiz için 2017 yılında ayrılan kaynağın sadece % 29’unu kullanabilmişiz. Bu bir başarısızlıktır. Halbuki bu kaynağı kullanabilsek iç borç faizini ödemiş ve gerçek bir DENK BÜTÇE’den bahsedebilecektik. İnşallah yeni kurulan dörtlü koalisyon hükümeti bu eylem planlarını hayata geçirir ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından verilen bu kaynaklar (çok önemli) sayesinde insanımız refah seviyesi daha yüksek bir yıl geçirir.
Bu bilgiler ışığında 2018 Bütçe yasa tasarısı’nın ülke insanına hayırlı olmasını dilerken, yeni kurulan dörtlü koalisyon hükümetinin Kamu kaynağını daha şeffaf, hesap verebilir ve halka eşit kullanmasını temenni ederim...