Diyalog Gazetesi
2024-08-08 09:37:52

Hristodulidis,  Buse, Kaylia ve bayraklar

Ferdi Sabit SOYER

08 Ağustos 2024, 09:37

2024 Paris Olimpiyatlarında kadınlar yüksek atlama yarışında Kıbrıs’la ilgili ilginç bir durum oluştu. Kadınlar cimnastikte, Asmietrik Paralelde Cezayir ve Fransa bağlamında da ilginç bir gelişme oldu.
Kadınlar Yüksek atlamada, kendisi bir Kıbrıslı Türk olan Buse Çalışkan, Türkiye adına katıldığı yarışmada finale kalma başarısı gösterdi. Yarışı onuncu sırada tamamladı. İlk kez katıldığı Olimpiyat oyunlarındaki bu başarısı tümümüzü gururlandı. Ayni dalda, “ Kıbrıs Cumhuriyeti” adına finalerde de bir Rus kökenli atlet yer aldı. Elena Kulichenko isimli atlet de yarışı yedinci sırada tamamladı. Buda bir ilkti. Çünkü biri Kıbrıslı bir Türk olan atletle diğeri de KC adına yarışan atlet ilk defa atletizm dalında Olimpiyatlarda bu adanın sakinlerine final çoşkusu yaşattılar. Asimetrik paralelde altın madalya alan Cezayirli sporcu da o kazandığı madalya ile yalnız Cezayire değil, cimnastikte tüm Afrika kıtasına ilk altın madalya armağan etmiş oldu. Üstelik bu başarı, aynı zamanda Fransa’nın, muhafazakar, ön yargılı zihniyetine de bir şamar etkisi yarattı. Çünkü Fransa otoritereleri Asimetrik Paralelde altın madalya kazanan Kaylia Nemour’ın Fransa adına yarışmasını ret etmişlerdi. Oda Cezayir adına yarıştı ve ret edenlerin Başkentinde Altın Madalya aldı.
Sayın Buse Çalışkan’nın final yarışında ise tribünlerde yer alan iki bayrak sosyal medyada gündem oldu. Çünkü tribunlere , Kıbrıs Cumhuriyeti ve Türk Bayrakları yan yana asılmıştı. Bununla ilgili çok şeyler söylendi. Ancak 1960’da kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının 4. Maddesi bu konuya dairdir. Buna göre Kıbrıs Cumhuriyetinin tüm resmi kurumlarında, Kıbrıs Cumhuriyeti Bayrağı ile birlikte Türk ve Yunan Bayrakları, asılır, çekilir. Kurucu Toplumların kendi kurumsal alanlarında da Kıbrıs Cumhuriyeti Bayrağı ile birlikte o toplumsal kurum Türk toplumuna aitse Türk bayrağı, Rum Toplumuna aitse de Yunan Bayrağı çekilir. Yurttaşlar ise kendi tercihlerine göre özel alanlarına üçünü birden yada birini çekme hakkına sahiptirler. Yani Buse Çalışkan yarışırken, tribunlere çekilen iki bayrak, bugün 1964’ten beridir buz dolabına konan Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının ifade ettiği bir unsurdur. Peki bunun Sayın Hristodulidis ile ne bağı var? Bağı var, çünkü bu olay, Güneyin bağnazlarının yıllardır ortada bıraktıkları bir sorunun da yüzlerinde patlayan şamarı oldu. Çünkü Buse de Kuzey Kıbrıs’ta Karma evliliklerden doğan binlerce genç ve çocuktan biridir. Yani, KC adına yarışan ve başarı kazanan Rus atlet gibi Kıbrıs’ı onulandırdı. Yani Kıbrıslıdır. Annesi veya babası Türkiyelidir diye vatandaşlık vermediğiniz bu evlatlar, sizin kadar, benim kadar bu toprağın; anı adanın Şinyasi kadar yerli ve Kıbrıslıdırlar. Bu nedenle Buse’nin bu başarısı, tıpkı Fransa adına yarışması ret edilen ve Cezayir adına yarışan Kaylia Nemaour’un altın madalya kazanmasının, Fransa’nın muhafazakarlarının yüzünde patlayan şamar gibidir. 
Bunlardan dolayı güya Kıbrıslı Türklere yönelik açılım yapacak çakası atan ve Karma Evliliklerden doğan çocukların sorunlarını çözecek diye havalar atan, ama hiç bir ciddi açılım getirmeyen Sayın Hristodulidis ve onu destekleyen tüm bağnazlara da bu şamar az bile geldi.
Bu nedenle Tribünlere yan yana çekilen KC ve Türk bayrakları, iki kurucu toplumdan birinin, siyasi ve hukuki eşitlik temelinde Kıbrıs Türk toplumu olduğunu tüm dünyaya da göstermiş oldu. Sayın Hristodulidis, karma evliliklerden doğan her çocuk senin, benim ve tümümüz gibi Kıbrıslıdır. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.