2023 yılını da 2022 yılı gibi yüksek enflasyon ortamında tamamladık. Tüketici fiyatları endeksi ölçümü mal ve hizmetlerin fiyatlarının sepet yapılarak bir endeks oluşturması ve her geçen ay ve yıla göre söz konusu fiyatlarının artış ve azalış oranlarının gösterilmesidir. Tüketici mal ve hizmet fiyatlarındaki artış 2023 yılında Türkiye’de İstatistik kurumunun açıkladığı verilerle % 64,77, KKTC İstatistik kurumunun açıkladığı veriyle % 83,63 olarak gerçekleşti. Bağımsız ekonomistlerin oluşturduğu ENAG grubu yaptığı tüketici fiyatları analizinde ise artış oranını % 127,21 olarak açıkladı. Türkiye İstatistik Kurumu yaptığı bir çalışmayla tüketicilere yönelttiği fiyat artışına % 129 olarak açıklarken ikinci bir açıklama ile bu oranı % 96 olarak belirledi. Dolayısıyla tüketicilerin yani vatandaşın mal ve hizmet fiyatlarındaki artış algısı resmi verilerin üzerine çıkmış durumda. 2021 yılı eylül sonunda enflasyon oranları gözetilmeden faizlerin hızla indirilmeye başlamasıyla sert şekilde yükselemeye başlayan enflasyon 2 yıldır kontrol altına alınamamış ve en büyük 20 ekonomi arasında % 211 oranında enflasyon yaşayan Arjantin’den sonraki en yüksek enflasyon ortamı Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ta vuku bulmuştur. Türk hükümetinin orta vadeli ekonomi programında 2024 yılı enflasyon beklentisi % 36’dır. Uluslararası kuruluşların projekte ettiği tahminlerde % 40 - % 50 bandında yer almaktadır. Dolayısıyla 2024 yılında enflasyon ortamının devam edeceği beklentisi yerli ve yabancıların bildiği ve beklediği bir ekonomik koşuldur.
Enflasyonla etkin mücadele yapılmadığından dolayı bu zaman zarfında enflasyona bir de gizli enflasyon faktörleri eklenerek zamların getirdiği yükler daha da artmakta ve halkın alım gücü ise düşmektedir. Keza uzun süren yüksek enflasyon ortamı devam ederken, 2024 sonu öngörüsü de enflasyonlu bir beklenti yaratırken serbest piyasada ihtiyat tedbiri kapsamında fiyat, kalite ve miktar anomalisi oluşmaktadır. Bu çerçevede uzun süren enflasyon ortamı ve gelecekteki enflasyon beklentisi resmi enflasyon dışında iki farklı türden gizli enflasyon yaratır;
1. Skimpflasyon:
İngilizce bir kelime olan “Skimp”in Türkçede manası kısmak ve tasarruf etmektir. Skimpflasyon şirketlerin ürettiği mal ve hizmet kalitesinin düşürülmesidir. Bunun ana nedenlerinden biri şirketin maliyetlerini azaltması ve bu yolla aslında gizli fiyat artışı yapılmasıdır. Örneğin üretilen Hellimin kilosu 150 TL ise fiyatı değişmeden ürünün içerisindeki süt miktarının azaltılması yöntemiyle ürün kalitesi düşer. Resmi enflasyonda ekstra bir artış görülmeksizin, önceden 150 TL’ye aldığımız mal yeni değerine göre aslında zamlanmıştır.
2. Shrinkflasyon:
İkinci bir gizli enflasyon türü olan Shrinkflasyon İngilizce bir kelime olan “Shrink” yani küçültmek manasında kullanılarak ürünlerin boyutunun küçüldüğü ve hizmetlerin azaltıldığı durumlarda kullanılır. Shrinkflasyonun en temel özelliği ürünlerin miktarını ve çeşidinin azaltılmasıdır. Kuzey Kıbrıs’ta meyhanelerin fiyat artışlarından sonra ikinci artışı yapmadan önce meze ve ana yemek miktarını azaltması bu durum için önemli bir örnek teşkil eder. Fix menü fiyatı 650 TL’de kaldığı zaman 15 çeşit soğuk meze yerine 10, ana yemekte pirzola ve et şiş verilmemesiyle birlikte restoran maliyetlerini aşağı çekerken, tüketicinin aynı parayla daha az ürün alabilmesi enflasyon da görülmeden alım gücünün düşmesine neden olmaktadır. Bu durum zaman zaman dünya genelinde enflasyonist ortamlarda kullanılmaktadır. Bu duruma diğer bir uluslararası örnek ise İsviçre’de 2016 yılında çikolata markası Toblerone markasıdır. Shrinkflasyona klasik bir örnek olarak çikolata fiyatı artırılmadan paketteki çikolata miktarının 170 gramdan 150 grama düşürülmesidir.
Sonuç olarak yaşadığımız enflasyon ortamının uzamasıyla girdiğimiz iki gizli enflasyon durumunu da yaşamaktayız. İki durumda da öncelikli olarak direkt zararı vatandaş yaşamaktadır. Ancak bu iki koşul yaşanırken şirketlerin de yerel ve uluslararası rekabet edebilirliği de azaldığından orta ve uzun vadede ihracat ve ticareti olumsuz etkileyecektir. Özellikle Kıbrıs’ta ürün ve hizmet satın almalar ister istemez Güney Kıbrıs’a kayacaktır. Dolayısıyla enflasyonla mücadelede somut adım olarak 2023 yılı sonunda başlayan ve halen devam eden faiz artırımlarının yapısal reformlarla desteklenerek enflasyonla mücadelenin etkinleştirilmesi fiyat ve kalite istikrarsızlığının ortadan kalkmasında ve gelecek beklentilerinin olumluya dönmesinde önemli rol oynamaktadır.
Gizli enflasyon çeşitleri
Paylaş