Sizlerin yoğun talebi doğrultusunda uzun bir aradan sonra tekrardan yazmaya karar verdim. Nerede ise yaklaşık dört ay oldu yazmayalı. Yazmamın ana nedeni ise bürokrat olarak görev almamdı. Fakat dediğim gibi, sizlerin istekleri doğrultusunda rakamlarla tamamen teknik olacak şekilde hem ülke ekonomisine ait hem de Kamu Maliyesine ait yazılarımı yine burada bulabileceksiniz. Bugün sizlere yılan hikayesine dönen Mali ve İktisadi işbirliği protokolüne ait görüşlerimi yazacağım.
Yılan hikayesi dedim, çünkü hepsinizin bildiği gibi Türkiye’den o veya bu sebepten dolayı 2018 yılında nerede ise hiç bir kaynak KKTC Hazinesine aktarılamadı. Dörtlü koalisyon hükümeti 2019-2021 dönemini kapsayan işbirliği protokolünü de bir türlü imzalamayarak, 2019 Bütçe Yasasını yasallaştırdı. Bildiğiniz üzere süper bütçe açığına rağmen ve 2019 bütçesi yetmeyeceği düşünülerek ek bütçe yapıldı. İmzalanmayan protokol, öngörüsüz 2019 bütçe hazırlığı ile patlayan bütçe açığı ve ek bütçe yapılması resmen KKTC Kamu Maliyesini dinamitlendi. Bu ne kadar dönemin Bakanının sorumluluğunda ise, o denemin hem Maliye müsteşarı hem de Bütçe müdürlüğünü bir fiil yapan halen görevde olan kişinin de sorumluluğudur. Bu öngörüsüzlükle bu ciddiyetsizlikle nerde ise devlet hiçbir sektörde kamu yatırımı yapamaz duruma gelmiş, bütçe açığı tabiri caizse patlamıştır. Protokolün imzalanmaması ve Maliye Bakanı’nın Bakanlar Kuruluna bilgi vermeden yaptığı işler hükümetin sonunu getirmiştir. 22 Mayıs 2019 tarihinde UBP-HP koalisyon hükümeti kuruldu. Yaklaşık 4 aylık süreçte çok geç kalan “TC ile KKTC hükümeti arasında İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü” 20 Temmuz 2019 tarihinde Sayın Başbakan Ersin Tatar’ın gayretleri ile imzalandı. Fakat Dörtlü koalisyonun yeterli önemi vermemesi sonucunda nerde ise KKTC halkı protokolün imzalanmaması sonucunda TC’den gelecek olan gerek kredi gerekse hibe ödeneklerden nerde ise birbuçuk yıl yararlanamadı. İmzalanan protokol ile 750 milyonluk tamamen hibe olacak olan kaynak KKTC Hazinesi aktarılacaktır. Peki, bu kaynak yeterli mi pek tabi yeterli değil ama 2020-2022 dönemi için yol haritası olacak niteliktedir. Peki, imzalanan protokolün bana göre en önemli maddeleri şunlardır;
• Maaş ve maaş benzeri ödemeler hariç diğer ödeneklerden %10 tasarruf edilmesi amacıyla tedbir alınması.
• Tarım bütçesinin yılı bütçesi rakamlarını aşmaması ve 2020 yılı bütçesine borç aktarılmaması.
• Ek mesai harcamaları temel hizmetleri aksatmayacak şekilde 2018 yılı gerçekleşmesini aşmaması.
• KIB-TEK'de personel maliyetlerinin azaltılması yönündeki çalışmaların tamamlanması.
• Teşvik, indirim ve istisnalar gözden geçirilerek gelir elde edecek şekilde mevzuatta düzenlemelerin yapılması.
• Kayıtdışı ekonomi ile mücadeleye devam edilmesi ve bu amaçla Eylem Planı'nın yeniden gözden geçirilerek günün koşullarına uyarlanması.
• Kredi kartı ile harcamanın özendirilmesine ilişkin düzenlemenin yapılması.
• Ekonomik kalkınmaya olumsuz etki eden hukuki engellerin tespit edilmesine ilişkin kapsamlı bir analiz çalışması yapılması.
• T.C. ile ticaretin TL cinsinden olması ile ilgili çalışma grubu oluşturulması ve çalışmalara başlanması.
• Enerji Dairesi Yasası'nın yürürlüğe girmesi.
• Enerji Verimliliği Yasa tasarısının hazırlanması.
• KIB-TEK faaliyetlerinin fonksiyonel ayrıştırılmasının (üretim - iletim - dağıtım) tamamlanarak, muhasebelerinin ayrı ayrı takibinin yapılması.
• Kooperatif Merkez Bankasının Yeniden Yapılandırılması.....
Her hafta farklı farklı konularla tamamen teknik düzeyde gerek Kamu Maliyesi gerekse ülke ekonomisini buradan sizlere aktarma niyetindeyim...
Geç gelen Mali İşbirliği Protokolü
Paylaş