Pandeminin esareti altında geçirdiğimiz bayramların inşallah sonuncusu olur temennileriyle bir bayramın daha sonuna geldik!
Yaklaşık iki ay sonra bir bayramı daha, Kurban bayramını kutlayacağız.
Görülen o ki 2021 yılında bazı açılımlar yaşansa bile Coronavirüs’ün korkusu içinde yaşam devam edecek.
Korkmayanlar ise ne acıdır ki bu koşullar altında büyük bir olasılıkla ‘mefta’ ilan edilecek!
*****
Dikkatinizi çekmek isterim, Kıbrıs Türkü’nü pandemiden de daha tehlikeli felaketlerin içine sürükleyebilecek olan gelişme bugün Filistin topraklarında yaşanmaktadır!
Sırası geldikçe konu ile ilgili olarak defalarca uyarıcı makaleler yazdım.
Yıllar önce Filistinlilerin gözünü karartan para hırsları sayesinde topraksız kalan bir milletin kendini esaretin pençesinde nasıl bulduğunu anlatmaya çalıştım. Kendi yurdunda ata topraklarından nasıl dışlandıklarının ve bunun getirdiği acıların nelere mal olabileceğini gözler önüne sermeye çalıştım.
Kimilerinin yere göğe sığdıramadıkları Federal sistemde güçlünün zayıfı nasıl tahakküm altına alabildiğinin acıları bugün canlı olarak Filistin’de yaşanmaktadır!
Emlak alım satımını meslek edinmiş (aralarından bazılarını tenzih ederek yazıyorum) aracılık yapan, çeşitli paravan şirketler adına toprak satışları yapan kimseler vasıtasıyla ve de hızla Filistinlilerin durumuna getirilmekle yüz yüzeyiz!
Yahudilerin tarihsel varsayımlarında, Kıbrıs adasının merkez olarak görüldüğü büyük İsrail hayalinin gerçekleşmesi adına KKTC üzerinden organize bir çalışma yapıldığı ortadadır.
Yahudilerin yıllardan beridir Filistin topraklarında yaşatmış olduğu vahşet günümüzde de görüldüğü gibi devam etmektedir ve dünya ülkeleri bu vahşet görüntüleri kayıtsız bir şekilde sadece seyretmekle yetinmektedir.
Hiçbir toplum geçmişte yaşanılan büyük hataların bedelini sonraki kuşaklara ödetmemelidir!
Filistinliler bugün atalarının hatalarının sonuçları içinde ezilmekte, acılar çekmektedir. Ne acıdır ki benzer durumlarla karşı karşıya olan Kıbrıs Türkü’nün haklı mücadelesine tarihin hiçbir döneminde destek vermemiş, aksine celladına sevdalanmış konumunu devam ettirerek Yahudilerle benzer uygulamaları sürdüren Kıbrıs Rumlarının yanında yer almıştır.
Yukarıda da vurguladığım gibi KKTC üzerinde oynanmak istenen oyunlar tıpkı Filistin’de yapılanların benzeridir. Yüksek meblağlar ödeyerek Kıbrıs Türklerinin ellerindeki toprakların büyük bölümünü satın almak, satın aldıkları mallara dayandırılarak hükümranlıklarını kurmak.
Hangi görüşlere sahip olursa olsun iş başındaki hükümetlerin bu acı gerçekleri görerek acil önlemler alması, mal satışlarının mercek altına alınarak bu gidişin durdurulması kaçınılmazdır. Aksi takdirde bunlardan ders alınmaması hali felaketimiz olacaktır!
Bayramları bayram olarak değil, kurban olarak yaşamak kader yapılmamalıdır!
Filistin’de yaşananlardan ders almalıyız!
Paylaş