Diyalog Gazetesi
2024-08-15 09:29:11

Eşek kovcalasın 

Ferdi Sabit SOYER

15 Ağustos 2024, 09:29

Bölgesel gerilim gittikçe artıyor, Bugün Gazze’de yaşayan bir Filistinli, ‘İsrail bombası beni, ailemi ne saat yok edecek’ endişesi içinde derme çatma barınağında yaşıyor. Ancak kendini en güçlü konumda gören İsrail’de de insanlar,’ İran veya Hizbullah’ın, Hamas, Husi füzeleri, bombaları ne gün başımıza düşecek’ endişesi içinde yaşıyor. 
Aynı duygu, Lübnan’da, İran’da da yaşanıyor. Bizde de insanlar, adamızın etrafında konuşlanan ABD, İngiliz, Fransız savaş gemileri ve İngiliz Üslerinin bu bölgesel savaştaki rolü nedeni ile bu füzeler ve bombalardan başımıza bir bela gelecek mi, endişesini içinde taşıyor? Çünkü adanın iki tarafında, bir birine konuşlu duran askeri güçler, dıştan gelecek bu saldırı füzelerine karşı korunaksızdır. Efelenmemiz bir birimize dönüktür. Üstelik de yakın tarihte yaşadığımız acı bir olay var. Suriye’den atılan ve yolunu şaşıran eski model bir füze, Larnaka üstünden Kuzeye geçti ve Beşparmak dağlarındaki Dikmen ( Dikomo) köyüne düştü. Kuzey ve Güneyin radarları bunu, görmedi bile. Ancak o füze de tam da yerine düştü. 
Çünkü adanın neresinde olursa olsun, bir Kıbrıslı Türk, birine veya bir olaya canı sıkılınca, ben kibarını yazayım; “ Eşek kovcalasın kendini, bundan Dikomo’ya kadar” der. Evet, kendi Kıbrıs sorunumuzu çözmeye, iç ekonomik, demokratik sorunlarımıza çare bulmaya ve bölgesel bu acı gelişmelere duyarsızlaşmaya başladığımız dönemde, o eski model füze geldi ve Dikomo tepesinde patladı. Yani bela geldi bizi Dikomo’da buldu.
Yakın geçmişte siyasal alanda, “ yeni” bir kültür doğmuştu. ‘Artık Kıbrıs sorunun çözümü ile uğraşmayalım, iç sorunlara bakalım. Bu nedenle öncelikle evimizi temizleyelim, süpürelim’. Moda, siyasi söylem bu olmuştu. Ne oldu? “ Süpüre süpüre, bir onluk bile bulamadık”. 
Aksine derinleşen enflasyon ve gittikçe bozulan kamu yönetimi ile elde ettiğimiz demokratik birikimlerimizi ve hukuk devleti değerlerimizi de ciddi bir erozyona soktuk. Öyle bir sürece girdik ki mesele artık, bir partinin Kurultayında ne olacak noktasına kilitlendi. Şimdi ise bunun farklı bir versiyonu dile getiriliyor.’ Kıbrıs sorununa madem etki edemiyoruz, o zaman kendi yarattığımız KKTC sorunumuza eğilelim’. 
Halbuki bunları ifade edenlerin ve bu görüşlere karşı olanların ortaklaştığı bir tespit var. Kıbrıs Türkleri üzerindeki izolasyon kalkmalı. Evet, kalkmalıdır. Peki izolasyonlar neden var? İzolasyonları kim, nasıl kaldıracak? İzolasyonlar, Kıbrıs sorunun çözümsüzlüğünün sonuçlarıdır. Bu sonuçta ancak Kıbrıs sorunun çözüm dinamiği geliştikçe ortadan kalkar. 
Aynı şekilde, ‘Kıbrıs sorunumuz yok, KKTC sorunumuz var’ yaklaşımına da değerlendirme yapmak gerekir. Buda çözümsüzlüğün sonucu ve bugün oluşan ekonomik, demokratik, hukuki, idari, demografik sorunlar yumağı da çözümsüzlüğün sonucudur. Çünkü uluslararası, demokratik, siyasi, hukuki ve ekonomik değerlerin, içinde değiliz. 
Ancak bunları da çözmek deviniminden geri durmamakta, öncelikli görevimizdir. Bunun için Kıbrıs sorununa ve iç, demokratik, siyasi, ekonomik, hukuki sorunlarımıza sırt dönemeyiz. Hele bunların çözümünü de dıştan, başkalarından bekleyemeyiz. Bunu beklersek deyim yerinde ise, “ bir tane değil on, elli, belki de yüz eşek kovcalayacak bizi, ta Dikomo Tepelerine kadar” üstelik ne ve nerede olursak olalım. İç ve Dış sorunların aşılması, demokratik irademiz, aklımız, bilgimiz ve yaratıcı enerjimizle olur. 

Yorumlar (1)

Tamer Karadeniz 1 Ay Önce

GAMABEL'de neler oluyor...? Seçimler öncesiisci sayısını dusuurme bahanesiyle ve sudan sebeplerle bir partinin sempatizanlari işten cikartilip, yerine başka parti sempatizanlari değil de, hatta direk o partiye üye olanlar ve/veya yakınları mi ise aliniyor?

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.