Dünyada1 milyardan fazla kişi (dünya nüfusunun % 15 ine tekabül ediyor) çeşitli nedenlerden dolayı engelli konumunda yaşam sürdürmektedir.
Bu kimselerin bazıları engelli doğarlar, kimileri bir kaza sonucunda engellidir, kimileri ise sonradan sağlık nedenlerinden dolayı engelli konumuna gelmişlerdir.
Yaşlılık, artan kronik rahatsızlıklar engelli sayısının her geçen gün artmasındaki en önemli etkenlerdendir.
Engelli olmak bu saydıklarım dışında çok çeşitlilik göstermektedir. Kimi ömür boyu kalıcıdır, kimi tedavi sonrasında ortadan kalkıcıdır.
Bir süre önce tedavi sonrasında inşallah ortadan kalkacak diyor düşünüyorum(diz ameliyatı) bir operasyon geçirdim.
Dolayısıyla engelli konumunun ne demek olduğunu yaşayarak gözlemledim, gözlemlemekteyim.
Ne acıdır ki ülkemizde engelli kaderine terk edilmiş durumdadır.
Araç park ayrıcalığından tutunda geçiş yolları, kaldırımlar, öncelikler hep sahnelere oynanan oyundan farksızdır.
Bir defa vatandaş engelliye yaşam şansını çok gören bir eğitime ve bilince sahiptir.
Çok basit ve gözler önünde bir örnek, Burhan Nalbantoğlu Hastanesi gibi bir mekanda bile engelli park yerleri normal araçların hatta aralarında RHA plakası taşıyan araçların bile istilasına uğramış durumdadır.
Bir gün herkesin engelli durumuna gelebileceği bilincinden yoksun davranış bozukluğu maalesef ülkemizde çok yaygın bir haldedir.
3 Aralık Dünya engelliler günü münasebetiyle verilen beyanatlardan birinde 17 yıldan beri engelli istihdamı yapılmadığı ve bu dönemde ilk kez böyle bir istihdamın gerçekleştirildiği açıklaması beni derinden sarstı!
Bu, on yedi yıldır gelmiş, geçmiş hükümetlerin tamamının engelliye yaşam hakkı vermemiş olduğunun acı bir itirafı değil de nedir.
1992 yılından beridir kabul edilen Dünya Engelliler günü münasebetiyle ülkemizde engelliler için yapılmakta olan olumlu gelişmeleri de göz ardı etmememiz lazım.
Örneğin, Vakıflar İdaresi, Engelli Derneklerine yardım konusunda başı çeker bir konumdadır. Var olan hükümet engelli istihdamı konusuna önem vereceğini açıkladı. Sosyal hizmetler bazı engellilerin acil ihtiyaçlarının karşılanması hususunda maddi katkılarda bulunduğunu da vurgulamakta yarar var.
Bunlar yeterli midir?
Maalesef çağın gerilerinde olan ve engelliyi aciz hallere koyan yapı geçmişten belki daha öndedir ama yeterli olmaktan çok uzaktır.
Hele bir Avrupa ülkesi ile mukayesesi söz konusu bile değildir.
Var olan bu olumsuzlukları ortadan kaldırmanın yolu, bir gün engelli konumuna herkesin düşe bilineceği gerçeğinin kabulünden geçer!
Engelli olmak!
Paylaş