“Bir zamanlar Kıbrıs”  bir belgesel değildir!

“Bir zamanlar Kıbrıs” başlıklı bir dizinin çekimlerine başlandığını duyduğum gün “senaryoyu okuyan var mı, bilirkişilerden oluşan kimseler tarafından redaksiyon yapıldı mı?” diye sordum. 
Sorduğum kişi Kıbrıs’ta sinema konusunun uzmanlarından olan ve basın camiamızın önde gelen isimlerinden Ahmet Tolgay arkadaşımdı.
Maalesef aldığım cevap olumlu değildi!
TRT güzel bir girişim yapmış, yıllar öncesinden yapılması gereken bir işe el atmış ama, aması var!
Olayları bire bir yaşamış, Kıbrıs Türkü’nün var olma kavgasının içinde yer almış olanlarımızın bir kısmı henüz hayatta olduğundan her kafadan bir ses çıkması normal. 
Ancak eleştiri yağmuruna tutulan “Bir zamanlar Kıbrıs” bir dizi!
Diziyi Kıbrıs tarihini yansıtan bir film olarak düşünürsek büyük yanlışlar ve eksiklikler var. 
Örneğin mücadele liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ün sıradan bir figür olarak verilmesi gibi.
Halbuki Dr. Fazıl Küçük, İngiliz sömürgesinin en şaşaalı günlerinde adada Türklüğün var olmasının mücadelesini ağır bedeller ödemeyi göze alarak üstlenen bir lider.
Kızamıyorum, önümüzde duran adı üstünde bir dizi! 
Hem de mücadele dönemlerinde Kıbrıs’ta geçen bir aşk üzerine kurgulanmış bir dizi. 
Kıbrıs mücadelesinde bazı mesajlar veriyor mu, vermiyor mu? 
Buna bakmamız lazım!
Bazı konuları yüzümüze, gözümüze bulaştırmamızı, bilirkişilere itibar etmeden senaryoyu sulu hale sokmamızı yadırgamamak lazım. 
Neremiz doğru ki, bu da olsun?
Kendimizi milliyetçi yaklaşımlardan arındırıp “Hercai”, “Çukur” ya da “Alev, alev” veya “Baraj”ı izler gibi bir konumda “Bir zamanlar Kıbrıs”ı izlemeye çalışacağız.
Zaman, zaman öfkelenecek, hüzünlenecek, hırsımızdan ağlayacağız, zaman, zaman da güleceğiz.
Kendimizden de bir şeyler bulduğumuz zamanlar olacak, işte bununla avunacağız! 
26 altı bölümden oluşacağı söylenen ve “aman bu bölümü kaçırdım” tasası içine girmeden, dizinin bir belgesel olmadığının bilinci içinde hareket etmek gerekir diye düşünüyorum.
Keşke benzer dizilerin çekimi çok öncelerden gerçekleşse idi. 
Hataları çok önceden yapmış olacak ve en azından bugünlere doğruları hayata geçirenlerin rahatlığında içinde olacaktık!