Diyalog Gazetesi
2024-04-30 09:35:26

Yoksulluk da derinleşiyor; tartışması da!

Hasan ERÇAKICA

30 Nisan 2024, 09:35

Türkiye’de yoksulluğun giderek artması ve derinleşmesi, tartışmaların şekil değiştirmene neden oldu.
Açlık sınırı 20 bin TL kadarken farklı araştırma çevreleri yoksulluk sınırını 58 bin TL’nin üstünde gösteriyor ama emeklilerin maaşları 10 bin TL’nin üstüne çıkamıyor. Asgari ücretliler “daha iyi” denecek ama onlar da sadece 17 bin TL alıyorlar. Emekliler zam beklerken hükümet üyeleri asgari ücrete zam yapılmayacağını açıklamış bulunuyorlar.
Türkiye, sokakta yemek yenen bir ülkedir. Sokaktaki karmaşa ve çalışma düzeninin olmaması sokakları bir mutfağa çevirmiştir. Bu arada sokakta yenen hafif yemeklerin pahalılığı geçtiğimiz haftalarda “iki günlük boykot” çağrısına neden oldu. Çağrıyı, sağduyulu paylaşımları ile tanınan önemli bir ekonomist yaptı. Sonucu tam olarak saptanamadı ama… 
Tartışma da bu noktada başladı zaten. Yiyecek-içecek esnafı gereksiz zamlar mı yapıyor? Çabuk yenebilecek yiyeceklerin fiyatı, maliyet artışlarını mı yansıtıyor yoksa esnaf enflasyonu fırsata çevirmeye mi çalışıyor?
Bu soruların yanıtı bellidir aslında… İnsanların giderek yoksullaştığı Türkiye’de ve amansız bir rekabetin olduğu sokaklarda esnafın enflasyonu fırsata çevirmesi ve ürünlerine enflasyonun üstünde zam yaparak kar oranlarını yükseltmesi mümkün mü? Bu azgın rekabet ve azalan satın alma gücü buna olanak verir mi? Pahalılaşan ürünler satışı düşürerek dükkanların kapanmasına neden olmayacak mı?
Aslında bunlar yanıtları bilinen sorular… Yanıtları bilenlerin başında ise ekonomistler geliyor tabii… Buna karşın ekonomistler kamu kuruluşlarının yapacakları gıda yardımları veya işletecekleri lokantaların gerekli olup olmadığı konusunda kavgaya bile tutuşabiliyorlar.
Yoksulluk, insanların akılları ile vicdanlarını karşı karşıya getirdi işte!
Yerel seçim sürecinde Türkiye’deki iktidar yetkililerinin yoksulluk yardımcı alan aile sayısını artırarak beş milyona çıkardıkları ile övündüklerini okumuştum. 16 milyon emekli ise 10 milyon TL aylık alıyor. Türkiye’de toplam çalışanların yaklaşık yarısı asgari ücretle (17 bin TL) çalışırken özel sektörde bu oran %70’i buluyor. Bu rakamlar, yoksulluğun boyutunu anlamamız için yeterlidir sanırım… 
Yukarıda belirtilen gruplarda yer alan bütün insanlar elbette yoksuldur. Yoksulluk, sadece ekonomik değil aynı zamanda sosyal bir sorun haline de gelmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu ise, yoksulluk nedeniyle sosyal dışlanma tehlikesi yaşayan Türkiye yurttaşlarının oranını %31 olarak açıklamıştır. 
İşte bu Türkiye’de aydınlar İstanbul’daki kent lokantalarının benzerlerinin başka kentlerde açılması gerekip gerekmediğini tartışmaya başlamıştır. Yakında bu tartışmaların eski tarzda bir sosyalizm anlayışını gündeme getirmesi bile beklenebilir: Herkesten emeğine göre, herkese ihtiyacı kadar! Günde bir somun ekmek, 250 gram beyaz peynir!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.