Haspolat’ta kapı açılsın ki Güney Kıbrıs’a daha fazla mal gönderebilelim, istiyoruz… Akıncılar’a kapı açılsın ki Rumlar, Ercan’a gelip yurtdışına uçabilsin, diyoruz.
Biz istiyoruz ama Rum tarafı da istiyor mu acaba? Rum tarafı, biz istiyoruz diye Haspolat ve Akıncılar’da yeni kapılar açılmasına onay verecek değildir. Böyle bir onay alabilmek için onların da bazı gerekçeleri olması gerekiyor.
Birini zaten söylediler… Haspolat ve Akıncılar’a kapı açılmasına karşılık Gaziler ve Erenköy’deki askeri bölgelerden transit geçiş istiyorlar. Geçsinler ve Lefkoşa’ya kolayca ulaşabilsinler…
Cumhurbaşkanı Tatar, “transit geçiş kapı değildir, güvenlik sorunu yaratır; kabul edemeyiz” diye karşılık verdi.
Kapı olup olmaması mesele değil ama güvenlik sorunu yarattığı konusu ciddiye alınabilir.
Lokmacı kapısı açılırken benzer iddialar yine gündeme gelmişti. Sonuçta kapı açıldı ve hiçbir sorun olmadı. Yeşilırmak kapısı açılacağı zaman Yeşilırmak-Erenköy arasındaki kara yolunu kullanma hakkı istemiştik. Bu kez Rum tarafı güvenlik sorunu gerekçesi sunarak itiraz etti. Bastırdık tabii ve bu hakkı elde ettik. Şimdi haftanın belli günlerinde ve belli saatlerde askerlerimiz bile bu yolu kullanıyor; bu yol kullanılarak Erenköy’e yiyecek v.s. ikmali yapılıyor. Sorun olduğunu duymadık. Üstelik, güvenlik endişesi taşıyan düzenlemeler, bir sorun olduğu zaman hemen askıya alınabilir ama buna da ihtiyaç olmadı!
Rumların, “güvenlik sorunu olur” gerekçesini ciddiye alacaklarını ve “transit geçiş” talebinden geri adım atacaklarını; Haspolat ve Akıncılar kapılarının açılmasını koşulsuz olarak kabul edeceklerini sanmıyorum.
Gelelim ikinciye… Rum tarafı Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulma müzakerelerinin başlamasını istiyor. Mart ayında İsviçre’de yapılacak beşli toplantıda ana hedefleri, ilişkileri böyle bir yola oturtmak olacak. Yeni kapıların açılması, iki taraf arasındaki ilişkilerin iyileşmesine ve sonuçta müzakerelere başlama olasılığının artmasına neden olabilir.
Ne var ki Hristodulidis, müzakerelerin başlaması olasılığının artması uğruna kapıların açılmasına evet diyecek olsa bile karşılık almadığı suçlaması ile karşılaşacağını biliyor. Geri adım atmak istese bile bir gerekçe bulmak zorundadır. Cumhurbaşkanı Tatar, bu kapıların açılmasını samimiyetle istiyorsa ona geri adım atma fırsatı sunmak zorundadır.
Benim tam olarak anlamadığım da budur zaten: Tatar bu kapıların açılmasını gerçekten istiyor mu? Yoksa ister gibi görünerek iç piyasada prim yapmaya ve Hristodulidis’i de “kapıları açtırtmayan adam” konumuna düşürmeye mi çalışıyor?
Hiçbir taviz vermeden istediğiniz her şeyi elde etmeye çalışmak, isteğiniz konusunda samimi olmadığınızın göstergesi değil mi?
Bilmiyorum, demiştim! Belki zaman gösterir!
BAŞKA TÜRLÜ OLMAYACAK GÖRÜNÜYOR: YENİ KAPILAR AÇILABİLMESİ İÇİN HRİSTODULİDİS’İN DE BAZI GEREKÇELERİ OLMASI GEREKİYOR.