Turizmde suskunluk dönemi

Kime sorarsanız sorun; turizm sektörümüzde ciddi sorunların olduğunu sizlere söyleyecek.
Bu konunun uzmanı olmak da gerekmiyor. Biraz sektörün içinde olan bütün yabancı pazarların nerede ise kaybedildiği, adaya gelen İngiliz, Alman turistlerin dibe vurduğunu, hatta TC. Kökenli turistlerin bile bu yıl farklı destinasyonlara kaydını gözlemleyebiliyor. Bunların en başında da Yunanistan geliyor. 

Tehlike geliyorum dedi 

Bu tehlikeyi dört beş ay öncesinden dile getirmiş hatta yazılarımızda da yazmıştık. Kimse oralı olmadı. Bakıyorum medyada son günlerde adımıza gelen yabancı turist sayısı, ortalama gecelemeler, hatta doluluk oranları paylaşılıyor. Artık inanın çok geç. “ Turizm Hayattır “ programımızda KITSAB başkanı Sn. Orhan Tolun abimiz ile yaptığımız istatistik paylaşımlarımız da gösterdi ki gerçekten 2025 yılı da bu kafayla gidilirse turizm sektörü tamamı ile kendi kaderine terk edilecek.
İlgili merciler daha önce yazdığım gibi derhal kriz masaları oluşturmak ve özellikle sorunlara çare üretmelidir. Popülizmden uzak gerçekçi hamleler. Acil çözülmesi gerekli sorunlar: 

Bu sorunlar nelerdir? 

1- Acilen bölgesel kalkınma planları oluşturularak küçük ve orta boylu otellerin hayat bulması için özellikle lapta bölgesi kapanmaya yüz tutmuş üç dört yıldızlı tesisler, Karpaz tesisleri mercek altına alınmalı. 
2- Deniz ve hava yolu maliyetlerinin makul seviyeye çekilerek( taban ve tavan fiyat uygulamasına geçilmeli). TC makamları ile bu konuda hemen temasa geçilmeli 
3- Turizmde sivil toplum kuruluşları daha aktif siyaset geliştirerek özellikle ülkenin önünü açacak olan stratejik planlamaları devlet kanadıyla paylaşarak yeni hamlelerin yapılmasını sağlamalıdır. Bu suskunluk kimseye fayda getirmez. 
4- Turizm sektöründe Yerel üretim yerli istihdam projeleri ivedilikle harekete geçilerek turizm sektörünün alt sektörleri daha f fazla beslemesine olanak sağlamalı ve üniversitelerle yerli istihdam konusunda turizm ve gastronomi bölümlerine gençlerimizi Yönlendirmek için birlikte hareket edilmeli. KKTC vatandaşları bu bölümlere girişte üniversite ücretleri devlet tarafından karşılanmalı.
5- Turizm meslek liseleri çoğaltılarak ülkemizde ara ( teknik ) istihdam açığı bu anlamda profesyonelce giderilmelidir. Ülkemizde gittikçe artmakta olan özellikle Elektrik, makine, Motor gibi İstihdam açığının ülkemizdeki iki yıllık üniversiteler ve teknik liseleri tarafından karşılanmalıdır. Bunun için milli eğitim bakanlığı, Turizm bakanlığı, ayrıca üniversiteler süratle ayrıca Sivil toplum kuruluşları istihdam açığı ve sayısını belirlemeli ve ona göre kontenjan açmalıdırlar. Eylül ayında hemen başlanabilir. Bir aylık hazırlık süresi daha var. 
6 - Günübirlik siyaset yerine, ülkenin en önemli iki sektöründen biri olan turizm sektörü artık bir devlet politikası haline getirilmelidir. Hükumetlerin atacağı adımlar on yıllık stratejik plan çerçevesinde gerçekleştirilmeli, bölgesel gelişim planlamaları, fiziki gelişim planları, elektrik, su ayrıca altyapı ve üstyapı ihtiyaçları bu bölgesel gelişim planlamaları içerisinde gerçekleştirilmelidir. İnsanımıza öyle turist sayısı yüzde kırk arttı gibi doğru söylemler dışında gerçek ile buluşturmalı. Konaklamayan yolcu Turist değildir, gelen yolcu ile gerçek turist farkı ortaya konulmalı. 
7- Ülkenin turizm Tanıtma ve pazarlama stratejisi artık güncellenmeli ve ona göre bir teşkilat yapılanmasına gidilerek kuzeyin turizm ürünü ve görmek istediğimiz turist profili yeniden tanımlanmalıdır. Turizm ürünü ve tanıtımını en iyi bilen Kıbrıslı Turizmcilerdir. Türkiye bu noktada sadece finansör olmalı ama bu anlamda siyaset belirleyici günlük turizm hamlelerini daha iyi bilen Kıbrıs’ta yaşayan ve sektörün içerisinde olan kişilerdir. 
8- Yeni destinasyonlar ülkenin çekim alanı olmalı ve tur operatörleri yeni destinasyon( daha önce hiç girilmeyen veya çok az turist getirilen) teşvik edilmeli ve turist profili çeşitlendirilmelidir. Süratle 2018 rakamları yakalanılmalı 2 milyon turist 2 milyar $ gelir ve 40.000 yatak hedefi yeniden merkez noktaya getirilmelidir. 
9- Günümüz çevre bilinci ülkenin geneline yayılarak gittikçe tahrip olan Yeşildoğa ve çevre temizliği bilinci ve algısı ilerletilmelidir.
10- Eski eserler acilen ele alınmalı ve tahrip olan, dünya mirası varlıkları gözbebeği gibi korumalıdır. 

İnanın en acil konular bu yukarıda bahsettiğim on maddedir . On madde üç yıl ele alınıp ciddi bir şekilde aksiyon planları uygulanmaya başlasa bu ülke turizmde nefes almaya başlayacaktır.