Aziz Kent ile turizm sohbeti 

John Aziz kendisine sorduğum soru üzerine ülkemizin en büyük turizm varlıklarının dünya ile yarışabilecek beş yıldızlı otel yatırımları ve casinolar olduğunu ifade etti. Ülkemizde şans oyunları sektörünün daha da fazla büyümesi gerektiğini, devletin bu anlamda desteğini sürdürmesini ayrıca ülkenin en üst siyasilerinin bu sektöre yeteri kadar sahip çıkmadığını belirtti. Daha da fazlası; Meclis’te olan Şans Oyunları Yasası hakkında sorduğum soru üzerine ülkenin çağdaş bir yasa nezdinde sağlam bir platforma oturması gerektiğini ve özellikle Kıbrıslı Türklerin artık casinolara girişte serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. Bu anlamda büyük oyuncuların polis baskınlarından dolayı rahatsız olup güneye kaçmaya başladığını ve bunun sonucunda da önemli bir potansiyeli ileride kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağımızı belirtti. Katılmamak elde değil açıkçası… 

Ulaşım 

“Devleti yönetenler özellikle turizm sektöründe ulaşım sorununu çözemedikçe ülkenin turizm potansiyeli hiçbir zaman beklenen seviyeye gelemeyecek” diye de ekledi. Bu anlamda çözümün hava ulaşımında “Shuttle - dolmuşçuluk“ operasyonlarının çare olacağını belirtti. Deniz ulaşımının ne yazık ki; beklenen seviyeye ve kaliteye çıkmadığını söyleyen John Aziz “Adaya ulaşım maliyetleri bu kadar yüksek iken arzu edilen turist sayısına ulaşamayacağız, burada güneyli komşuların neler yaptıklarına iyi bakmak lazım” dedi.

Eski eserler maalesef içler acısı 

“Ülkenin içerisinde bulunduğu eski eserlerin durumunu gerçekten basınında üzüntüyle izliyorum, hiçbir zaman, hiçbir dönemde eski eserler bu kadar sahipsiz bırakılmamıştı.” dedi. Rumlara kıyasla kuzeyin kültürel miras varlıkları anlamında çok daha zengin olduğunu ancak böylesi kıymetli eski eserlerin bakımsız ve kendi haline bırakılmasına anlam veremediğini söyledi. Aslında böylesi eski eserlerin daha güzel muhafaza edilmesi ve ön plana çıkarılması için özel sektöre kiralanabileceğini ve onlar tarafından bakım, onarım ve işletmelerinin yapılabileceğini dünyada bunların örnekleri olduğunu belirtti. 

Kalkınma Bankası ne yazık ki turizmcileri batırdı
Kalkınma Bankası’nın küçük orta boylu işletmelere çare olması gerekirken bu anlamda üstlendiği misyonu yerine getiremediğini ve turizmcileri tam tersine iflasa sürüklediğini belirten John Aziz “Bu bankanın kurulmasına öncülük ettiğim için bin pişman oldum” dedi. Girne Amerikan Üniversitesi ile şahsımın da o dönemlerde renovasyon ve restorasyonunun daha sonra işletilmesinin öneminden ve manevi oğlum dediği Serhat Akpınar’ın vizyonundan bahsettik. Kalkınma Bankası hikayesine dönecek olursak; belli ki kredilerden yana çok ağzı yanan Aziz Bey “Ülkeyi yönetenlerin kendilerinin haricinde halkın gailesini çekmesi gerektiğini ve gittikçe Kıbrıslı Türklerin adadan göç etmesinden duyduğu üzüntüyü“ belirtti. “Bu anlamda yurtdışında yaşayan Kıbrıslı Türkleri adaya çekmemiz lazım İsmet” dedi. Özellikle emlak almalarını sağlamak ve askerlik sorunu olanlara da uygun bedellerle askerlik yapmalarını sağlamak gerektiğine vurgu yaptı. Türkiye’nin dış siyaset anlamında inanılmaz bir güç haline geldiğini ve PKK’nın silah bırakmasının büyük bir zafer olduğunu söylediğimde “Erdoğan çok büyük bir lider” dedi. 
Şu anda 91 yaşında olan Aziz baba; sağlık anlamında iyi olmakla birlikte sohbete katılan eşi Valerie de bizlere turizm anlamında görüşlerini beyan etti. Ülkemizin özetle çok çok pahalılığından şikayet ederek; Kuzey Kıbrıs her şeyiyle İngiltere yaşam koşullarından çok daha pahalı bir ülke olduğunu vurguladı. Son olarak gözlemlediğim Aziz baba hala daha konuşurken eski günlerindeki “God Father” edasıyla sohbet ediyor. Eşi Valeri’nin göz bebeklerine hala daha büyük bir sevgiyle bakıyor. Allah uzun ömür versin Aziz baba diyerek sohbeti sonlandırdık.