Diyalog Gazetesi
2023-09-05 09:25:37

Pile’de ip gerildi, pazarlık başladı!

Hasan ERÇAKICA

05 Eylül 2023, 09:25

Pile’liler aç ve susuz ya; onları “kurtarmak” istedik! Dünyanın her yerinde ayrıcalıklı olarak görev yapmaya, sadece hukuk dışı güçlerin saldırılarını hesaba katmaya alışmış Birleşmiş Milletler askerleri ile çatışmaktan, araçlarını bir kepçe darbesi ile kenara atmaktan bile çekinmedik. BM Güvenlik Konseyi’nin bu hareketlere seyirci kalmayacağını biliyorduk ama aldırmadık. Sonunda sert bir kınama yedik! Yılmadık, biz de onları kınadık!
Olaylardan sonra, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Feyzioğlu, Zafer Bayramı resepsiyonunda vurguladı zaten: “Kıbrıs’ın içinde bulunduğu sıcak bölgede Türkiyesiz oyun kurulamayacağını artık tüm dünyanın bilmesi ve anlaması gerekir.” Pile harekatımızla bunu bir kez daha göstermiş olduk.
Biz “hakkımızı aramaya” başlayınca, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Stewart, Kıbrıs Türk ve Rum tarafları arasında mekik dokumaya başladı. Herhalde vazgeçmiş değildir. 
BM Genel Sekreter Yardımcısı Jenca, Kıbrıs’ta yeni bir görüşme süreci başlatıp başlatamayacaklarını araştırmak için Lefkoşa ve Ankara’da yaptığı temasların ardından Londra ve Atina’ya gitmeye hazırlanıyor. 
Bizsiz “oyun kurulamayacağını” öğrendiler!
Bütün bunlar, Eylül ayının 17-21’nci günlerinde New York’ta toplanacak olan BM Genel Kurulu çerçevesinde yapılacak temaslarla ilgilidir. Gerek Türkiye, gerekse Rum tarafı bu temaslara büyük önem veriyor. Basın haberlerine göre Amerikalılar bile bu temaslar için hazırlık yapıyor. 
BM Genel Sekreteri Guterres, Doğu Akdeniz’de yumuşama sağlamak ve Türkiye-Yunanistan ilişkilerini yeni bir aşamaya geçirmek için bazı öneriler getirmeye hazırlanıyormuş. Guterres’in bu işlerin takibi için yeni bir “özel temsilci” atamaya çalıştığı ve Amerika’nın desteğini aldığı da biliniyor. Rum/Yunan tarafı bu temsilcinin yüksek profilli bir uluslararası şahsiyet olması için bastırırken Türk tarafı, Jenca veya DiCarlo gibi mevcut üst düzey BM görevlilerinden birinin bu görevi üstlenmesini istiyor. 
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, “toptan pazarlık” yapmayı seviyor. Ver, al! Ekim ayında İsveç’in NATO üyeliğini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde onaylatması gerekiyor. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasını yenilemek ve vize anlaşması yapmak istiyor. Suriye ile ilgi istekleri de olacaktır herhalde. 
Para da lazım! Deprem yaraları ve göçmenler için para da isteyecektir mutlaka. 
Bütün bunların sonunda birkaç on milyar dolar para da gelirse, Merkez Bankası bunları satar, döviz kurunu, en azından Mart ayındaki seçimlere kadar düşük seviyelerde tutabilir.
Plan buysa, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta güçlü olduğumuzu ve rahatsızlık yaratabileceğimizi göstermek önemlidir. Gerginlikten korkan Rum tarafını ve AB’yi yola getirmenin, “bizsiz oyun kurulamayacağını” göstermenin bir yolu olmalıydı; o yol Pile ile bulundu. Şimdi, “rahat durmamızın” bedelini ödenmelerini bekleyeceğiz. 
“Kazan kazan” denilen bir şey var sonuçta!


Pile yolunda gerilen ip, New York’ta yapılacak pazarlıklarla gevşetilebilir. Sonuçta bütün bu gerilim diplomasiyi desteklemek için değil miydi? 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.