Diyalog Gazetesi
2024-04-04 09:34:32

Ne olacak bu yolsuzlukların hali?

Hasan ERÇAKICA

04 Nisan 2024, 09:34

Sosyal Sigortalar Dairesi’nin ilaç ödemeleri ile ilgili soruşturma Eylül 2023’te başlamıştı. Altı ay geride kaldı. Kimi doktor ve eczacılar tutuklandı ve elleri kelepçeli olarak mahkemeye çıkarıldı. Sonrasında duyarlılık artmış olsa da ilk aşamada fotoğrafları çekildi ve yayınladı. Eczanelerin ve doktorların banka hesapları bloke edilerek çalışmaz hale getirildi. Bunların kaçı hesaplarını açtırabildi bilmiyorum ama kredi kartı ile satışların yoğunlaştığı günümüz koşullarında banka hesaplarınız bloke edilmişse dükkanınızı çevirmeniz mümkün değildir. 
İlaç ödemeleri soruşturması nedeniyle sigortalılara yapılan ödemeler de durduruldu. İnsanlar, erişebilecekleri mesafede bu ödemeleri almalarını sağlayacak doktor ve eczane bulamamaktadır. Hakları gasp edilmiştir!
Üniversitenin birinde ortaya çıkan “diploma skandalı” polis tarafından soruşturuluyor. Kimisi aldığı diplomayı tedavüle sürmüş ve haksız çıkar elde etmiştir; kimisi duvara asarak itibar kazandığını düşünmüştür. Ortada bir yolsuzluk olduğu aşikardır ama bu soruşturmanın akıbetinin ne olacağı da belirsizliğe itilmiş bulunmaktadır.
Sağ olsun polisimiz, istediği zaman sanal kumar operasyonu yapmakta, istediği zaman yapmamaktadır. Şans oyunları işine bulaşmış insanların kimileri tutuklanarak aynen doktor ve eczacılar gibi teşhir edilmekte; tutuklanıp da teminata bağlananlar bir köşede unutularak yurtdışına çıkışları gereksiz yere engellenmektedir.
Soruşturma dediğimiz şeylerin nasıl yürütüldüğünü bilmiyorum. Bu sürecin hem insan hakları hem de suçun önlenmesi bakımından titizlik gerektirdiği açıktır. Bu işi üstlenenler, şimdiye kadar sağlanmış olan birikimi eğitim ve deneyim yoluyla edinmiş olmalı; polis teşkilatı bu birikimi kurumsal olarak da içselleştirmiş olmalıdır diye düşünmekteyim. Hassas bir işle karşı karşıya olduğumuz açıktır. Bilgili, sağlam karakterli, insan haklarına duyarlı ekipler gerektiren bir iş olmalıdır.
Son günlerde mahkemelerimizde alınan iki sonuç, bu titizliği hayata geçirecek birikime sahip olmadığımızı gösteriyor. Zihinsel engelli bir çocuğa tecavüz ettiği iddiası ile tutuklu yargılanan bir yurttaşımız 35 ay sonra beraat etti. Bir kişinin özgürlüğünden gereksiz yere bir saat bile mahrum edilmemesi gerektiğini savunan zihniyete göre şekillenmesi gereken soruşturma ve yargılama süreci, bu yurttaşımızın 35 ay hapiste kalması sonucunu doğuracak kadar verimsiz ve kötü çalışmıştır. 
Serdinç Maypa, benim yapamayacağım ve yapmayacağım şekilde yayınlar yapıyor. Hakkında bazı şikayetler yapıldı ve soruşturma amacıyla tutuklandı. Polisin hiç bitmeyecek bir soruşturma süreci tasarladığı mahkemede açığa çıktı. “Alınacak çok ifade var; tutuklu kalsın”! Mahkeme titizlik göstermese Maypa yıllarca tutuklu kalabilirdi. Mahkeme, soruşturmanın kalitesizliğini polisin yüzüne vurdu, kamuoyuna duyurdu ve Maypa’yı teminatla serbest bıraktı.

Bulgularla yüklü Sayıştay raporları bekliyor… 

Başbakan’ın polise ilettiği Kıb-Tek dosyalarının akıbeti bilinmiyor. Polis bu soruşturma kapasitesiyle ne yolsuzlukları açığa çıkarabilir ne de yurttaşların insan haklarını koruyan bir yargılama süreci oluşturabilir.
1994-1995 yıllarındaki DP-CTP hükümetlerinin programında “yolsuzluk dosyalarının açılması” hükmüne yer verilmiş, bu konunun CTP Genel Başkanı Özker Özgür tarafından üstlenilen Başbakan Yardımcılığı’nın çalışma alanı içinde olması kararlaştırılmıştı. Herkes dosyaların raftan indirilmesini, savcılığa gönderilmesini ve hakkında söylenti çıkan mahkum edilmesini beklemeye başlamıştı. Olmadı! Raflarda yolsuzluk dosyası olmadığı gibi böyle dosyalar oluşturmak da mümkün olamadı! 
“Yolsuzluk algısı” başka, yolsuzlukları kanıtlanmış insanların mahkum edilmesi başka şeydir. Yolsuzluk yapanların yakalanıp mahkum edilmesi, bu sonuçların caydırıcı etkileri nedeni ile yolsuzlukların gerçekten azalması ve toplumdaki yolsuzluk algısının gerilemesi için etkili ama insan haklarını koruyan soruşturma süreçleri sonunda suç delilleri ile tanıkların mahkeme huzuruna taşınabilmesine ihtiyaç vardır. Bunun arabaları çevirerek ceza yazmaktan biraz daha zor olduğu aşikardır. 
Bu işten anladığını ileri sürenler varsa karar versinler: Polis örgütümüz bunu başarabilecek durumda mı?


Polis örgütünün yolsuzluk iddialarını uygun ve etkili şekilde soruşturamadığı ortaya çıktı. Sonuçta yurttaşlar mağdur olurken yolsuzluk algısı da güçleniyor… 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.