Diyalog Gazetesi
2025-03-06 10:32:39

Ne idik? Ne olduk?

Ferdi Sabit SOYER

06 Mart 2025, 10:32

Ne idik? Ne olduk? Ne olacağız? Bu soruları sormak gerekir. 1973 Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Muavinliği seçimlerinde, Rahmetli Sayın Ahmet Berberoğlu’nun seçimlerle ilgili sloganları, dün ne olduğumuza dair bir cevaptır. Bazıları şunlar idi; “Bütçe Meclise, Adil Yargılanma Hakkı. Emekçiye Sosyal Sigorta, Sendika, Parti Kurma Hakkı, Turizm, yalnız Saray Hotel değil her yerde Turistik Hotel, Gazete Çıkarma Hakkı, Basında kontrol kalksın, Tarım ve Sanayide Gelişme, Teknik Eğitim, Ticaret - Turizm Okulları” bu kadar yeter. Şimdi, 52 yıl sonra ne olduk sorusunun cevabına gelelim. 
Evet, ilerledik. Bugün pek çok 5, 4, 3 yıldızlı Hotelimiz, Butik tesislerimiz var. Eskiden her ilçede, bir elin parmakları kadar olan kaliteli restoranlardan, onlarca kaliteli tesise ulaştık. Tarım sektöründe, ekipmanlarda, onlarcasına yüzlercesine sahibiz… Sanayide sayılı tesisten, yüzlerce tesise geldik. Bağımsız ve siyasi güdümden, uzaklaşmış Yargı Organımız var. Artık bütçeler Meclise geliyor. Sendika ve Parti kurma hakkı gelişti. Seçimlerde artık “milli listeler” yerine, partiler aday gösteriyor. Cumhurbaşkanlığı için tek aday ile karşılaşmıyoruz. Farklı eğilimden insanlarda CB seçilebilir ki bunları da yaşadık. Pek çok gazetemiz, TV kanalımız var.
Ama “Az gittik, uz gittik bir arpa boyu yol gitmedik” darbı masalı gibi, belli ekonomik ve sosyal alanlarda ilerleme görülen bu hal içinde, bırakın yerinde saymayı, geriye de gittik. 1960’tan sonra %3- 8 hadi %10 diyelim var olan enflasyon; günümüzde resmisi % 80, gayrı resmisi % 120 oldu. Üstelik kronikleşti. Eskiden de zengin ile az gelirli insan arasında fark vardı. Ama bu fark günümüzde, korkunç derecede açıldı. Eskiden zenginlik, “kör gözüne” deyip, insanların yüzüne doğru kibir kılıcı gibi sokulmazdı. Bir insan, bir ömür boyu emekle bir ev bir araba almak için çalışırdı. TV, radyo, pikap çamaşır makinesi, buzdolabı vs. almak için çabalardı. Evet, insanlarımız güzel giyinir, kuşanırdı. Aldıkları giysileri, ayakkabıları da göz bebekleri gibi korurlardı. Ayakkabılar tamir edilir, boyanarak pırıl pırıl yapılırdı. Liseden mezun olanlar, iyi veya orta derecede İngilizce bilir. Ana dilimiz Türkçeyi çok güzel okuryazardı. Şimdilerde onlarca kamu ve özel okulumuz, pek çok üniversitemiz var. Binlerce buralardan mezunumuz var. Ama bırakın İngilizce bilmeyi, ana dilimizi kapsamlı olarak okumak, okuduğunu anlamak ve kendini doğru dürüst ifade etmek olgusundan uzaklaşıldı. Eskiden çok sınırlı daktilo vardı. Şimdilerde herkesin cebinde en modern ve kapsamlı bilgisayarlı telefonlar var. Ama eskiden evlerde kitaplar, ansiklopedilerle dolu kütüphaneler vardı. Klasikleri okumayanlara, “fotoroman çocuğu” diye dalga geçilirdi. Şimdilerde, keşke fotoroman okusalar diye hayıflanma içine girdik. Eskiden kamuda, özelde veya herhangi bir iş alanında yer almak, ilerlemek için emek, bilgi, liyakat, işe bağlılık, dürüstlük esastı. Artık, kolay yoldan para kazanmak, kamu kaynakları ve gücüne dayanarak servet, makam, iş elde etmek, arka kapıdan iş çevirmek, ihale almak, tanıdık marifeti ile iş çözmek geçerli yol oldu. Bu “gelişmişlik” içinde artık gömlek değiştirir gibi son model, en pahalı arabaları, tüm aile fertleri için almak maharet oldu. En lüks yaşam tarzlarını, göstermek meziyet oldu.
Yapay zekanın öne çıktığı bu zamanda, yeterince matematik, fen ve sosyal bilimlerinden nasibini almamış kuşaklarla, zenginliği ve gelişmeyi güya yaşıyoruz. Bütçe Meclise çoktan geldi. Ama artık eskiden var olan denetimi ve denetlemeyi çoktan unuttuk. En önemlisi, eskiden kamu kaynağını çarçur etmek, hukuk düzenine ve yasalara aykırı davranmak en önemli utanma temeli idi. Şimdi hukuk düzenine, yasalara uygun davranana ahmak diye bakılıyor. Bu nedenlerle, hem sosyal alanda, hem de ekonomide, krizlerden krize düşüyoruz. Çünkü ekonomiyi konuşurken toplumu; toplumu konuşurken de insanı unuttuk. Böylece bunca zenginlik içinde saygı, sevgi, dayanışma fukarası olduk...

Yorumlar (1)

Tamer Karadeniz 5 Saat Önce

Uzun zaman sonra ilk kez haklısınız. Ama yine sadece durum tespiti.. Buna yol acanlari ve en başta da kendi ülke yoneticiliginiz zamanında bu alanlarda neler yapıldığını, yaptığınızı da yazarsanız daha iyi olur.. Bu arada, lütfen hellim almak, market alışverişi ve hamburger yemek için güneye gitmeseniz, daha iyi olur...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.