Türkiye Cumhurbaşkanı mitinglerde konuşuyor. Konuşurken, Kılıçdaroğlu’nu PKK liderleri ile aynı karelerde gösteren videolar yayınlıyor. Dünya şaşkınlık içinde… “Bunu herkes yapabilir ama bir Cumhurbaşkanı nasıl yapar?” diye soruyorlar. Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da oynattığı bu videoyu tepkilere aldırmadan diğer illerde de kullanmaya devam ediyor.
KKTC Meclisi, bir yasa tasarısını görüşürken oylama yapılıyor. Meclis Başkanlığı koltuğunda oturan Zorlu Töre, kullanılan oyların yasanın kabulü için yeterli olmadığı TV ekranlarına bile yansıdığı halde, yasa tasarısının “oy çokluğu ile kabul edildiğini” ilan edebiliyor. Tartışmalar yaşanıyor ve yeniden oylama yapılıyor. Töre ısrar ediyor: “Oy çokluğu ile kabul edildi!” Tartışmalar neredeyse kavgaya dönüşmek üzereyken sonuç değişiyor ve Töre yasanın reddedildiğini ilan ediveriyor.
Kimi araştırmacılar “post truth” yani “gerçek ötesi” bir zamanda yaşadığımızı yazıp duruyorlar. Bununla gerçek ile zahiriyi ayırt etmenin giderek zorlaştığını anlatmaya çalışıyorlar.
Ama yok da YALAN!
Yok da göz göre göre YALAN!
Sanırım bu kadarı tam bir çöküntüye işaret ediyor.
Bu çöküntü içinde yaşamak ise giderek zorlaşıyor. Bizi bu durumdan ancak ve ancak halkın sağduyusu kurtarabilir. Bu sağduyunun işe yarayıp yaramayacağını ise 14 Mayıs’ta göreceğiz.
KKTC Meclisi’nde yapılan oylamaların sayımında bile yalana tevessül edilebiliyor; olmayan şeyler halka olmuş gibi sunulup seçim kazanmaya çalışılıyorsa bugünkü düzenin de sonu gelmiş demektir