Diyalog Gazetesi
2023-11-17 10:32:54

Haftada iki defa Bakü’ye uçmaktan başka yapacak iş yoktur!

Hasan ERÇAKICA

17 Kasım 2023, 10:32

2023 yılını Türk Devletleri Teşkilatı ile ilişkileri konuşarak geçirmiş olacağımız kesinlik kazandı. Yıl sonuna 1,5 aylık bir süre kaldı ki ne yaparsak yapalım Türk devletleri ile ilişkiler gündemini gölgede bırakamayacağız.
“Türk devletleri” diyoruz ama aslında Azerbaycan’ı konuşuyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan da KKTC’yi Türk devletlerine kabul ettirebilmek için Azerbaycan’a güveniyor olmalıdır. Kazakistan başta olmak üzere beş Orta Asya devletinin ABD ve AB’den öyle beklentileri var ki, KKTC’yi TDT’ye gözlemci üye yapmak konusunda bile duramıyorlar.
Bu iş, bir süre daha böyle gidecek. Kazakistan ile Özbekistan gözlemci üyeliğimizi onaylamayacak ama özellikle Türkiye ve Azerbaycan’da yapılacak organizasyonlara katılmamıza da itiraz etmeyecekler. İkircikli bir tutumla, hem kendilerini koruyacaklar hem de bize yol açacaklar.
Son zamanlarda herkes Azerbaycan’a gitti, geldi. Ben de gittim. Önceden kurduğum temaslar olduğu gibi orada kurabildiğim ilişkiler içinde de Azerbaycan-KKTC ilişkilerinin nasıl gelişebileceğini araştırdım.
İnsanlarını da fiziki alt yapısını da beğendim… En azından benim temas etmek olanağı bulduğum insanlar aydın, dünyada neyin ne olduğunu bilen gerçekçi insanlardı. Karabağ savaşlarının hangi olanaklar ve hangi desteklerle kazanıldığını da biliyorlar; kendilerinin ne olduklarını da… İran ile dalaşmanın kendilerine yarar sağlamayacağının da farkındalar; İsrail ile olan ilişkilerinin ne kadar önemli olduğunun da…
Türkiye’yi saymıyorum… Onlar kendilerini Türkiye’den ayrı görmüyorlar ama Türkiye Hükümeti’nin yaptığı veya yapacağı şeylerin tümünü de onaylamıyorlar. Azerbaycanlı oldukları gibi Türk olduklarını da düşünüyorlar ve Türkiye’deki sorunlar hakkında bizim gibi farklı fikirlere sahip olabiliyorlar. KKTC, Türkiye’nin parçası gibi algılansa da adadaki sorunu da biliyorlar. Kıbrıs sorununun, Rum tarafının AB üyesi olduğunun ve uluslararası alanda etkinliğinin ne olduğunun farkındadırlar…
İşin altyapısı bence budur. Bu altyapı köklü bir şekilde değişmeden Azerbaycan’ın KKTC’yi tanımasını veya KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na üye olmasını beklemek hayal bile edilemez! Buna karşın, Azerbaycan ile ticaret yapmak mümkündür. Zaten yapılabilmektedir. Turizm ve yatırım ilişkisi geliştirilebilir. Zaten vardır.
Bu durumda gündemde olması gereken şey, Ercan ile Bakü’yü hava yolu ile bağlamaktan başka şey değildir. Aklınıza hemen “direk uçuş” geliyorsa, yine yanlış yoldasınız demektir. Bakü ile Ercan arasında direkt uçuş olamayacağı gibi bunun sürdürülebilir olması da mümkün değildir. Yapılması gereken Türkiye’deki en uygun havalimanı üzerinden Ercan ile Bakü arasında, haftada iki kez uçmaktan başka bir şey olamaz.
Hükümetlerin veya üst kademe yöneticilerinin, bunu gerçekleştirmenin peşine düşmekten başka yapacak işleri de yoktur. Bu uçaklar gidip gelmeye başladığı zaman turizmciler harekete geçecek; hellim satmak isteyenler müşteri bulmaya bakacak. Bir zamanlar yolcu uçaklarının kargo kapasitesi değerlendirerek Londra’ya sattıklarımızı düşündüğüm zaman bunun küçümsenecek bir iş olmadığını anlıyorum. 
İş budur: Haftada iki kez, Antalya veya Adana bağlantılı sefer yapmak için gereken ne ise yapılmalıdır. Devletler ellerini taşın altına koyacaksa, bu seferleri mümkün ve devamlı hale getirmek için koymalıdır. 


Bakü’ye haftada en az iki defa sorunsuz uçma olanağı yaratmadan konuşup durmak işten kaçmak olacaktır…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.