Diyalog Gazetesi
2024-01-12 10:29:35

“Güven yıkıcı” önlemleri, başarı ile uyguluyoruz!

Hasan ERÇAKICA

12 Ocak 2024, 10:29

Kıbrıs Rum tarafı ile anlaşmak istemiyoruz. İş birliği yapalım diyoruz. Gaz çıkarıp bize pay verin; biz size de su verelim… Bu iş birliği karşılığında siyasal olarak ne istediğimiz belli mi bilmiyorum ama “tanınma” beklediğimizi söyleyenler bile var. 
Elimizde öyle güçlü kozlar olmalı ki Rum tarafının bunlara karşılık bizimle doğal gaz paylaşımı yapmasını; susuzluktan kırıldıkları için de Türkiye’den gelen suyun bir miktarını kabul etmelerini; buna karşılık olarak da 40 yıldır tanıtamadığımız KKTC’yi bir çırpıda tanıtmamıza yardımcı olmalarını bekliyoruz.
Rum tarafı bizimle anlaşmak istiyormuş gibi yapıyor ama aslında onlar da gerçek anlamda bir çözüm peşinde koşmuyorlar; kendi egemenlikleri altına almayı başardıkları Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğini Kıbrıs’ın tümüne yaymak için uğraşıyorlar. Hristodulidis’in başkan seçilmesinden sonra gündeme getirdiği ama bir türlü açıklamadığı önlemler paketi ile Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşı olan Kıbrıslı Türklere çeşitli olanaklar tanıyarak KKTC halkı arasında bölünmüşlük yaratmayı amaçlıyorlar.
İki taraf da “çözümden umudunuzu kesin, iş birliğine hazır olun” mesajları veriyor gibi görünseler bile iki halk arasındaki güvensizliği pekiştirecek adımlar atmaktan bir türlü vazgeçmiyorlar.
Türk tarafının geçtiğimiz günlerde Güney Kıbrıs’ta gerçekleştirdiği “zanlı yakalama” operasyonu, iş birliği yapmak istediklerini küçük düşürme peşinde olduklarını açıkça ortaya koydu. Rum yönetimi yerine “çeşitli suçlarla anılan” ve Güney Kıbrıs’ı bir sığınak gibi kullanan kişilerle iş birliği yapıldı; zanlılar kandırıldı ve Kuzey’e geçme yolunda KKTC polisi tarafından tevkif edildi. KKTC polisi, “başarılı” sayılan bir operasyon gerçekleştirdi; hem de Güney Kıbrıs’ta…
Böylece suça karşı iki toplumlu iş birliklerinin sonu getirilmiş ve Rum polisinin de benzer davranışlar sergilemesinin yolu da açılmış oldu. Bravo!
Son zamanlarda sınır boyundaki gerginlikler de dikkat çekiyor. Ateş kes koşullarında yaşadığımız KKTC Meclisi’nde bile sıklıkla dile getirildiği halde, sınır boyundaki mevzileri güçlendirmek, yeni teknolojiler ile takviye etmek için çalışmalar yapılıyor. Bir taraf yaparsa, diğer tarafın da yapacağı dikkate alınarak bu alanda bir yarış başlatılmak isteniyor gibime geliyor. Belki de bölünmüşlük, böylece güçlendirilecek!
Pile yolu meselesini hatırlatmak bile yeterli… Ne oldu, ne bitti herkes biliyor!
Bu arada, BM Genel Sekreteri, kapsamlı çözümü müzakere etmek için gerekli zeminin olup olmadığını araştırmak amacıyla özel bir görevli atadı. Bizim taraf, böyle bir zemin olmadığını ve hatta olamayacağını peşinen ilan etti. Maria Cuellar’dan tek beklentimiz, “zemin yok” diye rapor yazması. Bunun sonunda tanınırız diye düşünen bile olabilir!
Hristodulidis’e gelince… O da, göreve yeni başladığında müzakereleri başlatmak için izlediği “yumuşama” siyasetini terk etmişe benziyor. Kabinesinde sık sık yaptığı değişiklikler, yeniden seçilmek için neye umut bağlaması gerektiğine karar veremediğini de gösteriyor. Bundan sonra, güven yaratıcı önlem açıklamak yerine mülkiyet konusundan ticarete; ulaşımdan sınır kapılarından geçişlere kadar pek çok konuda daha katı ve “güven yerine korku salacak” uygulamaları gündeme getirirse şaşmayacağım. Böylece uzlaşma istemeyenlerin desteğini almaya yönelebilir.
Bütün bu “sertleşme” veya tarafını güçlendirme girişimlerinin “karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm” ihtiyacını artırdığını vurgulamadan geçmek de olmaz ama… Kim ne yaparsa yapsın, kendi iradesini, isteklerini veya çıkarlarını karşı tarafa zorla kabul ettirme olanağına sahip değil ve yakın gelecekte de olmayacak. Uzun vadede ise, adada yaşamaya çalışanların tümü de kaybetmiş olacak! Ne yazık ki, bu aralar, “karşılıklı kabul edilebilir kapsamlı bir çözüm” için elinden gelenin fazlasını yapan da yok!
Arada bir yazmakta yarar var… Ben de yazıyorum işte… Kıbrıs konusu ile ilgili gelişmeleri bu çerçevede takip etmekte yarar görüyorum. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.