Dünden beri GPT4o diye bir şeyden söz ediyorlar. Ben anlamam tabii ama okuduklarımdan ve duyduklarımdan yola çıkarak bunun bir “yapay zeka uygulaması” olduğuna bahse girebilirim!
Çocuklar ansiklopediye bakmak yerine yapay zekaya sorduklarına aldıkları yanıtlarla ödev yapıyorlar; yüksek lisans ve doktora öğrencileri tezlerini yapay zekaya yazdırıyorlardı. Şimdi işin içine duygular da karışacakmış… Ve yapay zekalar kendi aralarında bile konuşacaklarmış… Bize zeki ve çok bilgili bir insan gibi eşlik edecekler… Üremeyi de başarılarsa tam olarak yandık demektir!
Bu durumun insan yaşamına olabilecek etkileri herkesi korkutuyor. Korkmayanlar en azından ürküyorlar; ne yapacağımızı ister istemez düşünmek zorunda kalıyorlar.
Ben anlamam ve elimden, değişimin çok hızlı olmamasını dilemekten başka bir şey gelmiyor. Böylece kalan ömrüm içinde korkunç şeyler görmemeyi umabilirim.
Kendi için endişelenmese bile insan, çocukları ve torunları ne olacak diye düşünmeden edemiyor ama değil mi? Oysa düşünmek de işe yaramıyor! Kendi ömrümüz içinde değişime ayak uydurmanın mümkün olamayacağını düşünsek bile geriden gelenleri değişime açık bir şekilde yetiştirmeye çalışmak gerekiyor. Değişmek ve hızlı değişmek gerektiğini anlasınlar ve ayak uydurmaya çalışsınlar; belki başarabilirler! Bu, “yapabileceğimiz tek şey” olarak görünüyor.
Konu ile yakından ilgilenen gözlemciler, GPT4o’ın ortaya çıkışıyla birlikte hayatımızda değişecek şeylerin analizini yapmaya başladılar. Kimisi, “puanım yettiği halde üniversitede tercümanlık okumamam iyi olmuş” diyerek yok olacak bir mesleğin içinde olmadığına şükrederken; kimisi sadece tercümanlığın değil şimdi meslek diye kabul ettiğimiz uğraşların %90’nının yakın bir gelecekte yok olacağını ileri sürüyor.
Yapay zekalı robotlar, “dar görüşlü ve geri zekalı robotlar” yapacak, insanların yapabilecekleri kötü işleri de onlara yükleyecekler. Bu düzen içinde yeri olabilecek insanlar için farklı bir eğitim sistemi geliştirmek gerekecekse onları da ileri zekalı bu robotlar mı geliştirecek? “Sizi buna göre eğittik ve geliştirdik” diyecekler ve insanların çalışma alanını kısıtlamış mı olacaklar acaba?
Yapay zeka ile birlikte üretimde büyük bir “verimlilik patlaması” yaşanacağı da ileri sürülüyor zaten… Peki bu verimlilik patlamasının sonucunu düşünebiliyor muyuz? Milyarlarca insan yapacak iş bulamayacak. Bu insanlara devletler “yurttaşlık maaşı” bağlayacak. Çalışmayan insanlar vergi ödeyemeyeceklerine göre devletlerin bu maaşlar için farklı gelir kaynakları yaratmaları gerekecek. Devlet üretimden bir pay alarak dağıtacak gibi görünüyor… Belki de Karl Marks doktrini yeniden canlanacak. Komünist Manifesto, “Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor-Komünizm hayaleti” diye başlıyordu. Bu hayalet, “Herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacı kadar” diyerek hortlamış olacak. Kimimiz bu hortlağı sevecek; kimimiz korkudan üstüne edecek!
İnsan sosyal bir yaratıktık… Milyarlarcası bir aradayken sosyalleşmeden duramayacaktır. Yurttaşlık maaşı ile ihtiyaçları karşılanan milyarlarca “dışlanmış insan” bir araya gelince neler olacağını şimdiden ön görmek mümkün değildir sanırım? Belki de geleceğe işte bu belirsizlik yön verecek ve ne olacaksa olacak! Tarih yine insanlar tarafından yazılacak!
GPT4o, salı günü tanıtıldı. Herkesi bir endişedir aldı. Ama yapay zeka henüz yolun başındadır. Bilimsel-teknolojik gelişmeler korkunç bir hıza ulaştı zaten; bundan sonraki gelişmeleri izlemek bile mümkün olmayabilir.
Bu durumda biz, kasapları nasıl koruyacağımızı, hayvancıları nasıl ayakta tutacağımızı, narenciye ağaçlarını sökmemek için ne yapabileceğimizi, berberlerin hangi gün çalışacaklarını, öğretmenlerin haftada kaç gün ve kaç saat ders vereceklerini, memurların işe gidip gitmeyeceklerini tartışmaya devam edebiliriz. Nasıl olmasa günün sonunda varacağımız yer de belli olmuştur: Biz, devletin vereceği yurttaşlık maaşı ile yaşamaya çoktan razı olmuş vaziyetteyiz.
Yeni yapay zeka uygulaması gpt4o, bütün dünyayı hayrete düşürdü. GPT4o, kendini yaratan insanları bile korkuttu!