Diyalog Gazetesi
2023-08-08 09:41:58

Devlet, dini tartışmaların tarafı olacak mı?

Hasan ERÇAKICA

08 Ağustos 2023, 09:41

Gidişat belli oldu: Türkiye’de dini tartışmalar alevlenecek… Diyanet İşleri Başkanı bazı telkinlerde bulunacak, başka bazı din adamları itiraz edecek. Tarikat şeyleri vaaz verecek, İslam dinini makul ölçüler içinde yaşamaya çalışanlar tepki gösterecek.
Dinsizler veya başka bir dine inananlar ne yapacak bilmiyorum ama İslam adına çok ciddi tartışmalar ve hatta kavgalar olacak.
Devletin laik olması ilkesi tam böyle zamanlar için düşünülmüş bir ilkedir. İsteyen istediği dine inansın ve hatta bazı kişiler inançsız olsun ama bütün bu insanlar bir arada yaşayabilsin… Tam da bu nedenle, din işleri ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması için devletin “laik”, daha açık bir ifade ile dinler ve inançlar karşısında tarafsız olması gerektiği üzerinde durulmuş; bu ilke pek çok devletin olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti anayasalarında da yer bulmuştur.
Anayasalarına göre, Türkiye Cumhuriyeti de, KKTC de “laik” birer devletmişler!
“Mişler” diyorum çünkü değiller… Veya “artık değiller”!
Farklı dini inançlara sahip veya dini inanç sahibi olmayan yurttaşlardan toplanan vergilerle oluşturulan devlet kaynaklarının çok önemli bir kısmı, dini tartışmalarda taraf olan kişilerin emrine verilmiştir. Onlar, inançlarının kavgasını bu kaynakları kullanarak sürdürüyorlar. Bazı kişilere devlet makamları tahsis edilmiştir. Onlar dini inançlarını bu makamları kullanarak egemen hale getirmeye çalışıyorlar. Türkiye, bir devletin anayasasında “laik” olması yazdığı halde dini tartışmalara nasıl taraf olabileceğinin güzel bir örneği haline gelmiştir. 
İslam dinine bağlılıkları konusunda hiçbir kuşkuya yer olmaması gereken binlerce inançlı ve İslam dini konusunda bilgili insan, bir devlet kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tutumlarını onaylamıyor; Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın söylediklerinin İslam dinine uygun olmadığını savunuyorlar. Tartışmaya, devlet karşıtı bir konuma düşerek, yaşamlarını riske atarak ve tamamen kendi olanaklarını kullanarak katılmaya çalışıyorlar. 
Anayasa’da inanç özgürlüğü gibi, düşünce, söz ve anlatım özgürlüğünden de söz ediliyor. Erbaş’ın söylediklerini bu kapsamda da değerlendirebiliriz. Ali Erbaş da Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır ve görüşlerini açıklamak özgürlüğüne sahiptir. Ama devlet kaynaklarını kullanmadan; devletin ona bahşettiği cübbeyi çıkardıktan sonra.
Türkiye’deki din tartışmalarının bir yol ayrımına geldiği kesindir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu tartışmaların tarafı olacak mı; olmayacak mı?
Kim karar verecek bilmiyorum ama birilerinin bu konuda karar vermesi gerekecek: Tarafsa, “laik” değil demektir. Laikse, taraf olmaması gerekir.


Diyanet İşleri Başkanı, Türkiye’yi, “laik” bir devlet olup olmadığına karar vermek ikilemi ile karşı karşıya bırakmıştır…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.