Adanın Güneyinde üç gün tatil

Öncelikle bu yazdıklarım sadece turizm amaçlı.

Hiçbir siyasi veya politik bir amaca hizmet etmiyor.

Tam da yüksek sezonun ortasında özellikle şahsım gibi adadan çok uzağa gitmek istemeyen ancak biraz değişiklik arayan kişilere yönelik bir turizm yazısı .

Evde sıcaklardan klima altında bunalan ve biraz değişiklik arayan benim gibi çok yüksek meblağlara tatil arayışında olmamak için üç gün iki gece Limasol ve Baf turu yapmaya karar verdik. Eşim ile” zaman zaman yolculuk yaptığımız “Aspestos “ imdadımıza yetişti. Metehan’da toplanıyorsunuz.

Öncelikle turda inanılmaz güzellikte ve Avrupa birliği fonları ile sil baştan yaratılan “ Lefkara” köyünün otantikliği ile başlıyor, buram buram Kıbrıs kokan sokakları, eski evleri, kapıları pencereleri ve köye anlam katan “ Lefkara “ işinin gizemine kapılıyorsunuz. Oradaki köy kahvehanelerinden bir tanesinde ise Kıbrıs kahvesinin tadına varıyorsunuz. 1481’de Leonardo da Vinci’nin köyü ziyaret ettiği düşünülüyor.

Sonraki durağınız Afrodit’in denizin köpüklerinden bir deniz kabuğu içerisinde doğduğu adanın mitolojisine anlam katan” Petra tu Romiou “ denizine girmek için yüzlerce kişi sıra bekliyor. Oradaki mistizm sizleri tabii ki kendine çekiyor. İster inan ister inanmayın burada müthiş bir enerji var.

Daha sonraki durak 20 dakika mesafede olan Limasol. Gittikçe yeni binaları ve finans kuruluşları ile küçük Londra’ya dönüşen bu şahane Turizm Başkenti öncelikle herkese açık olan sahilleri, mavi beyaz şezlongları, Şemsiyeleri ile sizlere merhaba diyor.

Yeni yapılan marinada ister dondurmaz yiyin, isterseniz eski Leymosun Mahallesi’ndeki Türk evlerinin o yıllarımdaki korunmuşluğuna şahit olun . Gece ve gündüz ne kadar farklı ise eski Limasol ve yenisi arasında o kadar fark var.

Aklınızda onlarca soru ve günümüzün getirdiği mimari ve modern yaşamla kendinizi sorgular pozisyonda buluyorsunuz.

Baf’a yolculuk

Akşam saatlerinde artık Baf yolculuğunuz başlıyor ve sahilden biraz uzak eğer ki çok lüks bir otel konaklaması yapmak istemiyorum bana üç yıldız da yeter derseniz güzel bir otel sizi karşılıyor. Rezervasyonumuzun yapıldığı otel Veronica Hotel idi. İki akşam oda kahvaltı kalacağımız için beklentilerimiz çok yüksek olmadığından dolayı yetti.

Baf’ın yeşili, ağaçlarının güzelliği, çeşit çeşit meyve bahçeleri ve özellikle muz ağaçlarına hayran kalıyorsunuz. Tabii ki yolların güzelliği ve genişliği, her tarafın tertemiz oluşu sizleri hayretler içerisinde bırakıyor.

Akşamüstü yemeği turu organize eden kişiler tarafından bir tavernada şahane müzikler, açık büfe yemekler ve çeşitli yerel danslardan örnekler sunan ve misafirleri eğlendiren dansçılar eşliğinde geceye nokta koyuyorsunuz.

Laççi limanı ve Akamas körfezi mavi suları

Yaklaşık 20 dakikalık Hirsofu ve Poli üzerinden Latchi limanına varıyorsunuz. Özellikle son 15 yılda turizm sektörüne açılan ve buralarda bir çok Türk malı arazinin de bulunduğu bu bölge gün içerisinde yüzlerce Alman, Fransız , İtalyan , Rus ve İngiliz turistlere ev sahipliği yapıyor.

Bu turistlerin birçoğu bizler gibi Akamas körfezinin masmavi sularına atlayıp yüzmek için boat turuna katılıyor. Farklı ülkelerden insanlar kendilerini bu Mavi’nin birçok tonunu kendi içerisinde barındıran inanılmaz tertemiz sularda yüzmek için yarışıyor. Turistik botlar, ayrıca milyonlarca dolarlık zenginlerin yatları sularda demirlerken buralarda yüzdükten sonra farklı bir enerji ile Yola devam ediyorsunuz. Rotada limanda balık veya kleftiko yemek var.( 13-15 Euro arası ). Her şeyi çok makul. Şimdiki durak Afrodit hamamları . Mitolojiye göre burada serin sularda yıkanan güzellik kraliçesi Afrodit bir yılan tarafından sokuluyor. Günümüzde Sular azalsa bile hala daha dağın içerisinden akıyor .

Akşama doğru Otelinize geri dönerken, birkaç saat sonra tekrardan dinlendikten sonra Baf limanına doğru yola çıkıyorsunuz. Baf limanı özellikle İngiliz turistten geçilmiyor. Bunlar adanın kuzeyinde Son derece görmeyi arzu ettiğimiz manzaralar tabii ki.

Son gün ve Baf hayvanat bahçesine yolculuk

Sabah kahvaltısından sonra yolu yaklaşık 30 dakika mesafede olan Baf hayvanat bahçesinde solugu alıyorsunuz. Bir çok atlar, tropikal kuşlar, aslan, kaplan, leopar, geyikler , yılanlar , timsah , maymunlar , geyikler , gergedan , fil , her şeyi görebiliyorsunuz. Son derece titizlikle Organize edilen bu hayvanat bahçesinde saat 10.30’da başlayan papağan gösterisine hayran kalıyorsunuz. Kapalı Amfitiyatro‘da gerçekleştirilen gösteri yediden 70’e herkese güzel anlar yaşatıyor.

Daha sonra adanın en büyük alışveriş merkezi olan Baf Kings Avenue Mall‘da öğlen yemeğinizi yiyip biraz alışveriş yaptıktan sonra üçüncü gün sonunda tekrardan evinize dönmek için otobüsün yolunu tutuyorsunuz.

Tavsiye ederim hiç pişman olmayacaksınız .