KKTC’de çevrenin kirletilmesi, KKTC ve TC ile yetkililerine hakaret edilmesi, genel olarak bir çok yasaya uyulmaması ve yasaların uygulanmaması, işin kolay ve zahmetsiz tarafından bilinçsizliğe ve eğitimsizliğe bağlanarak savuşturulmaktadır.
Böylece ülkeyi başarılı yönetmeyen, yasaların uygulanmasını ve suç işleyenlerin bedel ödemesini sağlamayan yetkililerin başarısızlığı, ört bas edilmektedir.
Oysa dünyanın hiçbir uygar ülkesinde, yasalara uyulması herkesin kişisel keyfine ve tercihine bırakılmaz.
Kuşkusuz kültür düzeyinin yükseltilmesi ve bilinçlendirilmesi her bakımdan yararlıdır.
Ancak dünyanın hiçbir ülkesinde çevrenin kirletilmemesi, yasalara uyulması için vatandaşların bilinçlendirilmesi beklenmez.
Bir de yasalara uymak öğrenimden çok, vatanını ve ulusunu sevmeye, kültüre, uygarlığı içine sindirmeye ve iyi ahlak sahibi olmaya bağlıdır. Bunun yanında tüm toplumlarda, bazı kişiler uygun koşullarda yasalara aykırı hareket ederler.
KKTC’de de bazı kişiler bir bedel ödemek zorunda kalmayacaklarını düşünerek pervasızca suç işlemektedir.
Yasalara uymak herkesin hür iradesine ve tercihine bırakılacak olduktan sonra hükümete, memurlara makamlara ihtiyaç olmaz.
Devletin ,seçilmişlerin, siyasi iktidarların, devlet kuruluşları ile burada görevli olanların var olma gerekçesi, ülkede yasaları uygulamak ve vatandaşlara güvenli, huzurlu düzenli bir yaşam koşulları oluşturmaktır.
Uygar ülkelerde sigara izmaritini ve sakızı yere atanlar bile, ağır para cezasına çarptırılır. Ayni coğrafyada yaşadığımız Rum yönetiminde çevreye çöp atalar, 850 Euro yani yaklaşık 6000 TL cezaya çarptırılır ve sorun bilinçlendirilmeye bağlanarak geçiştirilmiyor.
Herhangi bir uygar ülkede iş takibi için devlet kuruluşlarına giden kişilerin gürültü kirliliği yapmasına ve görevliler ile vatandaşların rahatsız edilmelerine veya çöp atmasına göz yumulur mu? Aksi hareket edenler uyarılmaz ve cezalandırılmaz mı?
Polikliniklerin bekleme salonunda, yatılı hastanelerde çocukların saklambaç oynayıp koşuşturmasına ve uçaklarda ses kirliliği yapmalarına ses çıkarılmaması demokratlık mı?
Parklardaki bankları kıran, yol işaretlerinin direklerini söken belediye ve devletin varlıklarına kasten zarar veren kişiler cezalandırılarak eğitilmeli mi? yoksa zamanla bilinçlendirilerek kötü alışkanlıklarını terk etmesini mi beklemeliyiz?
Yollarda aşırı hız yapan profesyonel sürücülerin zamanla duyarlı davranmasını beklemek mi? yoksa yasalarla cezalandırmak mı daha etkili olur?
Piknik yaptıktan sonra atıklarını çöp bidonları yerine çevreye saçanların bu eylemlerinden kendi istekleri ile vazgeçmesini beklemek mi? yoksa belediyenin orada denetimler yaparak onları rapor etmesi mi daha iyi sonuç verir?
Denizden yararlananların kumlara yemek atıkları bırakıp kaçmasını önlemek için ilgili kuruluşların denetimler yaparak onları cezalandırılması mı? yoksa zamanla bilinçlendirilmelerini beklemek mi daha isabetli olur?
Grev ve eylemlerde devlet mallarına zarar veren ve polislere saldıranların cezalandırılması mı? Yoksa zamanla bilinçlenmelerini beklemek mi daha etkili olur?
Kanlı dereye lağım suları boşaltan kişilerin bilinçlenmesini mi beklememiz mi? yoksa yasalar uyarınca onları cezalandırarak bilinçlendirmemiz mi daha iyi olur?
Normal olarak ülkede sürekli denetim, devriye ve gözetim hizmetleri ile suç işlenmesi caydırılmalı. Yasalara aykırı hareket edenler hakkında da yasal işlem yapılmalı.
Yasalara uymamak demokratik hak sayılmamalı
Paylaş
Cengiz Cesur 6 Yıl Önce
Yaşar yoksa Huzur da yok