Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kuruluş amacı, adından da anlaşılacağı gibi, Rum saldırılarına karşı, Kıbrıslı Türk halkının can ve mal varlığını korunmaktı. Hiçbir Rum köyüne saldırmadı ve katliam yapmadı.
Türklerin yaşadığı yerlerde eğer TMT savunmamızı örgütlemeseydi, Kıbrıs Türk halkının tümü de aynı Girit’teki soydaşlarımız gibi katledilecekti ve Kıbrıs’ta bugün Türk kalmayacaktı.
TMT, Rum saldırılarına karşı halkımızı örgütleyerek direnmesini, canını ve namusunu savunmasını sağladı.
EOKA terör örgütü, 1950’li yıllarda ve 1963-74 de yaşlı, sivil kadın çocuk ayırımı yapmadan Akridas ve İfestos planları uyarınca birçok sivil ve suçsuz Türkü katletti. Siyasi görüşü farklı olan Rumları bile öldürdü.
EOKA’nın Ayvasıl, Taşkent, Atlılar, Sandallar, Muratağa köylerinde çocuk, yaşlı kadın ayırımı yapmadan evlerden topladığı Türkleri, vahşice katlettiği kanıtlanmıştır.
BM Ortega raporunda da belirtildiği gibi, Kıbrıslı Türklerin tüm ekonomik faaliyetlerini devam ettirmesini önledi, ambargolarla yaşamını zorlaştırdı, göçe zorladı, tüm Kıbrıs’ın %3 lük alanında silahlı abluka altında yaşattı.
TMT’yi, Rumların terör örgütü EOKA’ya benzetmek, kötülemek, itibarsızlaştırmaya çalışmak, dayanaksız bir iftiradır. Bunu bir Kıbrıslı Türkün yapması, vefasızlık ve düşündürücüdür;
Her türlü tehlikeyi göze alarak, Türk halkının canını, namusunu ve malını korumak amacı ile şehit düşenlerin terör örgütü üyesi gösterilmesi suçtur;
Türk halkını örgütleyerek direnmesini ve varlığını korumasını sağlayanları suçlu göstermek haksızlıktır. Rumların Türkleri katletmesini önlediği için suçlamaktır;
1950’li ve 1963-74 EOKA tarafından başlatıldığı gerçeğine rağmen, yaşanan acı olaylardan dolayı, direnme ve savunma amaçlı olan TMT’nin de sorumlu gösterilmesi, akıl tutulmasıdır.
Sahte Kıbrıs Cumhuriyeti meclisinde EOKA liderinin ‘Vatandan gelen herhangi bir onura layık olmadığı’ hususunda karar alınması isabetli oldu. Çünkü, 1963’te Rumların tüm ada üzerinde başat olmalarını sağlayan Kıbrıs Cumhuriyetini yıktı. 1974’ de ise, Makariosa darbe yaptı, çok sayıda solcu Rum’u öldürdü, ‘Kıbrıs Elen cumhuriyetini’ ilan etti. Türklere soykırım uygulaması sonucu, Anavatanımızı müdahale etmek zorunda bıraktı. Böylece Rumların1963’ten sonra haksızca elde ettiği kazanımların çoğunu kaybetmesine sebep oldu.
TMT ise, halkımızın anavatanının koruması altında kendine ait coğrafyada egemen ve özgürce yaşamasını, kendi devletine sahip olmasını sağladı.
TMT’yi ve liderlerini suçlamak, ifade özgürlüğü, solculuk, barıştan yana olmak değildir. Rum’un yalanlarını savunmaktır. Türk halkının kurtuluş mücadelesini itibarsızlaştırmak ve iftiradır.
Bu iftira karşısında ilgililerin gereken yasal işlemleri yapmaması, bana göre görev ihmali suçu olacak.
TMT’ye iftira etmek kabul edilemez
Paylaş