Cumhurbaşkanı Sayın Tatar, KTFF Başkanı Sayın Sertoğlu’na, Türkiye medyasından “şerefsiz” dedi. Bu ifade bir Cumhurbaşkanına yakışmadı. Bir devlet görevlisi, kendini eleştirse bile, hele yurt dışında iken, elindeki gücü kullanarak yurttaşına hakaret edemez, onu aşağılayamaz. Eğer bir şey söylemek zorunda ise, lisani münasip bir şekilde görüşlerini anlatır, cevabı verir. Çocukluğumuzda mahallede oynarken hiç sevmediğimiz bir arkadaşa dahi, başka mahallerden bir kötülük gelecek olsa, o arkadaşın yanında olurduk. Yok şimdi koca makam sahipleri, gücünü ve imkanını kullanarak kendi insanına başka diyardan saldıracak. Şeref, onur, yurttaşlık saygısı gibi manevi değerler burada başlar ve biter.
Söz konusu olaya baktığımızda ise temelsiz bir siyasetin, her yönden topluma yaşattığı kaybı görürüz. 24 Nisan 2004 Referandumunda, Kıbrıs Türk Toplumunun BM Çözüm Planına evet, Güneyin hayır demesinden sonra, Haziran 2004’te İstanbul’da toplanan İslam Ülkeleri Dışişleri Bakanları zirvesinden; “ Kıbrıs Türk Toplumu üzerindeki izolasyonların kaldırılması kararı” çıktı. Söz konusu kararın benzeri ifade, BM Genel Sekreteri Sayın Kofi Annan’ın maalesef Güvenlik Konseyinde onay işlemi alamayan raporunda da yer almıştı. Bu karardan bir müddet sonra, Kıbrıs Türk Toplumu, İslam İşbirliği Teşkilatı’na, Çözüm planında yer alan ismi ve bayrağı ile Kıbrıs Türk Devleti olarak üye oldu. Referandum sonrası, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde de Gözlemci Üyelik gerçekleşti. Bu ve AB indinde elde ettiğimiz kazanımlar ile BM ve uluslararası alanda gelişen saygınlık çok değerli olaylardı. Şimdi ise Türkiye’nin İslam Ülkeleri indindeki ağırlığına karşın, üstelik Konya’da gerçekleşen İslam Ülkeleri Oyunlarına uzaktan bakıyoruz. UBP Genel Sekreteri Sayın Oğuzhan Hasipoğlu bunun nedenini, konu ile ilgili CB, Dışişleri Bakanı ve Hükümetin gereken girişimleri zamanında yapmamasına bağlayıp, olayı hukuki temelde eleştirse dahi, olayın siyasi bir başka boyutu var.
Çünkü Sayın Tatar’ın sürekli “yeni siyaset” diye tanımladığı ve BM Parametrelerinin ret edilmesi ile Federal Çözümü lanetleyen ve onun yerine iki devlet diyen siyaseti, bu sonucu doğurdu. Çünkü 24 Nisan 2004 referandumunda evet diyen Kıbrıs Türk Toplumuna, 2004’te İstanbul’da kapı açan; ama 2022’de Konya’da Kapı kapatan İslam ülkelerinin tutumundaki fark, iki Devlet diyerek en hamasi siyasetin öne çıkmasıdır. İslam ülkelerinin öncekinin tersine, Türkiye’de 2004’te açtıkları kapıyı, 2022’de yine Türkiye’de kapamalarının başka bir nedeni yoktur. Kapı açan siyaseti terk, kapı kapanmasına yol açtı. Yeni denen siyasetle gelinecek nokta budur. Bu yanlış siyasetle, iğne ile kuyu kazarak, BM temeline dayanarak elde ettiğimiz tüm kazanımları, harcama noktasına sürükleniyoruz. Bakın, bu ilk önemli kayıptır. Bu kafa ile gidilirse, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi indinde Taşınmaz Mal Komisyonu nedeni ile kazandığımız değerler ile AB indinde Yeşil Hat Tüzüğü, Mali Yardım Tüzüğü ile AKPM da elde ettiğimiz tüm kazanımları da riske sokacağız. Çünkü bu sözde yeni, ama en eski siyaset, buna yol açacaktır.
Bu vesile ile şunu da ifade edeyim. Neden BM Genel Sekreterinin Temsilci atamasına, Sayın Tatar, taş koyuyor? Bu bizim, BM başta olmak üzere uluslararası siyaset alanını etkilemek imkanını kendi elimizle yok etmek demektir. “Yeni Siyasetle”, Brexit ile İngiltere’nin bizi tanıyacağı sözünün boş ve temelsiz çıktığı gibi, Konya’daki oyunlardan dışlanmamız da bu siyasetin yol açtığı diğer bir yıkımdır.
Bunları da belirttikten sonra Sayın Tatar’a şunu ifade edeyim. Sayın Sertoğlu, bizim binlerce gencimizin spor yaptığı ve tüm zorluklara karşın, yöneticisi, sporcusu, teknik insanları, hakemleri ve binlerce taraftarı ile şerefli bir şekilde yaşattıkları ve mazisi Şeref ve onurla dolu Kıbrıs Türk Futbol Federasyonun Başkanıdır. Sayın Hasan Sertoğlu, Yalnız Kuzey Kıbrıs’ta değil ama FİFA, UEFA, Türkiye Futbol Federasyonu ve KOP indinde de bizi Şerefle temsil eden, KTFF Şerefli Başkanıdır. Siz Sayın Tatar, Tarkan’ın şarkısını dinlemeye başlayın: “Sakin ol, sinirlerine hakim ol”...
Sertoğlu, Tatar ve İslam Oyunları
Paylaş
Turkish power 2 Yıl Önce
Kazana kazana boş laftan başka realitede ne kazandın bırakın bu boş işleri devlet su işleri ne yaparsanız yapın gerçekte ab BM nin agziniza sürdüğü bir parmak baldan başka ne kazandınız palavra palavra palavra
Turkish power 2 Yıl Önce
Siz uktidardayken ne yaptınız ne becerdiniz