Hatalı ve yasalara aykırı olarak verilen inşaat ruhsatları sonucu, yağışlardan sonra ülkemizin yerleşim yerleri sular altında kalıyor.
Son zamanlarda KKTC’nin çeşitli yerlerinde yağışların sebep olduğu su baskınları, bu tehlikenin artık ciddiye alınmasını ve geçmişin yanlışlarının acilen düzeltilmesini gerektiriyor.
Sel felaketi; sağanak şeklinde düşen, toprak tarafından emilemeyen ve yüzeysel akan yağmur sularının, su havzaları önündeki doğal akış kanallarının bozulması sonucu, kontrolsüz bir şekilde akmasıyla oluşur.
Sayısal verilere göre, dünyadaki doğal afetlere bağlı can kayıplarının %34’ü sel sonucu oluyor. Ayrıca %37.2 ile maddi zarar bakımından sel, doğal afetler arasında en ön sıradadır.
Bilindiği gibi, deprem, yıldırım, fırtına ve kasırga gibi afetler doğal kökenli olup bunların oluşmasında insanların rolü olmadığı gibi önlenmesi de mümkün değildir.
Buna karşılık sel, toprak kayması, heyelan ve çığ gibi doğal felaketler, doğrudan veya dolaylı olarak insanların doğada yaptıkları tahribatlar sonucu oluşuyor. Bu nedenle, seli tetikleyen yanlışlardan kaçınarak ve hataları düzelterek bu felaketi önlememiz mümkündür.
Sel felaketini tetikleyen sebepleri ve önlenmesi için alınabilecek önlemleri şöyle sıralayabiliriz:
1.Su havzaları üzerinde uzun yıllar içinde oluşan dere yatakları, yağmur sularının zararsız aktığı doğal kanallardır. ‘Dere malı derenin’ ve ‘Dereye ev yapılmaz’ atasözleri, geçmişte atalarımızın ödediği ağır bedeller ile bu gerçeği anladığını gösteriyor.
2.Meyilli ve üzerinde bitki örtüsü bulunmayan arazilere düşen yağışlar; toprak tarafından emilemiyor, süratle yüzeysel akışa geçiyor ve beraberinde toprağı da sürükleyerek, çevreye dağılarak zarara yol açıyor Bu gerçekler nedeniyle, meyilli arazilerin üzerindeki bitki örtüsünün yok edilmesine izin verilmemeli ve çıplak meyilli araziler ağaçlandırılmalı;
3. % 15’den daha meyilli olan araziler mera ve ağaçlandırılarak değerlendirilmeli, tarımsal üretimde kullanılıyorsa yağmur sularının yüzeysel akışının önlenmesi için mutlaka teraslanmalı;
4. Küresel iklim değişikliği nedeniyle, bundan sonra düzensiz ve sağanak yağışlarla daha sık karşılaşacağımız dikkate alınmalı ve felaketle karşılaşmadan önlemler alınmalı.
Tehlikenin ciddiyetinin anlaşılmasına yardımcı olmak düşüncesiyle, selin zararlarını hatırlatmakta yarar görüyorum:
1.Metre kareye düşen yağmur miktarına göre, mal ve can zararlarına sebep olur;
2.Binlerce yılda oluşan bereketli tarım toprağı birkaç saat içinde yok olur;
3.Selin taşıdığı moloz ve topraklar biriktikleri, arazilerin tarımsal verimini azaltır;
4.Elektrik, kanalizasyon gibi alt yapının tahrip olmasına yol açar;
5.Sel sonucu içme ve kullanma suyuna atıklar bulaşır ve cilt hastalıkları ile ishal gibi sağlık sorunları ile karşılaşılır;
6.Genellikle fare gibi kemiriciler sel ortamında artar ve bunların idrarının su birikintilerine karışarak yeraltı sularına bulaşması sonucu, leptospiros hastalığı görülür.
7.Sel suları ile kirletilen sebzeleri yiyenlerde, çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkar.
Sel felaketinin hepimizi üzecek büyük can ve mal kayıplarına sebep olması için soruna acilen el atılmalı.. Bu çerçevede bugüne kadar bozulan dere yatakları belirlenmeli ve en fazla riskli olanlardan başlanarak eski durumlarına getirilmeli. Yerleşim alanlarındaki yağmur suyu drenaj alt yapı eksiklikleri tamamlanmalı. Yasaya aykırı olmasına rağmen dere yataklarına inşaat izni veren yetkililer saptanarak haklarında işlen yapılmalı.
Sel sorunu ciddiye alınmalı
Paylaş