Diyalog Gazetesi
2017-12-28 12:14:06

Seçimler erken, neden?

Ferdi Sabit SOYER

28 Aralık 2017, 12:14

7 Ocak seçimlerine doğru takvim yaprakları bir bir eksiliyor. Kuşkusuz zaman itibarı ile yalnız takvim yapraklarını arkada bırakmıyoruz. 
Seçim kararı alınması ve kampanyasının bitişi ile oy verme olayı ile birlikte, bir yılı da arkada bırakıyoruz.
Arkada bıraktıklarımız seçim, kampanya olabilir. Ama buna yol açan sorunlar peşimizi bırakmıyor. 
Bunlardan biri de Erken Seçim olgusudur.
2009 seçimlerinde Tek Başına İktidar olan UBP, 2013 yılında yönetemediği için Erken Seçime gitmek zorunda kalmıştı.
Şimdi ise tek başına değil, ama iddialı ve havalı bir şekilde hükümet olan UBP- DP yeniden, 7 Ocak 2018 itibarı ile Erken Seçime gitmek zorunda kaldı.
Neden?
 2009 seçimlerinden, 2017'de Erken Seçim kararı alınana kadar, ağırlıkla iktidarda olan UBP Hükümetleridir. Erken Seçime bu iktidarlar altında gitmek zorunda kalınıyor. 
Ancak dönemler ve görünür nedenler farklı olsa dahi, buna yol açan öz aynıdır.
Bu ise yönetemem noktasıdır. 
Bunun Tek Başına İktidar olmamakla ilgisi yok.
Çünkü, 2009'dan sonra UBP Tek Başına İktidardı. Buna karşın 2013'te, hemde bölünerek Erken Seçime gitmek zorunda kaldılar.
Bugün, 7 Ocak 2018 Erken Seçimlerine; 2013'te erken seçime girmek zorunda kalmalarına yol açan, o günün kendi içlerinde kavgalı olan tarafları; yapay bir birlik içinde birliktedirler. Bu psikoloji o kadar derindir ki 2018 Erken Seçimin ana sloganı olan "Birizi" kullanmak durumunda oldular. 
Ancak bunun, 7 Ocak seçimlerinin sonucu ne isterse olsun, yarının parti içi yeni siyasi krizlerinin de kaynağı olacağı, 2018 Erken Seçimi içindeki iç yarıştan bellidir.
Hatırlayalım. 
UBP liderliği, 2008'de patlayan dünya ekonomik krizinin negatif etkilerinin yol açtığı sıkıntı dalgalarının üzerine basarak yol yürümeye kalkmıştı...
Popülizimin en uç örneklerini sergileyerek, seçim öncesi, sendikalarla, üretici örgütleri ile protokollar imzalamışlar ve onlara temelsiz vaatler vermişlerdi.
O gün, UBP liderliği, "Türkiye'den parayı en iyi Eroğlu alır" diyerek, bu hayali kaynaklar üzerinden; bol akçeli vaatlerle yola çıkmışlardı.
Böylece yapısal sorunların ele alınmasını engellemişlerdi.
Arkasından halktan gizledikleri bir protokolü Türkiye ile imzalamışlardı. Ama bundan sonra da bu protokoldaki öngörüleri yerine getirmemişlerdi.
Sayın Eroğlu'nun Cumhurbaşkanı olması üzerine çanak, Sayın İrsen Küçük'ün kafasına kırılmıştı. Protokol, Sayın İrsen Küçük eli ile yürütülmek istenmişti.
Bu süreçte ise imzalayanlar onu, günah keçisi yapmışlardı.
Bu nedenle yönetememe oluşmuş ve Erken Seçime gitmek zorunda kalmışlardı.

Aynı neden...

Şimdi de aynı nedenle Erken Seçime gidiliyor. Sayın Özgürgün, "Protokolü tartışmak istiyorlar, ben hayır diyorum. Tartışmadan imzalarım" deyip CTP- UBP hükümetini bozmuştu. Bunun üzerine kendi Başbakanlığında, UBP- DP Hükümetini kurdu.
O günden sonra, tıpkı 2009 sonrası yaptıkları sözde açıkgözlük gibi, Türkiye ile imzaladıkları Protokolün hiç bir hükmünü yerine getirmediler.
 Bu gerginliğe yol açtı. En nihayet, Türkiye'den kaynak açışında tıkanma gelişti. Bununla birlikte ona ve Hükümetine Protokolü uygula baskısı geldi.
Erken Seçime gitmek zorunda kalmalarına yol açan krizin nedeni budur.
İşte bunun üzerine, yapısal sorunları elleyemeyeceği, yani yönetmeyeceği için yeniden 7 Ocak 2018 tarihi temelinde Erken Seçime gitmek zorunda kaldı.
Yani 8 yıl içinde yeniden 2. Erken Seçimin olmasının özü aynıdır.
Ama yine maalesef...
Bu nedenleri aşabilecek bir tartışma ortamı, 7 Ocak 2018 Erken Seçimlerinde de yoktur.
Bu konularda ne isterse olsun, en derli toplu önerme CTP'nin Seçim Bildirgesinde var. Ama ne acıdır ki bildirgeler tartışılmıyor...
Evet, 8 yıl içinde UBP Yönetimleri altında, onların siyasi yönetememe nedeni ile Erken Seçim yapmak zorunda kalan toplum, 7 Ocak 2018 Seçimlerinden sonra da sıkıntılı bir siyasi ortama girecektir, seçim sonucu ne isterse olsun, bekleyen yapısal sorunlar yeni yıla ve döneme peşimizden hem de katmerli olarak geliyor.
Bu gidişle, seçim sonrası maalesef bunlar, çözümünün yol açacağı yeni sinerji üretme odağı olamayacak. Sorun üretme kaynağı olmaya devam edecektir.
Çünkü, bu seçimde bu yapısal sorunların çözümü yolu ağırlıkla tartışılmıyor.
Bu nedenle, 7 Ocak 2018 Seçimlerinden sonra oldukça sıkıntılı bir siyasi ve ekonomik ortama gireceğimiz şimdiden ciddi bir ihtimaldir...
Yani; Kazananın, kazanma sevincinin kısa sürede söneceği bir ortama gireceğiz. Kötü habercilik yapmak istemem. Ama böyle giderse, dönemini bitirmeyen Meclisin yeniden Erken Seçim kararı alma olayı ile yüz yüze gelebiliriz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.