Diyalog Gazetesi
2020-08-13 09:56:36

Sayın Özgürgün, Sayın Jale ve sorun olan temel

Ferdi Sabit SOYER

13 Ağustos 2020, 09:56

Siyaset esas olarak sorun çözme alanıdır. Ancak son dönemlerde siyaset, sorun çözmeyi değil, sorunun bizzat kendisi oldu. Gelin önce Sayın Özgürgün problemini, tarihimizin gördüğü en ağır ekonomik ve siyasi sorunlar bağlamında açalım. En ağır ekonomik sorunlar diyorum. Çalışma Bakanı Sayın Sucuoğlu’nun açıkladığı verilere göre; 2020 Haziran ayına kadar tam 7 bin 656 işletme ilgili Bakanlığa geçici kapanma; 95 işletme de tam kapanma bildirmiş. 
Sayın Bakanın verdiği bilgiye göre; bin 939 KKTC vatandaşı. Bin 848 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. 614 de diğer ülke vatandaşı; toplam 4 bin 408 işçi de resmen işten durdurulmuş. Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan 86 bin kişi de adadan ayrılmış. Hade bunun 30 bini işçi idi diyelim. Demek ki 34 bin 408 işçi ya işten atılarak ya da ayrılarak sistemden çıkmış. Bu rakamlar ülkedeki üretim alanlarının, Sosyal Güvenlik Kurumlarının kan kaybını göstermek bakımından önemlidir. Bunun aynı zamanda piyasanın daralmasında da etkisi var. Piyasa daralması yalnız bununla mı ilgili? Döviz krizi ve diğer etkenlerle alım gücü düşen insanların konumu bu daralmayı artırır.
Ayrıca, 2019’ da 950 milyon Dolar olan turizm geliri. 750 milyon Dolarlık üniversite gelirleri. Ayrıca 300 milyon doları aşan Kuzey Güney arasındaki geçişlerle ekonomiye giren girdilerinin tümünün 2020’de dibe vurması, piyasada oluşan daralmayı katmerledi. Bunlar ekonominin, işletmelerin insanların ne kadar sıkıntı içine girdiğini gösterir. 
Bundan ötürü tarihimizin en ağır bunalımı dedim. Peki, bu ağır sorunu ele alması gereken Hükümet ve Cumhurbaşkanı değil mi? Bunun altından tek başına kalkmak mümkün değildir. O zaman da sorumlu makamlarda görevli olanlar, bu felaketi aşmak için diğer siyasi partiler ve bir birinden farklı toplumsal kesimlerini ortak payda da buluşması için uygun atmosfer oluşmasına katkı sağlaması gerekirdi. Üstelik Ana Muhalefet CTP bu konuda açık çek vermişti. TDP, DP ve YDP’nin de bu atmosfere açık olduğu meydanda idi. Ama ne Başbakan ve Başbakan Yardımcısı ne de Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı; yani Yürütmenin etkili iki makamı; bu oluşan ve gittikçe derinleşen bunalımı, toplumsal ortak akıl ve enerji ile ele almaya dönük bir ortam oluşmasına katkı sağlamadılar. Hükümet blokundan bunca zaman sonra ilk akılcıl açıklamayı, HP Milletvekili Sayın Jale Refik Rogers yaptı. Ama bu da şansa sahip değil.
Ancak bunca ciddi bela içinde, Hükümet bozmak ve kurmak en önemli iş oldu. Bunun için ülkeden zorunlu olarak ayrılmasına yol açtıkları Sayın Özgürgün gündeme geldi. O gelecek ve 26’yı bulacaklar. Ankara’ya gittiler ve dünyanın gözleri önünde Çatı adayı ve Hükümet pazarlığı yaptılar. Sayın Özgürgün’e kim ne dedi? Bilmiyoruz. Ama Ankara dönüşü açıklamalardan bunun olduğunu anladık.
Bütün bunlar fos çıkınca, kendine karşı haksızlık yapıldığına inanan ve gerçekten de son seçimlerde UBP’nin bu konuma gelmesini sağlayan mağdur Başkan olarak; Sayın Özgürgün duyarlı ifadelerle bir istifa ile Milletvekilliğinden istifa etti. Şimdi Sayın Özgürgün üzerinden muhalefet yapma, ya da “istifasını kabul etmeyeceğiz” ifadeleri ile timsahın gözyaşlarını andıran açıklamalar yapılıyor.
Peki, bu olan bitenin Sayın Hüseyin Özgürgün’e bir faydası var mı? Yok. Bütün bu olan biten, onun yargılanmadan infazını derinleştirmekten başka işe yaramaz. Bu olanlar, hakkındaki iddiaları bir yere bırakın; “Meclise gelmeden maaş alıyor” diye onu, kamuoyu vicdanında daha da yaralayan bir hal var. Eğer, Sayın Özgürgün, istifa açıklamasında, “siyasi çeteleşme” ifadesini kullanmasa, bugün dökülen o sahte gözyaşları dökülmeyecekti. Bu olanlar, Sayın Özgürgün’ü daha da itibarsızlaştırma oyunudur. O kendi iradesi ile istifayı gündeme getirip, “hak etmeden maaş alıyor” söyleminden olsun kendini arındırmak istiyorsa, buna yok demek, onu sevmek değildir. Ya buna onay vereceksiniz, ya da hukuk yolu ile onun kendini savunmasına ve gerçeğin ortaya çıkmasına katkı sağlayacaksınız. En acısı, onun emeği ile bir yere gelenlerin, onun sıkıntısı üzerine yaslanarak makam korumak veya alma çabasına devam etmesi. Bunun için siyaset, sorun çözmek yerine kendisi sorun oluyor. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.