Anavatanımızın sınırları dışında bırakıldığımız 1878’den günümüze, Kıbrıs Türk halkı olarak cezalandırılıyoruz, haksızlığa uğratılıyoruz;
1956-59 döneminde, Yunanistan’ın adayı ilhak etmesi amacı ile kurulan terör örgütü EOKA, sivil ve silahsız Türkleri katletti, karma köylerde yaşayanları göç ettirdi;
1959 Londra Zürih anlaşmaları ile kurulan iki halklı Kıbrıs Cumhuriyetinde Rum, ekonomik ve sosyal bakımdan Türkleri koruyan maddelerin uygulanmasını engelledi ve ortak yönetimin başarılı olamamasını yaşatılamamasına sebep oldu;
1963 Akritas planı uyarınca Rumlar, Türklere saldırdı, devletten kovdu, katletti, göçe zorladı (Ortega raporu);
1963-74 döneminde Rum yönetiminin resmi polis ve askerleri, tüm Türk yerleşim yerlerine saldırarak Türkleri katletti;
1974’de Yunanistan’ın teşviki ile Kıbrıs Elen Cumhuriyeti kuruldu ve İfestos planı ile Türklerin katliamına kalkışıldı;
Türkiye’nin garanti anlaşması uyarınca adaya müdahale ederek katliamları durdurarak iki halkın barış içinde yaşaması sağlandı;
Acheson planından Annan planına kadar hazırlanan tüm anlaşma planlarını, Türklerin kabul etmesine karşın, Rumların reddettiğini herkes biliyor;
1964’de sözde adada barışın tesisi amacı ile katil Rum yönetimi Kıbrıs Cumhuriyeti olarak kabul edildi;
2004’de Kıbrıs Cumhuriyetinin kurucu ortağı olan Türk halkının görüşü alınmadan sadece Rum halkını temsil eden güneydeki yönetim, AB üyesi yapıldı;
Avrupa Birliği tüm adanın üye alındığını açıkladığı halde milyarlarca Avroluk mali yardımları sadece Rum halkına yaptı;
Kıbrıs Cumhuriyetinin sadece kurucu ortaklarından bir olmasına rağmen Rumlar denizlerdeki hidrokarbon kaynaklarından tek yanlı yararlanmak çabasındadır;
Tüm gerçeklere rağmen neden saldırgan ve suçlu olan Rum sürekli ödüllendiriliyor, ,mağdur edilen zarara uğratılan Türk halkı cezalandırılıyor?
Kıbrıs Türk halkı olarak ambargo ve izolasyonlarla cezalandırılmamızın mağdur edilmemizin nedeni, dayanağı nedir?
Suçumuz Türk- Müslüman olmak, Anadolu halkının parçası olmak, Hristiyan olmamak mı?
Kıbrıs Cumhuriyetinin iki kurucu ortağından sadece biri olan Rum yönetiminin,1960’ta kurulan Kıbrıs cumhuriyeti kabul edilmesi uluslararası anlaşmalara ve hukuka aykırı değil mi?
Rum-Yunan, batılı emperyalistler ve onların güdümünde olan AB ile BM’nin federasyon dayatmasının nedeninin, Türkiye’yi uzaklaştırmak ve Kıbrıs’ı da Girit senaryosu ile Yunanistan’a bağlamak olduğunu art niyetli olmayan herkes biliyor.
Mevcut durumda garantör ülke olarak anavatanımız, Kıbrıs Türk halkının da adada yaşama hakkına sahip olduğunu hatırlatmalı ve KKTC’nin tanınmasını talep etmeli.
Kıbrıs meselesi ile ilgilenen tüm taraflardan, tarafsız davranmalarını, her koşulda Rum-Yunan ulusal tezlerini desteklemekten ve Kıbrıs Türk halkını siyasi nedenlerle izolasyonlarla cezalandırmaktan vazgeçmelerini istemeli.
Neden cezalandırılıyoruz?
Paylaş