Vatandaşlarımızın şikayetçi olduğu ve çözüm bekleyen bir çok önemli sorun, İçişleri Bakanlığının sorumluluk alanındadır. Bazı çok basit reformlar ile bu sorunların çözümü ve vatandaşların rahatlatılması mümkündür.
Halen pasaport, kimlik kartı verilmesindeki aşırı formaliteler vatandaşları sıkıntıya sokmaktadır. Örneğin İçişleri Bakanlığında mevcut doğum tarihi gibi bilgiler için vatandaşlardan getirmesinin istenmesi normal değildir. İçişleri bakanlığında fotokopi cihazı bulunmasına karşın, bazı evrakların fotokopisinin vatandaşlardan talep edilmesi de yanlıştır.
Hele arazisinin sınırlarının gösterilmesi için Tapu dairesine müracaat eden vatandaşlardan arazinin planının istenmesi, mantığa aykırıdır. Görevli memur, zahmet ederek istediği bilgileri kendi kayıtlarından bulmalıdır. Arazi sınırlarının gösterilmesi için Tapu Dairesine yapılan müracaatların İKİ YIL gibi çok uzun bir süre içinde karşılanması ibret vericidir.
İnşaat izinlerinin 8 ay ile 1 yıl gibi uzun bir zaman içinde verilmesi, rekorlar kitabına geçmesi gereken bir uygulamadır. İnşaat izinlerinin bu kadar uzun zaman içinde verilmesine karşın, bir çok kez yasalara aykırı izin verilmektedir. Oysa, inşaat dosyalarının İçişlerine bağlı Şehircilik Dairesinin başkanlığında oluşturulacak komisyonda incelenerek, en geç 1 hafta içinde verilmesi mümkündür.
Yürürlükteki yasaya ve şimdiye kadar yapılan tüm şikayetlere rağmen, hala daha pervasızca dere yataklarına inşaat izni verilmeye devam edilmektedir.
Son yıllarda büyük maddi kayıplara sebep olan sel felaketinin önlenmesi ‘Kamu Derelerinin Korunması’ yasasını uygulamakla yükümlü olan İçişleri bakanlığının sorumluluğundadır. ( Fasıl 82 Kamu Derelerinin Korunması Yasası)
Doğal alanlardaki yaban yaşamın korunup idamesi konusunda da, yetkili makam İçişleri bakanlığıdır.(Fasıl 18 Av ve Avla ilgili Yaban Hayatını Düzenleme yasası)
Doğal dengenin korunması için, halen İçişleri bakanlığı tarafından özel mülkiyette ve yaban hayvanların doğal yaşam ortamlarında avlanma ruhsatı verilmesi yerine, özel av çiftlikleri oluşturulması ve sadece buralarda avlanma yapılması sağlanmalıdır.
Harnup ve zeytin ağaçlarının katledilmesini önleyici yasanın uygulayıcısı da İç işleri bakanlığıdır.(Fasıl 63 Meyve Ağaçlarını Koruma Yasası) Maalesef yasaya rağmen, harnup ve zeytin ağaçları izinsiz olarak sökülmekte, taşınmakta, hatta basında ilan verilerek pazarlanmaktadır.
Doğanın kendi kendini yenilemesini ve kırsal alanlardaki arazilerin ağaçlandırılmasını engelleyen keçi zararlarının önlenmesi amaçlı yasanın uygulanmasında da, içişleri bakanlığı yetkilidir.(Fasıl 66 Keçiler Yasası)
Geçmiş yıllarda kırsal alanların korunmasında çok etkin olan desteban( kır bekçisi veya korucu) atanması ve faaliyetlerinin kontrolü de, içişleri bakanlığının sorumluluğundadır.(Fasıl 287 Destebanlar yasası)
Sivil Toplum Örgütlerinin kuruluşu, kayıtları ve faaliyetlerini ülke yararına sürdürmelerini sağlamak, kontrol etmek, izlemek, İçişleri bakanlığının yetki alanındadır. Bu çerçevede Sivil Toplum Kuruluşlarının kuruluş amaçları dışında faaliyet göstermesinin önlenmesi yine İçişleri Bakanlığının sorumluluğu alanındadır.
Halkın günlük yaşamındaki hizmetlerin çoğunu sağlayan Belediyelerin kontrolü ve hizmet gerekçesi ile toplanan vergilerin amaç dışında kullanılmasını engel olmak da, İç işleri bakanlığının sorumluluğu altındadır.
Görüldüğü gibi vatandaşların rahatlatılmasını sağlayacak birçok sorunların çözümü, İçişleri bakanlığına bağlıdır.