Hiçbir şey ulusal davadan daha önemli değildir

Hiçbir uygar ülkede, demokrasinin, ulusal çıkarların baltalanması ve kötü emellerin gerçekleştirilmesinde araç olarak kullanılmasına göz yumulmaz. 
Dünyaya demokrasi ayarı yapan ABD ile batılı emperyalistlerin, ülkelerinde Gazze’deki soykırıma karşı eylem yapanlara, ölçüsüz polis şiddeti uygulaması ve cezalandırması, ulusal çıkar ve hedeflerini, her şeyin üzerinde tutuklarını gösterir. 
Yakın geçmişte Wiki-leeks olaylarında da, basın ve ifade özgürlüğünü bir yana bırakarak, yayınları nedeniyle J .Assenger’i hapse atmışlardı.
Batılı bazı ülkelerde, Gazze’deki soykırım nedeniyle İsrail’in eleştirilmesi, yasaklamıştır. Halen ABD, Gazze soykırımının durdurulması için eylem yapanları ve medyayı susturmak amacıyle (antisemitizm)Yahudi karşıtlığını önleyici yasa tasarısı hazırlanmıştır. 
Görüldüğü gibi, hiçbir demokratik hukuk devletinde; ulusal çıkar ve politikalara, zarar verecek; açıklama, eylem ve davranışlara, göz yumulmaz.
Halkı içeriden çökertmek ve ulusal tezleri baltalamak amacıyle, yabancı siyasi partilerle işbirliği yapmak, demokratik hak mı?
BMGS kişisel temsilcisi Cuellar’a; BM ve AB nin bize yaptığı haksızlıkları, Rumun bizi ambargolarla çökertene kadar masada oyalamak istediğini ve yarım asırdan beri sürdürülen görüşmelerde bizimle yönetim gücünü paylaşmaktan yana olmadığının kanıtlandığını anlatmak yerine , Türk tarafını çözüm istememekle suçlamak, kime hizmet etmektir?
Siyasi ve ideolojik amaçlı eylemlerle, günlük yaşamın zorlaştırılması ve vatandaşların mağdur edilmesi, demokratik hak veya özgürlük mü? 
Düşman bir devletin, temsilcisinin ülkede ofis açmasına ve halka, karşı tarafın ulusal davasını benimsettirmesine hoşgörü gösterilmek, demokratlık mı? 
Devleti tanımayan ve KKTC yerine Kıbrıs’ın kuzeyi diyenlere, tanımadıkları KKTC bütçesinden maaş ve mali yardım yapılması doğru mu?
Tek dayanağımız anavatan ve yetkililerini yakışıksız sözcüklerle aşağılamak, dayanaksızca suçlamak, TC düşmanlığına öncülük etmek, özgürlük mü? 
Devletimizin aşağılanması, ulusal davamızın itibarsızlaştırılması , milli mücadelemizin olduğundan farklı gösterilmesi, kötülenmesi ve Rum ulusal davasının benimsettirilmesine çalışılması demokratik hak değildir; Çünkü İfade eylemi sonucunda, ihlal edilen diğer özgürlüklerin korunması gerekir.
KKTC Anayasasının 11.Maddesinde ‘temel hak ve özgürlüklerin, özüne dokunmadan, kamu düzeni, kamu yararı, genel ahlak, sosyal adalet, ulusal güvenlik, genel sağlık ve kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak gibi nedenlerle sınırlandırılabilir’ hükmü vardır. İLO’ya göre de, sağlık ve elektrik gibi temel hizmetlerde grev yasaklanabilir.
Ceza yasamızın 36 ve 39.maddleri,Devlete Karşı Hıyanet Suçunu düzenler: ‘Her kim Devlet Egemenliğini ortadan kaldırmak fiilini amaçlayan bir niyet doğrultusunda hazırlanmış bir yazıyı yayınlarsa, ağır suç işler ve müebbet hapis cezasını geçmeyen bir cezaya mahkum olur.
Ceza yasamızın 47 ve 48.Madeleri Devlete karşı nefret yaratmak ve Devleti küçük düşürmek, adaletin tecellisine karşı nefret yaratma, itaatsizliğe yol açmak ve KKTC uyruklular arasında huzursuzluk ve düşmanlık yaratmaya yönelik ifade ve fiiller ağır suç oluşturur ve 5 yılı geçmeyen bir cezaya mahkum olur.
İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin ifade özgürlüğünü düzenleyen 10/2 maddesinde ise, ‘Kullanılması görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler, demokratik bir toplumda, zorunlu önlemler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması veya yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması için, yasayla öngörülen bazı biçim koşullarına, sınırlamalara ve yaptırımlara bağlanabilir’ hükmü vardır.
Çeşitli nedenlerle atanmış ve seçilmiş yetkililerin aşırı hoşgörüsü; maalesef, anavatana saldırıların, 5.kol faaliyetlerinin, etik dışı, yıkıcı, zararlı, olumsuz söylem ve eylemlerin salgın hastalık gibi yayılmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle, mevcut yasalar uygulanmalı ve daha caydırıcı yasalar çıkarılmalı.