Her konunun uzmanı olmak

KKTC’de okuma yazma ve üniversite mezunlarımızın oranının en uygar ülkeler düzeyinde olması ile övünürüz.
Ancak KKTC’de birçok kişi okumadan, araştırmadan, uzmanların görüşüne aldırmadan, yaşanan deneyimleri dikkate almadan, gündemdeki her konuda uzman gibi yorum yapmaktan çekinmez.
Oysa uygar ve kültürlü kişiler, herkesin her konuda bilgi sahibi olamayacağını dikkate alır, bilgiçlik taslamaz, uzmanların görüş ve yorumlarına saygılı davranır.
Örneğin Maraş’taki vakıf malları ile ilgili olarak Rahmetli Denktaş, eski başhakim, evkaf müdürleri tarafından ayrıntılı ve belgelere dayalı görüşler ortaya konulmuştur.
Medyada da konunun uzmanları ile yapılan programlarda da, konu üzerinde ayrıntılı bilgiler verilmiştir.
Hal böyle iken bazı kişiler, ortaya konulan bilgileri dikkate almadan, belgeleri okuma gereksinimi duymadan, kişisel tercihlerine göre yorum yapmaktan çekinmez.
Bazıları ise, kulaktan dolma bilgi ve söylentilere dayanarak, adeta karşı tarafın gönüllü avukatlığına soyunmaktadır.
Aslında herkesin her konuda bilinçli ve uzman olmaması normaldir. Fakat insanların bilmedikleri ve uzman olmadıkları konularda yorum yapmaları doğru değildir.
Özellikle yükseköğrenim görmüş bazı kişilerin eğitimleri ile ilgili olmayan konularda, uzman gibi yorum yapması ve görüş ortaya koyması yanlıştır.
Kişisel görüşüme göre; herkes haddini aşmamalı ve bilmediği, uzman olmadığı konularda yorum yapmamalıdır.
Gerçek uzman ve entelektüeller, görüşlerini açıklamadan önce, gerekli araştırmaları yapar, hatta diğer meslektaşları ile fikir alış verişinde bulunur.
Gerçek bir uzman, konusu ile ilgili olarak, her şeyi bilmesinin mümkün olamayacağını bilir ve buna göre hareket eder. 
Zaten uygar ülkeler ile aramızdaki en önemli fark, bizim uzmanlığa önem vermememiz, görüşlerinden yararlanmamamızdır.
Bizde herkes her konuda uzman gibi hareket ettiği ve görüş ortaya attığı için, gerçek uzmanların görüşleri göz ardı ediliyor ve yararlı bilgilerinden yararlanılmıyor.
Yetişkin değerlerimizin görüşlerinden yararlanılmadığı için, sonuçta her konuda başarısızlık ve olumsuzluklarla karşı karşıya kalıyoruz.
Aslında herkesin her konuda bilgiçlik taslaması, her şeyi bilebileceğini hayal etmesi, gerçek uzmanların görüşlerinin umursanmaması, uzmanlığa önem verilmemesi, ülke için talihsizliktir.
Çünkü yaşanan dönemde, artık eskiden olduğu gibi gerekli eğitim ve öğrenim yapmadan, çekirdekten yetişme ile başarılı olmak düşünülemez.
Dünyada artık teknolojik gelişmelere ayak uydurmamız ve bilime, uzmanlığa önem vermemiz, saygı göstermemiz, yetişkin beyin gücünden yararlanmamız gerekir.
Uzmanlığın, bilginin, deneyimim önemsenmemesi yanlışının, maalesef devlette atanmış ve seçilmiş yetkili kişiler arasında da yaygın olduğu inkâr edilemeyen bir gerçektir. 
Bunun sonucu olarak da yöneticilerimiz, iç ve dış konularda beklenen düzeyde başarılı olamamaktadır.
Halen şikâyetçi olduğumuz olumsuzluklardan kurtulabilmemiz için, gerek yetkililerin, gerekse sade vatandaşların uzmanlığın önemini kabul etmesi ve görüşlerine saygı göstermesi gerekir.