Bu yıl yağmurlar bol oldu. Ancak bu bereket bize pek çok dert ve üzüntü de getirdi. Sel baskınları, taşkınlar ve 4 cana mal olan ciddi insani ve maddi kayıplar da yaşadık.
Namık Kemal; Mağusa’daki sürgünden sonra, Kıbrıs’ta geçen yılları için iki şeyden şikayet etmişti.
“Sivrisineklerden ve dedikodudan”
Bunlardan biri olan dedikodu, hakikaten adada hiç eksilmedi, hatta arttı. Diğer şikayeti olan sivrisinekler ise, özellikle 20. Yüzyılın ilk başlarında, sıtma gibi hastalıklar da taşımaları nedeni ile Kıbrıs’ta başlatılan mücadele ile taşıdıkları hastalığın, yani sıtmanın kökü kurutuldu.
Ayrıca tarımsal üretime büyük zarar veren çekirge zararlısına karşı da etkili olundu. Gerçi bu yıl yine çekirge zararlısı görüldü. Ancak önlem alındı.
Fakat, sivri sinek hiç eksilmedi. Ancak etkisi azaldı. Taşıdığı hastalık kurutuldu. Çünkü gerek devlet, gerekse yerel yönetimler her yıl, bu zararlının üreme alanlarına karşı etkili mücadele yürüttü.
Ancak bu yıl, bilinen su birikintilerinin dışında, pek çok alanda yağan bereketli yağmurlar nedeni ile sivrisineklerin üreyeceği pek çok alan oluştu. Her tarafta hala, yağan yağmurlarla beslenen küçük küçük göletler, bataklıklar oluştu.
Herkesin ortak tespiti şudur. Bu yıl insan boyunu aşan gömeçler de oldu. Kısacası pek çok yerde sazlıklar ve gayet geniş ve büyük otlaklar oluştu.
Bütün buraları sivrisinek ve haşere üreme alanlarıdır. Kısacası sivrisinek ve haşereye karşı ciddi mücadele gündemin başında olmalıdır. Bu planlanmalıdır.
Özellikle tifüs hastalığının yaygınlık göstermesi bizi uyarmalıdır.
Ayrıca unutulmamalıdır ki geçmiş yıllarda Esentepe de iki sıtma vakası gözüktü. Bu onlarca yıldan sonra ilk vaka oldu.
Bu yüzden halk sağlığı için ada çapında yaygın ve planlı mücadele başlatılmalıdır. Sivrisineklere karşı ilaçlama, biyolojik mücadele ve su birikintilerinin, bataklıkların kurutulması ele alınmalıdır.
Ancak yerel yönetimlerin mali yapısı açıktır ki ciddi sıkıntı içindedir. Milyarlarca lira tutara bedel olacak olan bu girişimi göğüslemekten uzaktırlar. Devletinde mali sıkıntıları olduğu açıktır.
Ancak bir turizm ve üniversite adasına dönen ülkemizde, bu alanların çabası ile adamıza gelen insanlar ile bu memleketin çilesini çeken kendi insanlarımız için bu işi ciddiyetle ele almalıyız.
Bu nedenle çok süratle Sağlık, İçişleri, Tarım ve Bayındırlık Bakanlığı gibi konu ile ilgili teknik elemanları ve ekipmanı olan Bakanlıklar ile Yerel Yönetimler, bir araya gelmelidir. Bunlara Sivil Savunma, Polis ve GKK de dahil olmalıdır. Başbakan ve dörtlü koalisyonu oluşturan partilerin Başkanları bu işin koordinatörü olmalıdır.
Buna bir kampanya ile vatandaşlar da dahil edilmelidir. Sivil toplum da bu konuya girmelidir. İş dünyası ekipmanları ile yapılacak planlama ile bu mücadelede yer almalıdır.
Bu bereketin ardından, halk sağlığını bozacak, yaşam konforumuzu, kaşınmalar, sivri sinek, haşere ısırıkları ve şişkinliklerle bozmamak için, bu işe önem vermeliyiz. En önemlisi sıtma ve benzeri hastalıkların yeniden bu adada hortlamaması için bunu öne almalıyız.
Yani artık yaz akşamları uyumak için eskinin namsiyesini, cibinliğini aramayalım.
Sıcaklar bastırmadan, halk sağlığı için güzel bir işi, yurdumuz ve insanımız için el birliği ile başarmalıyız...
Halk sağlığı, sivrisinek, namsiye, cibinlik...
Paylaş