Diyalog Gazetesi
2019-03-17 05:49:00

Felaketimize olacak

Dr. Orhan AYDENİZ

17 Mart 2019, 05:49

 Çeşitli nedenlerle her nasıl olursa olsun mutlaka Rumlarla birleşmemizi isteyen, birleşmeyi tek çözüm seçeneği gösteren ve bunun için çaba harcayanlar, Rumların istemediği ve memnun olmayacağı uygulamalardan kaçınmamızı savunurlar. 
KKTC’de yeni binalar yapılmasını, inşaat sektörünün gelişmesini, zararlı ve olumsuzluk göstererek, engellenmeğe çalışırlar;
Öte yandan güneyde gökdelenler yapılmasına, denizlere sıfır arsalara ve 1. sınıf tarım arazilerine villalar yapılarak on binlerce yabancıya pazarlanmasına ses çıkarmıyorlar;
Yabacıların ve anavatan iş adamlarının ülkemizde yatırım yapılmasını, kaynaklarımızın peşkeş çekilmesi olarak göstererek kötülemekte ve engellemektedirler;
Rum yönetimi başkanının ülkeleri dolaşarak yabancı yatırımcılar bulmak için uğraşmasının nedenlerini düşünmüyorlar, dikkate almıyorlar;
Düz işçi açığımızı ve sanatkâr ihtiyacımızı dikkate almadan, ülkemizdeki kuzeyli soydaşlarımıza vatandaşlık verilmesine karşı çıkıyorlar ve çeşitli baskılarla kaçmalarını destekliyorlar;
Basiretsizce uygulamalar sonucu ülkemizden kaçırılan kuzeyli soydaşlarımızın yerine gelen uzak doğulu ve Afrikalı işçiler için, endişe etmiyorlar;
İrademizin elimizden alınacağı gerekçesi ile Kuzeyli soydaşlarımıza vatandaşlık verilmesini istememelerine karşın, müzakerelerde ayrı seçme ve seçilme hakkımızdan vazgeçilmesi ödünü verilmesini normal kabul ediyorlar;
Atalarımızın Anadolu’dan geldiğinin ve oradaki halkın parçası olduğumuz gerçeğine rağmen, kimliğimizi kaybedeceğimizi ileri sürerek kuzeyli soydaşlarımıza vatandaşlık verilmesine karşı çıkmalarına karşın, dili, dini, milleti farklı olan üstelik bizi düşman kabul eden Rumlarla, her ne pahasına olursa olsun birleşmemizi istiyorlar;
Sırf nüfusumuzun daha fazla gösterilememesi için Kıbrıs dışında yaşayan 600 bin dolayındaki Kıbrıs asıllı Türklere seçme seçilme hakkı verilmesine karşı çıkıyorlar;
Rum yetkililerin nüfus üstünlüğüne sahip olmalarını ulusal dava olarak gördüklerini açıklamasından olsun gerekli dersi almıyorlar;
Kıbrıs’taki Rum nüfusunun 1963’te 360 bin olan nüfuslarını, Avrupa Birliği’nde doğurganlık oranı en düşük 3.ülke olmalarına rağmen, dış göçlerle 1 milyona çıkarmalarından endişe duymuyorlar;
Rum yönetiminin güneye yerleşmek isteyen tüm Yunan asıllı kişilere, hiç zorluk çıkarmadan vatandaşlık verilmesine tepki göstermiyorlar;
Rum yönetiminin para karşılığında yabancılara Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmesine ses çıkarmıyorlar;
Serbest dolaşım ilkesi uyarınca AB ülkelerinden ve Yunanistan’dan isteyen herkesin güneye yerleşmesine tepki göstermiyorlar;
Kıbrıs sorununun çözümünde Rumların sırf nüfus üstünlükleri avantajını öne sürerek adanın tümü üzerinde hak talebinde bulunduğunu önemsemiyorlar;
Rumların dış göçlerle nüfuslarını artırmaları ve aramızdaki açığın daha da büyümesi durumunda siyasi eşitliğe dayalı çözümü savunmamızın zorlaşacağını umursamıyorlar.
Rumların ENOSİS önünde tek engel gördükleri Türk ordusunun ayrılmasını ‘empati’ masalı ile kabul etmelerine karşılık, güneyde İngiltere yanında Yunanistan’a ve Fransa’ya da askeri üs verilmesine tepki göstermezler;
Kısaca, Rumları memnun ederek bizimle birleşmeye razı etmek mümkündür. Fakat yapılacak anlaşma Girit Türklerinin kaderini paylaşmamıza sebep olacaktır. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.