Bazı siyasiler ile onlara inananlar, KKTC’deki tüm sıkıntı ve sorunların Rumlarla aramızda bir anlaşma yapılmamasından kaynaklandığını ileri sürüyor. Tüm sorun ve sıkıntılardan kurtulmamızın çaresinin de federal birleşme olduğunu ifade ediyor
Oysa sorunlardan kurtulup kurtulmayacağımız, yapılacak olan anlaşmanın koşullarına bağlıdır. Bu nedenle herhangi bir çözümün her derde deva olacağı ve şimdi şikayet ettiğimiz tüm sorunlar ile sıkıntılardan kurtulmamız görüşü dayanaksızdır.
Hele Rum tarafının dayattığı ve bizdeki sol kesimin benimsediği şekilde bir birleşme, şimdikinden çok daha kötü durumda olmamıza ve Filistinlilerin kaderini paylaşmamıza sebep olacak.
1978’de Türk bayrağının gönderden indirilerek yerine İngiliz bayrağı çekildiği zaman atalarımızın çektiği acıyı dikkate almayan, Anavatanın koruması altında olmadığımız 1878- 1974 arasındaki dönemin ne kadar sıkıntılı olduğunu bilmeyenler, Rum’un başat olacağı federal ortak yönetimde karşılaşacağımız felaketin ne kadar can yakıcı olacağını tahmin edemez.
Kişisel görüşüme ve saptamalarıma göre bazı kişiler; sırf geçici maddi çıkar, hayali beklentiler, kompleks, sapık ideolojik saplantılar ve dayanaksız Türkiye fobisi nedeniyle, ısrarla iki halkın birleşmesini savunuyor.
Yoğun 5. Kol kampanyalarının etkisinde kalan bazı vatandaşlarımız ise, geçmişte olanları bilmedikleri için, şimdi sahip oldukları özgürlüğün değerini takdir edememekte ve dereyi geçene kadar yüzlerine gülen Rumlar ile destekçilerinin söylemlerine kanarak, birleşik bir yönetimde mutlu olacaklarına inanıyor ve bunun şampiyonluğunu yapıyor. Ancak, Rumların istediği şekilde federal birleşik bir çözümün kabul edilmesi durumunda, aynen Filistinlilerin durumuna düşürüleceğiz. Ondan sonra da artık bu günlere geri dönmemiz söz konusu olamayacak.
Hele kabul edilecek anlaşma ile ordumuzun adadan ayrılması durumunda, Rumlar sandıktaki yüzünü çıkaracak ve bugün onların borusunu öttürenlere bile yaşamını zehir edecek.
Yaşanan dönemde çözümü her derde deva ve cennet olarak reklam edenlerin, İngiliz idaresinde ve Kıbrıs Cumhuriyeti dönemindeki gerçekleri öğrenmelerini tavsiye ederim.
Geçmişi öğrenmeden, tüm olanları geride kalmış sayarak, yabancılara inanarak, aşırı iyimserlik içinde, önümüze konulan herhangi bir çözüm şeklini nimet olarak görmek ve göstermek felaketimize ve adadaki varlığımızın yok olmasına sebep olmaktır.
Kayıtsız şartsız nasıl olursa olsun, birleşik federal çözümü savunanlar acaba, geçmişte olduğu gibi iki halk arasında her alanda rekabet, sürtüşme, yarış ve çatışma olmayacağını neye dayanarak ileri sürüyor?
Ben şahsen geçmişi bilen, birleşik ortak devlette görev yapan ve o dönemdeki sıkıntıları yaşayan biri olarak ‘Ölümüne birleşik federal yanlısı olduğunu ileri sürenlerin, bu güne dek, birleşmenin hangi gerekçelerle çıkarımıza olabileceğini gerçekçi- inandırıcı-mantıklı görüşler ortaya koyduklarını görmedim.
Sadece, dünyaya açılma, gençlerin önünü görmesi, dünyalı olmak, Avrupa ile birleşmek gibi soyut ve yaşamımızda hiçbir önemli katkısı olmayacak kazanımlar elde edeceğimiz vaatleri ile halkı aldatmağa çalışıyorlar.
Malum birleşme yanlılarının bir yandan ‘Bu memleket bizim, biz yöneteceğiz’ sloganını dilinden düşürmemesi, öte yandan da sorunlarımızın çözümünü Rum ile birleşmemize bağlaması ikiyüzlülük olmaz mı?
Hele Kıbrıs Türk halkından hiçbir karşılık beklemeden fedakarca yardım eden anavatanımızın, bizim uzmanların da görüşü ile hazırlanan mali protokollerin uygulanmasını istemeyenlerin, öte yandan sorunlarımızdan kurtulmak için Rum’la birleşmemizi savunması mantığa aykırı değil mi?
Bizi ezeli düşman kabul eden Rum’la birleşmeyi savunan ve anavatanla entegrasyonu felaket gösterenlerin, halkımızın çıkarından yana olduğu kabul edilebilir mi?
Bilinen gerçeklere ve halen insanlıktan yana olanları üzen Filistin örneğine rağmen, hala daha Federal birleşmenin her derde deva olacağını ileri sürenler, neye dayanarak böyle bir görüşte olduklarını halkımıza inandırıcı ve somut gerekçelerle açıklamalıdır.
1960 KC döneminde Rum ve ortak yönetimin, acaba Kıbrıs Türk halkının sorun ve sıkıntılarının giderilmesinde herhangi bir yardımı oldu mu?
Halen Leymosun’da yaşayan soydaşlarımıza ana dillerinde ilkokul öğrenim hakkı bile tanınmaması, Batı Trakya’da ise orada yaşayan soydaşlarımızın ulusal kimliklerinin kabul edilmemesi, Avrupa Birliği ilkeleri ile yasalarına güvenilemeyeceğini göstermiyor mu?
Federasyoncular, acaba Rum-Yunan ikilisinin, olası birleşmeden sonra bizimle samimi işbirliği yapacağını neye dayanarak düşünmektedirler?
Sorunlarımızın olası birleşik federal çözümden sonra, bizi ezeli düşman kabul eden Rumların desteği ile kurtulabileceğimizi ileri sürmek yerine, siyasilerin popülist yönetim anlayışını terk etmesi ve devlet ciddiyetiyle, plan-programla hareket etmesi daha sonuç alıcı ve isabetli olmaz mı?
Federal birleşme her derde deva mı?
Paylaş
Aziz Kent 4 Yıl Önce
Sn Dr Orhan Aydeniz Dostum Eger RUMLARIN ISTEDIGI gibin bir federal sistemde andlasmayi kabul edersek Guney AFRICADA KI APARTHEID sistemi ile idare edilmemizi kabul etmis oluruz