Engelleyiciler ve zarar vericiler

Ülkemizde bazı kişi kuruluş ve siyasiler tutum ve açıklamaları ile misyonlarının Kıbrıs Türk halkına zarar vermek olduğu kuşkularını güçlendirmektedir.
Dayanaksız kötüleme kampanyaları ile Türk halkının faydasına yapılmak istenen tüm uygulamaları engellemeye çalışırlar.
Herkesin şikayetçi olduğu yönetsel aksaklıkların düzeltilmesi amacı ile hazırlanan yapısal reform programını, haksızca kötülerler.
Öte yandan, Türk halkına ve ülkemize zarar vermeyi misyon kabul ettikleri için, Geçitkale hava alanının atıl durumda kalmasını ve KTHY’nın batırılıp kaybedilmesini eleştirdikleri görülmedi. 
Yatırımcıları koro halinde, sömürü- peşkeş gibi modası geçmiş ve komik sloganlarla kötüleyip, engellemeye ve kaçırmağa çalışırlar.
Rahmetli Özal’ın ülkemizin serbest ticaret alanı yapılmasını kötüleyerek engellediler ve ülkemizi zarara uğrattılar.
Karpaz’a sinema platformu, petrol depolama tesisini yapılmasını ve yeni istihdam olanakları yaratılmasını engellediler.
Anavatanın büyük fedakarlıklarla bize su temin etmesini bile engellemeye çalıştılar. Projenin uygulanmasından sonra da bu olağanüstü hizmeti itibarsızlaştırmağa çalışıyorlar. Su protokolünün uygulanmasını engellediler. Böylece su projesi sayesinde yeraltı su kaynaklarımızın rehabilite edilmemesini sebep oldular.
Uçak biletlerinin ucuzlatılması amacı ile Ercan hava alanının anavatan tarafından iç hat kabul edilmesini, büyük bir papara ile kötüleyerek engellediler. Turizm ve üniversitelerin zarar uğramasına sebep oldular.
Anavatandan kablo ile elektrik teminine mantık dışı ve şeytanın aklına gelmeyen bahanelerle karşı çıktılar, engellediler. Halen yüzleri kızarmadan ve büyük bir pişkinlikle ülkemizdeki elektrik sorununu istismar ederek halkı kışkırtmaktadırlar.
Cumhurbaşkanlığı binalarının yetersiz olduğunun teknik raporlar ile sabit olmasına rağmen, anavatanın harcaması ile yapılmakta olan Cumhurbaşkanlığı ve Meclis yerleşkesini engellemeye çalışıyorlar.
Rum yönetimi başkanının, ülke ülke dolaşarak yabancı yatırımcıların güneyde yatırım yapmasını sağlamaya çalışmasına karşın, KKTC’ye gelen yatırımcılar kaçırılmaktadır.
Lapta-Alsancak bölgesinde marina yapmak için gelen yatırımcılara saldırdılar, kötülediler ve usandırıp kaçırdılar.
Yakın geçmişte Girne’de gökdelen yapılmasına şiddetle karşı çıktılar, eylemlerle ve medyada kötüleyerek engellediler.
Ülkemizde taş taş üstüne konulmasını engellemeyi misyon kabul eden içimizdeki zayıf halkalara artık devletin gereken yanıtı vermesi kaçınılmazdır. Özellikle temsil ettikleri bir kesimin çıkarlarını korumak amaçlı STÖ yöneticilerinin, her konuya karışmasına izin verilmemeli.
Çünkü bunların isteklerinin gerçekleşmesi durumunda, KKTC coğrafyası, güneyin yanında gece kondu mahallesi gibi kalacak. 
Kuşkusuz demokratik hukuk devletinde herkesin her konuda görüşlerini açıklaması normaldir. Fakat Kıbrıs Türk halkına hizmet edilmesini, ülkeye yararlı eserler, zenginlik kazandırılmasını engellemeye çalışmak demokratik hak olmayıp, Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını baltalamaktır.