Çavuşoğlu, Dendias, AB ve Sınır Kapıları...

Ankara’da gerçekleşen toplantıda basın önünde gerilimli bir tartışma yaşayan Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanları yine görüştü. Ama bu kez Sayın Çavuşoğlu ile Sayın Dendias 25 Maddelik bir anlaşma yaptılar. İki ülke arasında oluşan ciddi gerilime karşın bu önemlidir. 
Bu antlaşmanın esas vurgusu, bu yaz döneminin sakin geçmesine dönüktür. Zira iki ülkenin Pandeminin de tetiklediği ciddi sorunları ve turizm gelirine de ihtiyacı var. Dolayısı ile eğer aradaki gerilim nedeni ile savaş gemi ve uçakları havada ve denizde bir birleri ile gerilimli bir ortamda dolaşırsa; turizm gibi barış ve sükûneti temel alan bir sektörden verim alınamaz. İki ülke arasındaki serbest geçişleri de düzenlediler. Ayrıca, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Sayın Mitsotakis’in NATO Zirvesinde bir araya gelip görüşme yapma ihtimali de oluştu.
Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs ile tüm Akdeniz’de gerilim içinde olan iki ülkenin, ekonomi için bu yazın sakin geçmesi amacıyla attıkları bu adım önemlidir. Bunun için iki Dışişleri Bakanı iyi bir şey sağladı. 
Bu arada bizde pek yankı bulmasa da Fransa ve Almanya Bakanlar Kurulları, çevrimiçi ortak toplantı düzenledi. Bundan 62 maddelik bir ortak değerlendirme belgesi yayınlandı. Bu Ortak Belgenin uluslararası ilişkiler başlığı şunu ifade ediyor. 
“Doğu Akdeniz’de gerilimi düşürmeye devam etmek ve bölgesel krizlerin çözümüne katkı sağlaması şartı ile Türkiye ile karşılıklı yarar sağlayan işbirliğine dayalı ilişkilere yönelik stratejik çıkarlarımızı yeniden teyit ediyor ve karşılıklı yapıcı bir atmosferde işbirliğini genişletmeye hazırız.” Geçmiş dönemdeki ilişki vurgulardan daha düşük bir volüm taşısa da; AB’nin motor gücü olan iki ülkenin Ortak Bakanlar Kurulu Toplantısından çıkan bu Ortak Bildirge de önemlidir.
Hele Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanlarının görüşmesinden çıkan 25 maddelik antlaşmadan sonra, bu daha da dikkat çekicidir. Çünkü Fransa ve Almanya Ortak Bildirgesinde ifade edilen Doğu Akdeniz’deki gerilimi daha da düşürmek stratejik niyeti, Türkiye ve Yunanistan ilişkilerini ve doğrudan Kıbrıs sorununu da içine alan bir durumdur.
NATO Zirvesinde, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ile ABD Başkanı Sayın Biden zirvesi ile birlikte bunu düşündüğümüzde. Ayrıca NATO Zirvesi sonrasına sarkacak olan AB Zirvesinde de Türkiye- AB ilişkilerinin geleceğini değerlendirdiğimizde, bu 25 maddelik antlaşma daha da önemli oluyor.
Bu gelişmeler Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinin yumuşama ve gerilimden uzak bir ortamda olmasının önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle Sayın Çavuşoğlu ile Sayın Dendias’ın bu son buluşmalarında ürettikleri bu 25 maddelik antlaşma, iyi bir başlangıç adımıdır. Bu ortam, üç ülkenin halklarının hakkıdır. Dolayısı ile var olan yeteneklerini de bilerek, üç ülkenin insanlarının refahı, ekonomik gelişmesi için barış ve işbirliği temeline uygun atmosfer sağlamak zaruridir. 
Buna Kıbrıs’tan da katkı sağlamak, ana dili Türkçe ve Yunanca olan Kıbrıslıların da görevidir. Bu nedenle iç siyasi gaile ile karşılıklı hamaset diline değil, yapıcı bir dile ihtiyaç var.
Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanlarının sağladığı bu yeni olumlu adıma denk gelen bir şekilde; Kıbrıs’ta, iki taraf arasında sınır kapılarının açılması ve serbest geçişlerin yeniden başlayacak olmasının yol açacağı olumlu ortama; yeni olumlu noktalar ilave etmek gerekir.
Doğu Akdeniz ile Ege Denizi bu işbirliği ve barış ortamının gelişme alanı olmalıdır. Çünkü barış, aynı zamanda iş, aş ve ekonomik gelişme ile adaletin ve hukuk devleti ilkelerinin gelişmesinin besi yeridir.