Kıbrıs Türk halkı olarak anavatan sayesinde Kurban Bayramımızı, barış ve huzur içinde kutlamanın mutluluğu içindeyiz. Tüm halkımızın, ulusumuzun ve Müslümanların bayramını kutlarım.
İngiliz ve ondan sonraki dönemlerde de bayram törenleri camilerde kılınan namazdan sonra başlardı. Genellikle tüm erkekler bayram namazına giderdi.
Bayram namazından sonra küçükler büyüklerinin elini öperek bayramını kutlar, dualarını alır. Aile büyükleri de harçlık vererek çocukları sevindirir.
Yaşanan dönemde birçok kişi, bayramların eski tadının kalmadığını söylemekte ve geçmişi özlemektedir.
Kişisel görüşüme göre bunun birinci nedeni herhalde, bayramlarını vefat eden büyük ve sevdikleri ile beraber kutlayamadıklarından kaynaklanır.
İkinci nedeni ise, geçmişte bayramlar, aile büyükleri ile birlikte kutlanırdı. Yaşanan dönemde ise birçok kişi, bayramı yabancı ülkelere tatile giderek kutlar.
Bayramlar, mutlulukların paylaşıldığı, neşe, birlik, beraberlik, dostluk kardeşlik duygularının yayıldığı bir gündür.
Aile büyükleri ziyaret edilerek elleri öpülerek unutulmadıkları, önemsendikleri gösterilir ve mutlu edilir.
Bayramlarda kimsesizlere ve muhtaçlara sahip çıkılır, ziyaretlerle hastaların ve yaşlıların acıları hafifletilir.
Kurban Bayramı muhtaçlara, yardım elinin uzatıldığı onların mutlu edildiği bir gündür.
Bakımevleri, yaşlılar yurtları, huzur evleri yetimhaneler ziyaret edilerek sevindirilir.
Maalesef Covid-19 nedeniyle Kurban Bayramını, geçmişteki günlerde olduğu şekilde yakınlarımızı ziyaret ederek toplu halde kutlamak mümkün sıkıntılıdır.
Kendi sağlığımız ve sevdiklerimizin sağlığını risk altına sokmamak için pandemi döneminde, büyüklerimizin ve sevdiklerimizin bayramını ziyaret yerine telefonla arayıp kutlamak daha isabetlidir.
Kıbrıs Türk halkı olarak bayramları fırsat bilerek; birlik beraberlik duyguları güçlendirilmeli. Dargınlıklara son verilmeli, kin, nefret, kıskanma, şiddet, çatışma, duyguları terk edilmeli.
1963-74 döneminde her konuda olduğu gibi bayramlarımızı da Rum saldırıları ve kuşatması altında buruk kutlardık. Yollarda seyahat eden Türkler kaçırılıp katledildiği için, farklı yerlerde yaşayan aile bireyleri bir araya gelerek bayramlaşamazdı.
1974’ten sonra anavatanın koruması ve her konuda yanımızda olması sayesinde can ve mal korkusu içinde olmadan, barış ve huzur içinde yaşamamızın değerini takdir etmeliyiz.
Geçmişte yaşanan acı deneyimler unutulmamalı ve gelecek nesillerimizin de can ve mal korkusu içinde olmadan bayramlarını kutlama olanağına sahip olması için, anavatanın yanımızda olmasının yaşamsal değerini ve öneminin bilincinde olmalıyız.
Birlikten dirlik doğacağını unutmayalım. Zira milletimizin yükselmesi, muasır medeniyetler seviyesini yakalayabilmesi birlik, beraberlik, kardeşlik duygularının güçlenmesine bağlıdır.
Yüce milletimizin tarihindeki şanlı zaferlerin, ortaya koyduğu kahramanlık destanlarının, kurduğu medeniyetlerin, dünyaya ışık tutacak şekilde geliştirdiği kültürlerin temelinde, milletçe birlik ve beraberlik içinde olma bilinci vardır.
“Müminler ancak kardeştirler” ilahi hükmüne gönül vermiş ecdadımız birlik, beraberlik ve kardeşlik şuuruyla hareket etmiş ve üç kıtaya hükmetmiştir.
Onların torunları olan bizler de bayramları fırsat bilerek; bu toprakları bize emanet eden atalarımızın ruhlarının şad olması için onların doruk noktaya ulaştırdığı birlik ve beraberlik ruhunu kaybetmemeliyiz.
Her zamankinden daha fazla huzura - sükûna ihtiyacımızın olduğu zamanımızda, fitne ve fesatçılar bizi aldatmamalıdır. Onların oyunlarıyla oyalanmadan birbirimize yaklaşmalıyız.
“Kardeşimsin” diyerek kucaklaşmalıyız. Gönül birliği, ruh birliği ve cennet vatanda yaşama sevinci içinde olmalıyız.
“Müminlerin dertleriyle dertlenmeyen bizden değildir” buyuran sevgili Peygamberimizin bu düsturuna uymalıyız.
Bayram sevincini her günümüze yansıtmalıyız.
Her günümüz bayram gibi olsun.
Kalplerimiz Kur’an ve iman nuruyla dolsun. Gönüllerimiz saadetli, hanelerimiz bereketli, vücutlarımız sıhhatli, bayramımız mübarek olsun.
Yazımı Alvarlı Efe Hazretlerinin şu dizeleri ile bitiriyorum:
Can bula cananını,
Bayram o bayram ola.
Kul bula sultanını,
Bayram o bayram ola.
Hüzn-ü keder def ola.
Dilde hicap ref ola.
Cümle günah af ola.
Bayram o bayram ola.