Anavatanla işbirliği içinde hareket etmek yerine ona saldırmak, bizi düşman kabul eden Rum-Yunan-AB-BM’nin safında yer almak, dayattıkları çözümü savunmak çıkarımıza mı?
Rumların bizim düşündüğümüz anlamda federasyondan yana olmadığının anlaşılmasına rağmen, federasyona takılıp kalmak, masada oyalanıp ambargolarla çökertilmemiz tezgahına hizmet etmez mi?
Ulusal kimliğine ve dinine çok bağlı olan Rum çoğunluk ile birleşmek, asimile edilmemizi sağlamayacak mı?
Müzakerelerde Rum’un, BMGK’ parametresi olan iki bölgeli, iki toplumlu ve siyasi eşitliğe dayalı federal çözümü kabul etmediği ve kelime oyunları ile üniter yapıyı dayattığı kanıtlanmadı mı?
1963’ten günümüze bize düşmanca davranan BMGK’den ve emperyalistlerin çıkarlarına göre yorumlanan Uluslararası hukuktan medet ummak, mantığa aykırı değil mi?
Bir çeşit federasyon olan Kıbrıs Cumhuriyetinde, bizimle yönetimde güç paylaşımını içine sindirmediği ve müzakerelerde eşit ortaklığı kabul etmediği kanıtlanan Rum’la federasyonda ısrar etmek yanlış değil mi?
Halen Leymosun’da yaşayan Türklere, KC anayasasına aykırı olarak ana dillerinde eğitim hakkı tanınmaması, Rumların Türklere hiçbir hak tanımamakta ısrarlı olduğunu göstermiyor mu?
Anavatanın yanımızda olmaması ve desteğine sahip olmamamız durumunda, Rumlar ile varlığımızı kendi kimliğimizle devam ettirmemizi sağlayacak bir anlaşma yapabilmemiz mümkün mü?
Lozan anlaşmasına aykırı olarak B.Trakya’da yaşayan soydaşlarımıza yapılan baskılar, Rumların başat olacağı yönetimde başımıza neler geleceğini göstermiyor mu?
Rusya federasyonundaki Çeçenistan ve Tataristan federe devletlerinin müstemleke gibi olan durumu, federasyonlarda çoğunluğun başat olduğunu göstermiyor mu?
Güneyde ve Yunanistan’da yetkililerin açıklamaları, ENOSİS’e sıçrama tahtası olarak kullanılmak amacı ile federasyon- birleşmeyi dayattıklarını ortaya koymuyor mu?
1963’te silah zoru ile ortak yönetimden atılmamıza ve mağdur edilmemize rağmen, cezalandırılması gereken Rum’un ödüllendirilmesi, bizim de ambargolarla cezalandırılmamız, uluslararası anlaşmalar ile Uluslararası hukukun sadece emperyalistlerin çıkarına göre yorumlandığını göstermiyor mu?
Londra- Zürih anlaşmasına aykırı olarak, Rum yönetiminin KC kabul edilmesi, uluslararası hukukun masal olduğunu göstermiyor mu?
İki devletli çözüm yerine, şimdiye kadar bizi ambargolarla cezalandırıp çökertmeye çalışan Rum’un, emperyalist devletlerin ve AB ile BM’nin dayattığı federal birleşme seçeneğini savunmak, Girit senaryosu ile ENOSİS’in gerçekleştirilmesine hizmet etmek değil mi?
ENOSİS plebisiti düzenleyen, Annan planını reddeden, CTP eski başkanı Talat ile çözüm yapılmasına yardımcı olmayan AKEL ile şimdi birlikte hareket etmek çıkarımıza mı?
Anavatanın desteğinden yoksun kalmamız durumunda, Rum-Yunan- emperyalistlerin biçeceği kefeni giymek zorunda kalacağımızı bilmek için, kahin olmak mı gerekir?
Anavatanla çatışmak yararımıza değildir
Paylaş
Ilker Cankara 2 Yıl Önce
Yazilariniz dort dortluk. Milliyetci tavriniz ve gorusleriniz cok degerli. Allah yolunuzu acik etsin.
kenan uzun 2 Yıl Önce
ELINIZE YUREGINIZE SAGLIK