Rum yönetiminin sondaj provokasyonu karşısında, emperyalist ülkelerin ve bunların güdümündeki AB ile BM’in tutumu oldukça ibret vericidir.
Çünkü görünürde de olsa müzakereleri desteklediğini ileri süren emperyalist ülkelerle bunların güdümündeki AB, ve BM’in, müzakereleri durdurabilecek Rumların bu eylemini kınaması gerekirdi.
Ancak, Rum yönetiminin görüşmeleri sabote etmekle suçlanmaması bir yana, kayırıldığı görülüyor.
Dış basından yararlanarak derlediğim aşağıdaki bilgiler, Akdeniz’de oynanan oyunun iç yüzünü ortaya koyuyor.
1. ABD’nin, Kıbrıs’taki her iki halka ait olan yer altı zenginliklerinde Türk halkının da payı olduğunu göz ardı etmesi yanında, Rum yönetiminin çözüm görüşmelerini baltalayan, petrol sondaj faaliyetlerini ticari bir konu kabul ederek, Türkiye’nin şikayetlerini dikkate almıyor.
2.Derin denizlerde gaz ve petrol çıkarmanın maliyetinin yüksek ve çevre için felaket olması yanında, işletme ve naklinde ciddi zorluklar vardır.
3.Gün geçtikçe ortaya çıkan bilgiler, sondajdan en büyük payı İsrail ile ABD’nin alacağı daha sonra İngiltere’nin de sahneyi çıkması ile, Rumlara kedi payı kalacağını gösteriyor.Çünkü Noble Enerji şirketinin ortağı olan güney Kıbrıs’ta kayıtlı Delek Enerji ve Avner Enerji adlı 2 Yahudi şirketi, Afroditte %30 paya sahiptir.
4. 2010’de Meksika körfezinde Deepwater Horizon petrol platformunda meydana gelen kazadan sonra, Amerika hükümeti bölgedeki tüm petrol sondaj faaliyetlerini yasaklamıştı.Büyük çevre felaketine sebep olan bu kazadan 1 yıl sonra, çevre örgütlerinin şiddetle karşı çıkmasına rağmen, bölgede ilk arama izni Noble Enerji şirketine verildi.
5.Noble Enerji, İsrail’in münhasır ekonomik bölgesindeki Leviathan parselinde bulunduğu ileri sürülen zengin doğal gaz kaynağında, % 40 hisseye sahiptir.
6.Akdeniz,Amerika, Arjantin, Afrika Kuzey denizi, Çin’de de petrol ve doğal gaz arama faaliyetleri olan Noble Enerji şirketi, ayni zamanda korkunç bir zehir olan Metanol üreticisidir.
8.İsrail’in, Leviathan ve Tamar parsellerinde saptanan zengin gaz yataklarının işletilmesi için, Noble şirketi ile İsrailli yetkililer anlaşamadı.Çünkü milyarlarca dolarlık işletme sermayesi gerekiyor.Ayrıca İsrail’in komşuları ile savaş halinde olması nedeniyle, denizaltından borularla nakledilmesinde sorunlarla karşılaşılacağı kabul ediliyor.
9.İsrail Çevre Bakanı Gilad Erdan, petrol faaliyetleri esnasında en küçük bir kazanın çıkması durumunda, ortaya çıkacak felaketin Meksika körfezinden çok daha korkunç olacağı uyarısında bulundu. Uyarılarına rağmen denizde sondaj faaliyetlerinin başlatılması nedeniyle de istifa etmişti.
10.Türkiye Rum yönetiminin Akdeniz’de petrol çıkarma faaliyetlerine yardımcı olan şirketlerle iş yapmayacağını açıklamıştır.Bu durumda,yabancı şirketler Anavatandaki kazançlarını riske atmamak için, Rum yönetimi ile işbirliği yaparken iyi düşünmeli.
Sonuç olarak, Afrodit ve ada etrafındaki diğer parsellerde, gerçekten zengin doğal gaz bulunması durumunda bile, bunun işletilmesi oldukça sorunludur. Hatta bölge barışının bozulmasına yol açabilecek kadar risklidir.
Öte yandan,KKTC’de bir çok sivil toplum örgütünün petrol depolama tesisine bile karşı çıkmasına rağmen Rumların petrol sondajlarına tepki göstermemesi, konunun ciddiyetinin farkında olmadıklarını gösteriyor.
Akdeniz’de petrol krizi
Paylaş