Diyalog Gazetesi
2024-05-16 09:48:10

Yıldırım Mayruk, Barbaros Şansal

Ferdi Sabit SOYER

16 Mayıs 2024, 09:48

Yetenekleri, bilgileri Türkiye ve Kıbrıs ile sınırlı olmayıp, ünleri evrensel temelde olan değerli modacılar, Sayın Yıldırım Mayruk ve Sayın Barbaros Şansal; Kuzey Kıbrıs’ta gerçekleştirdikleri tüm yatırımları elden çıkartıp, adadan ayrılmaya karar verdiklerini açıkladılar. Yaptıkları açıklamada, KKTC’de kamu yönetiminin çöktüğünü, liyakatsizliğin doruğa çıktığını ve sağlık dahil muhaceretle ilgili hususlarda gereken hizmeti alamadıklarını ifade ettiler. Ayrıca demokratik olgunluk ve cesaretle de Türkiye Büyükelçisi Sayın Metin Feyzioğlu’nun Sayın Yıldırım Mayruk beyi aradığı ve ona özel kaleminin telefon numarasını vererek, bir sorunla karşılaştıklarında kendisini aramalarını söylediğini ve Sayın Yıldırım Mayruk’un da tüm kibarlığı ile “ imtiyaz aramadıklarını” söylediğini ifade ettiler.
Bu olay, bu topraklarda yaşayan herkesi sarsmalıdır. Çünkü artık anormal durum ve yapı normalleşti. Normal olanı düşünmek ve beklemek ise anormal oldu. Zira normal olan, devlet yönetiminde hukukiliğin esas olması, kamu yönetiminde de verimlilik ve insan odaklı hizmetin, her yurttaş ve insan için yasalar temelinde verilmesidir. Kamu yönetiminde bunda dün de sorun vardı. Ama artık olanı biteni sorun olarak tanımlamak mümkün değildir. Çünkü kamu yönetiminde resmen bir çöküş ve tıkanma gerçekleşti. En gerekli dairelerde, bilgi ve liyakat gerektiren pek çok kadro boştur. Bunlar, sınavla belirlenecek nitelikli kadrolarla doldurulacağına, kamu yönetimine, partizan ve siyasi amaçların belirlediği hiç bir kıstasa uymayan istihdamlar yapılmaktadır. Kamu yönetiminin pek çok alanında esas işleri döndürecek kadrolarda ise boşluklar devam etmektedir. Ayrıca Kamu Yönetiminde Üst Kademe yöneticileri dur otur, aynı partinin, hatta aynı Bakanın görevde olmasına karşın değiştirilmekte, biri gelip, öteki gitmektedir. Onlarca Müdür, Müsteşar son zamanlarda değişmiştir. Böylece Kamu Yönetiminde zaten sorunlu olan bilgi birikimi, devlet hafızası ve liyakat tam bir çöküşe ulaşmıştır. Kısacası Sayın Mayruk ve Sayın Şansal’ın ifade ettiği husus, yalnız ülkeye ikamet için gelen insanlar için değil, ama her yurttaş için bir çıkmaza dönmüştür. Üstelik özellikle dünden daha fazla yaşanan bir gerçekte, bunun üzerine tuz biber ekmiştir. Siyasi alanda bu topraklarda yaşanan insanların iradeleri, o nispette olmasa bile; Bayraktarlık, Sancaktarlık, Yönetim ve Elçilik dönemi saydığımız 1964- 1974 arası dönem benzerine dönmüştür. Artık yönetimde etki, demokratik iradenin belirlediği dinamizme dayanmamaktadır. Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk Toplumunun demokratik olgunlaşma ile aştığı eski hale, ilan edilmeden gelinmiştir. Bu hal ne idi? Kıbrıs Türk Toplumunun Bakanlar Kurulu Toplantılarına Sayın Büyükelçi de katılıyordu. Bu aşıldı. Ancak günümüzde erki ele geçirme veya erkte kalma niyetinin siyasi alanda, halkın özgür demokratik iradesinin darbelenerek müdahalelerle belirlenmesinin gelişmesi ile artık, her yurttaş gibi Kuzey Kıbrıs’ta yaşamayı seçen Türkiye vatandaşları ve başka insanların sorunları aşmak veya isteklerini yerine gelmesi için başvurdukları merci, Büyükelçilik olmaya başladı. Çünkü yalnız vatandaşlar değil. Aynı zamanda Yerel Yönetimler, İş Dünyası, Esnaflar, Üreticiler de sorunlarını aşmak veya projelerine destek sağlamak için öncelikle başvurdukları yer Büyükelçilik oldu. KKTC Siyasi Otoritesi ve Kamu Yönetimi ise oralarda bağlananın yaşama geçmesi için işi gören bir “ takipçi” durumuna geldi. Buda bilgi, liyakat kaybını artırdı.
Evet, ülkeye giriş ve çıkış denetim altına alınmalı. Vatandaşlık keyfilikten ve siyasi iradeyi sulandırmak niyetlerden arındırılmalıdır. Ama aynı zamanda bu ülkeye iş, huzurlu bir yaşam, rahat bir ortam için gelen ve yerleşen insanların da ikamet izinlerini hızlandıracak ve kısa bir müddet sonra, seçme ve seçilme hakkı haricinde kalmalarındaki engelleri aşacak, Beyaz Kimlik Kartı uygulamasını, kriterler, değerler çerçevesinde hızlı geliştirecek değişimleri ele almak gerekir.
Bu açıklamalar nedeni ile ülkeden ayrılma kararı veren Sayın Mayruk ve Sayın Şansal’ın bu kararlarına üzüldüm. Onlara yaşamlarında sağlık ve başarılar dilerken, bu güzel ülke ve insanının yüreklerinde sevgi, saygı ile anılıp yaşayacaklarını da ifade etmek isterim. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.