Yeni yıla girerken iyimser görüşler ifade etmek adettendir. Ama KKTC Başbakanı Sayın Ünal Üstel’in, yeni yılın Ocak ayında, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Mehmet Yılmaz ile Mali Protokol görüşmeleri yapacağı haberleri üzerine farklı değerlendirme yapmak gerekli oldu. Neden? Çünkü 2025 yılına girerken, yaşamın her alanındaki ilişkilerin dövize indeksli olduğu Kuzey Kıbrıs’ta, Türkiye’nin ekonomi yönetimlerinin geleceğe dair öngörüleri önemlidir. Türkiye’nin Orta Vadeli Programındaki (OVP) öngörülenleri, KKTC ekonomi ve politika yapımcıları dikkate almalıdır.
Türkiye’deki OVP, 2024 yılında TL – Dolar kurunu 33,2 olarak öngörmüştü. Ancak bu yazıyı kaleme aldığım gün Dolar, KKTC piyasasında 35,16’dan karşılık buldu. İşte bu nedenle 2025 yılı için, Türkiye’nin; OVP’nın, TL- Dolar kurunu ne olarak öngördüğü bizim için hayati önem taşımaktadır. Bu na göre, 2025 yılında ABD Dolarının 42 TL olacağı öngörülmektedir. Üstelik TC Merkez Bankası uyguladığı para politikasında gelecek yıl, dövizi baskılama yöntemlerinden uzaklaşacağını da ifade etti. Türkiye’de, OVP’de öngörülen ve revize edilen pek çok veri, o öngörüleri aşarak gerçekleşiyor.
Nitekim, 2024 için öngörülen %33 enflasyon, daha sonra % 41 olarak revize edilmişti. Ancak TÜİK verilerine göre 2024 Kasım ayında enflasyon, bir yıl öncesinin Kasım ayına göre, %47, 09 olarak gerçekleşti. Şimdi Aralık enflasyonu ile birlikte bu %50 bandına yaklaşabilir. Genellikle gerçekleşmeler; öngörülerin ve o yılın içinde yapılan revizelerin de üstüne çıkıyor. Bu nedenle Doların 42 TL olması dahi, KKTC’de ekonomiyi ve insanları “allem kallem” etmeye yeter.
Yani Sayın Ünal Üstel, yapacağı görüşmede Sayın Mehmet Yılmaz’a bu konuyu anlatmalıdır. Çünkü bu nedenle Kuzey Kıbrıs’ta biz bu enflasyonu misli ile yaşıyoruz. Reel sektörlerimizin desteklenmesi ve devletin halka vermesi gereken hizmetlerin fazla aksamaması için Maliye’ye desteğin artması gerekir. Bu yardım değil, TL – Dolar ilişkisi nedeni ile eriyen kaynaklarımızın biraz takviyesi için gereklidir.
2024 için Maliye’ye destek için Türkiye’nin önce 5 milyar TL olarak öngörülen desteğinin revize edilerek 1,5 milyar TL’ye bağlanması. Ama gerçekleşmesinin ise 67 milyon TL olması nedeni ile Maliyenin içine girdiği çıkmazı yazmaya bile gerek yok. Bu ülkenin ekonomi yönetimi ve erki, Türkiye’nin OVP öngörülerinin Kuzey Kıbrıs’ı olumsuz olarak etkileyecek yanlarını ele almalıdır. Eğer bunlara dönük, “ bakar kör” rolü oynarsa, Kuzeyin insanı ve ekonomisi enflasyon karşısında “ kapıldım bahtımın rüzgarına” şarkısını söyleyerek sürüklenir gider.
‘Bakar kör’ olmamak
Paylaş