Diyalog Gazetesi
2017-04-18 10:02:04

Yeni sistem ve Kıbrıs

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 18 Nisan 2017, 10:02

Türk halkı; aylarca devam eden propaganda çalışmaları sonrasında Başkanlık sistemine geçilmesini az bir oy farkıyla kabul etti...
Ortaya çıkan sonucun Türk milleti açısından hayırlı olmasını diliyoruz...
Uzun yıllardan beri Avrupa kapısında bekletilen Türkiye’nin önümüzdeki süreçte yapacağı çok iş vardır...
Eğitimde ilerlemek, refah düzeyini artırmak, özellikle komşu ülkelerle ilişkileri düzeltmek, ama hepsinden de önemlisi ülke genelinde gerilimi ortadan kaldırmaktır...
Türkiye’nin şu an için en büyük ihtiyacı iç huzurun sağlanmasıdır...
Terörün bitirilmesi ve güvenli bir yaşama geçilmesidir...
Bir başka önemli husus ise; Türk ordusunun şimdikinden çok daha fazla caydırıcı bir güç haline gelmesidir...
Türk ordusunun güçlü olması; dosta güven, düşmana korku vermektir...
Dünyada yaşananlara baktığımız zaman, her zaman gurur duyduğumuz Türk ordusunun çok daha güçlü bir hale gelmesi gerektiğini anlamakta zorlanmayız...
Türkiye’nin gücü, Kıbrıslı Türkler için de sağlam bir gelecektir...
Aynı zamanda Doğu Akdeniz’deki hakların korunması ve sürdürülmesidir...

Çözüme gidilir mi?

Türkiye’nin dış politikadaki önceliklerinde Suriye, Irak, Mısır, AB ile ilişkilerin yanı sıra ağırlıklı olarak Kıbrıs sorunu vardır...
Müzakerelerin hızlandırılması ve Uluslararası Konferansın yeniden toplanması için Ankara’nın ‘garantiler konusunda’ nasıl bir tavır izleyeceğini merak ediliyor...
Rum tarafı, müdahale hakkını içermeyecek bir sistem üzerinde ısrar ediyor...
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin açıklamaları da, Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocas tarafından ortaya konan formülleri destekliyor...
Bu formüller; Türk askerinin adadan çekilmesini ve bir zaman dilimi içinde garantörlüklerin de sonlanmasını içeriyor...
Ancak; garantörlüklerin sonlanacağı güne kadar da tek yanlı müdahale hakkının olmaması isteniyor...
Kıbrıs sorununun çözümü için 2003 yılından beri ‘Bir adım önde’ siyasetini izleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Rum-Yunan tarafının bu istekteklerine olumlu karşılık vereceğini düşünmüyoruz...
Kıbrıs’ta çözüm olmasını isteyen ve birçok konuda önemli açılımlar yapan Türkiye’nin garantörlük hakkını terk etmesini düşünenenlerin yanılacaklarını biliyoruz...
Çünkü ‘olmayacak taleplerde bulunanların’ niyeti, bizlerle uzlaşmak değildir...
Onların niyeti, Kıbrıs sorununu ‘uzun vadeli plan’ çerçevesinde sürdürmek ve günü geldiğinde harekete geçmektir...
İşte o nedenle de ‘caydırıcı güç’ özelliği artırılmalı ve hem Kıbrıs üzerindeki haklar, hem de Kıbrıslı Türklerin can ve mal güvenliği sonsuza dek sağlanmalıdır...
Kıbrıs’ta çözüm istiyoruz...
Ancak, yaşananlardan çıkadığımız dersler; Rumların buna hazır olmadıklarını gösteriyor...
Kıbrıslı Türkleri hala azınlık sınıfı olarak gören bir anlayışla çözümü sağlamak imkansızdır...
O nedenle Türkiye’nin önümüzdeki süreçte KKTC’yi ekonomik yönden güçlendirecek adımlar atmasını bekliyoruz...
Özellikle altyapı sorunlarının çözümü, tarım ve turizm sektörünün canlandırılmasıyla KKTC’de işsizlik ve bütçede cari açık sorunu da ortadan kalkar...
Kuşkusuz; sadece Türkiye’nin mali yardımları yeterli değildir...
KKTC’nin de kendi iç siyasetini yeniden şekillendirmesi ve değişimlere hazır olması gerekiyor...
Yeni dönem hayırlı olsun...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.