Kuzey Kıbrıs’ta her şeyin kötü olduğunu iddia edemeyiz…
Bazı alanlarda güneyi kıskandıran başarılarımız da vardır…
Özellikle 5 yıldızlı otellerimiz arasında güneydekilerden daha kaliteli olanlar vardır…
Ayrıca kuzeydeki otellerde hizmet üstünlüğü görmezden gelinemez…
Başarılı işlerden biri de tüp bebek alanındaki gelişmelerdir…
Çok sayıda yabancı, tüp bebek için Kıbrıs’a geliyor ve bu şekilde sadece uzmanlara, hastanelere değil, otel, restoran, taksi gibi hizmetlere de para akıtıyorlar…
Bu iyi yanlarımızdan söz ederken, sağlık konusunda ciddi önlemlere ihtiyaç duyulduğunu da görmeden gelemeyiz…
Doğru teşhis ile doğru tedavi yapacak uzman doktorlara ihtiyacımız vardır…
Kucağınızda hasta bir çocuk tutuyorsunuz...
Cebinizde bol para var...
Fakat o hasta çocuğa hangi ilacı vereceğinizi bilmiyorsunuz...
Bunun için de işe tahlille başlarsınız...
Tahlil sonuçlarını gören doktor, çocuğun hastalığı konusunda teşhis koyarak ilaç reçetesini size uzatır…
İşte o nedenle KKTC için öncelik doğru teşhisin konmasıdır...
Siyasette doğru teşhis
Doğru teşhis sadece sağlıkta değil, siyaset alanında da son derece önemlidir…
Bulunduğunuz ülkede ana sorunun ne olduğunu bilerek, plan ve program yaparak geleceği şekillendireceksiniz…
“Efendim Rumlar adanın tümünü istiyor, bizimle eşitliği kabul etmiyor. Ne yapalım biz de yolumuza devam edeceğiz” diyenler vardır…
Peki yolumuz nedir?..
Bugün oldu hala Güzelyurt gibi birçok bölge insanı geleceğinden endişe duyuyor...
Oturduğu eve çivi çakmak istemiyor...
Güzelyurt’ta ölenler Lefkoşa’daki mezarlığa defnediliyor...
Bu yüzden Lefkoşa mezarlığında ölülere yer kalmadı...
Güzelyurtlu gençler; evlendikleri zaman Gönyeli civarında yaşamayı tercih ediyor...
Türk göçmenlerin yoğunlukta olduğu Güvercinlik’te, sınır köylerinden Akıncılar’da, Vadili’de, Paşaköy’de, Akdoğan’da hep ‘gelecek kaygısı’ vardır...
Böylesi psikolojik baskı altındaki insanlar uzun süre yaşayamaz...
KKTC’de yaşanan sıkıntılarından bir tanesi de budur...
Harekattan bu yana 51 yıl geçtiği halde bu sıkıntının devam etmesi üzücüdür...
Kıbrıs sorununda ikinci önemli mesele, haklılığımızı dünyaya anlatabilmektir...
Ne var ki; içte bile haklılığımızı reddeden gençler yetişiyor...
İki toplumun mülkleri
Kıbrıs meselesine devam edelim...
Rumların dış dünyada en büyük propagandası mülkiyet üzerinde yürütülüyor...
“Türkiye kuzeydeki mal ve mülklerimizi istila etti” diyorlar...
İyi güzel de, güneyde kalan Tük mallarını bizler niye anlatmıyoruz?..
Larnaka Havaalanı’nın Türk toprağı üzerine kurulduğunu bilmeyenler olabilir...
Ancak Baf Belediye Başkanı’nın yaptığı açıklamaları da mı göremiyoruz?..
Rum Başkan, Kıbrıslı Türklere ait malların özellikle siyasiler tarafından yağmalandığını, bu mallar üzerinden milyonlarca Euro’luk vurgunların yapıldığını söylüyor...
KKTC kanadı inanın bunları da görmüyor...
O zaman haklılığımızı dünyaya nasıl anlatacağız?..
Demek ki; Türkiye ile birlikte yeni bir politika geliştirilmeli ve dünya çapında tanıtım atağına girişilmeli, mal ve mülk yağmasının her iki tarafta da yapıldığının anlatılması çok önemlidir...
Güneydeki Türk mülkleri, kuzeyde kalan Rum mülklerinden daha azdır...
Çok doğru...
Öyleyse, fazla olanları parasını ödeyerek satın almalı, böylece Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) ağır ceza davalarından kurtulmalıyız...
AİHM; geçtiğimiz yıllarda Kıbrıslı Türklere ve Türkiye’ye bu konuda büyük bir iyilik yaptı...
“Mal Tazmin Komisyonu’nu kurun ve satmak isteyen Rumların malını satın alın” dedi...
Üstelik fiyatlar, gerçek değerin üçte biri kadar...
Komisyon 650 civarında satış başvurusunu sonuçlandırdı...
Ancak 7 bin dolayında yakın dosya yıllardır bekliyor...
Neden?..
Para yok da ondan...
Bugünkü hükümet, bir miktar kaynak yaratarak adım atma niyetini göstermiş olsa da yeterli değildir…
Daha çok kaynak yaratılması için gelirleri artırıcı adımları atmak kaçınılmazdır…
İyi pazarlar…
Hasan Nuri 13 Saat Önce
İçimizde yılların kötü Düzeni ile Haklılığımızı Reddeden Gençlerimiz Haksızlar mı yani ! Dünyanın gözü önünde KKTCde Yağmalayıp Koçanlayıp Sattığımız Rum Mülkleri Hırsızlık değil de nedir yani ! Neden Uluslararası Hukukun giremediği KKTCde Çalıp Sattığımız Rum Mülk Sahipleri tedirgin olmasın ki ‘ Yılların Yönetilemeyip bugün Tüm Sektörlerini batma noktasına getirdiğimiz Memurunu bile ödeyemeyecek duruma düşen KKTCnin geleceğinden neden gelecek arayan Gençlerimiz Edişeli olmasın ki ! Bazı Lüks Hotellerimiz var Çok doğru da Pahalılıktan ve Kirlilikten girilemeyen KKTCye gelecek TURİST mi var yani ! Ulaşım olmayan Bir Turizm Ülkesine hangi TURİST gidebilir ki ! Yetersiz Karanlık yolları çökmüş ‘ dökülen İlaçsız ve Uzman Doktorsuz Hastahaneleri ile Yönetilemeyen Siyaseti Beceremeyen KKTCdeki Yaşam Standartlarımızın düşmesini Soran mı var ! Zenginimiz Fakirimiz Gencimiz Yaşlımız 42 yıldır Yönetilemeyen 42 kere maşAllah KKTCde Uluslarası Hukuk dışında Tüm yaptıklarımızın elbet bir gün Bedelini ödeyeceğiz , Dünyaya KKTCyi ilan etmekle Çok Kolay yönetebileceğiz Sanmıştık ? Hiç de öyle olmadı ‘ İçine Düştüğümüz vahim Halimiz ile İçimizde Bizleri Kurtarabilecek bir Babayiğit var mı Acaba ?
Magusalı 3 Saat Önce
Ne güçlüdür ki Sağlık da güçlü olacak. Parası olanlar Sağlık aldır. Parası olmayanlar hastane köşelerinde sağlık aldır gibi görünüyor.