Diyalog Gazetesi
2025-04-24 09:27:43

Referandumun 21’inci yılı

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 24 Nisan 2025, 09:27

Kıbrıs sorunuyla ilgili tarihsel süreçte en önemli günlerden biri de 24 Nisan 2004 yılında gerçekleştirilen referandumdur…

Bugün unutulmaması ve sürekli canlı tutulması gereken bir gündür…

Özellikle Kıbrıslı Türklerin çeşitli etkinliklerle dünyaya mesaj vermesi için önemli bir fırsattır…

Bundan 21 yıl önce 24 Nisan günü; Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından hazırlanan ve AB tarafından da desteklenen kapsamlı çözüm planına yüzde 65 oyla “evet” demiştik…

Kıbrıslı Rumların yüzde 75’i ise siyasi liderliğin ve kilisenin etkisiyle “hayır” oyu kullanarak, adanın yeniden bütünleşmesini bertaraf etmişti…

Aradan 21 yıl geçtikten sonra bunları konuşmanın bir faydası var mıdır?..

Elbette vardır…

Annan Planı ‘İki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı’ federal çözümü öngörüyordu…

Rumlar o tarihte buna “hayır” diyerek 110 bin göçmenin evine, köyüne dönmesini engellemiş oldu…

Kıbrıslı Türkler ise, önceden verilen sözlere rağmen “evet” dediği halde ambargolardan kurtulamadı…

Avrupa Birliği “evet” diyen tarafı ödüllendireceğine “hayır” diyenleri tam üyeliğe kabul etti…

Adanın bir kesimine milyarlarca Euro akıttı…

Diğer kesimine gönderilen yardım miktarı 500 milyon Euro’yu da bulmadı…

İşte o nedenle her yıl 24 Nisan’da sesimizi yükseltmeli ve bizlere yapılan haksızlığı gür bir sesle tüm dünyaya anlatmalıyız…

Öncesi de önemli

Kuşkusuz; 2004 referandumu öncesindeki gelişmeleri de unutmamak gerekiyor…

Savaş sonrasında Kıbrıslı Türklerle, Rumların yeniden birleşmesi yönünde yoğun girişimler yapıldı...

Zamanın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kurt Waldheim tarafından hazırlanan çözüm planını Rumlar kabul etmedi...

Bir diğer Genel Sekreter Perez de Cuellar ‘çözüm belgesi’ sundu yine reddettiler...

Amerikan Planı hazırlandı yine olmadı...

Nihayet 2004 yılında Genel Sekreter Kofi Annan’ın adını taşıyan kapsamlı bir plan hazırlandı ve referanduma sunuldu...

Planın hazırlanmasında başrolü, eski Rum lideri Yorgo Vasiliu oynadığı halde, Rumların ezici bir çoğunluğu 24 Nisan 2004 referandumunda yüzde 75 gibi ezici bir çoğunlukla ‘Hayır’ oyu kullandı...

Kıbrıslı Türkler, geçmişte yaşanan acıları bir kenara itip “ortak bir gelecek” için çözüme güçlü destek verdi...

Özetle adanın yeniden bütünleşmesinin önünü tıkayan Rumlar oldu...

 Adanın bugün bölünmüş olmasının temelinde, kilisenin ve dönemin Rum lideri Tassos Papadopulos ile eski AKEL Lideri Hristofyas’ın, Kıbrıslı Rumları ‘hayır’a yönlendirmesi vardır...

“Evet” demiş olsalardı Kıbrıs’ın ekonomisi yükselişe geçer, herkes zenginleşirdi...

Maraş açılır, ülke turistlerle dolup taşardı...

O yüzden 24 Nisan 2004 referandumunun sonuçları her fırsatta dile getirilmeli ve Kıbrıslı Türklerin ‘çözüme katkısı’ dünyanın gözüne sokulmalıdır... 

Yorumlar (1)

Hasan Nuri 3 Saat Önce

Kıbrıslı Türkler olarak neden Neyi İstediğimizi biliyormuyuz acaba ! Annam Reforanfumunda Federal Çözüm’e Evet diyen Kıbrıslı Türklerin bugünkü yöneticileri ile Federal Çözümü İstemiyor da Egemen Ayrılığı mı istiyor acaba ! Sayıları Her geçen gün azalan Kıbrıslı Türkler Neyi İstiyor ki ! Kazıklayıp Kapı dışarı Ettiğimiz İngilizleri ‘ KKTCye gelen Yatırımcıları ‘ Londralı Türkleri mi istedik yani ! KKTCye doldurduğumuz Afrikalıları ‘ Yabancıları ve Dev Yatırımcı Asil Nadirleri mi gerçekten İstiyoruz ! Haddini bildirdiğimiz AB’yi BM’yi veya ABD’yi İsteyenimiz mi var yani ! Avrupalı Yaşamak İstemiyoruz da neyi İstiyoruz acaba ‘ Huyumuz var olsun bugün Türkiye de dahil Dünyada İstediğimiz mi kaldı ! Rumlar’ı ve Fransızları gerçekten istiyormuyuz ! ‘ Kimseyi İstemeyen KKTC’de bugünkü Halimizle kendimize Sormamız gereken ise Dünyada KKTCyi İsteyen Var mı Acaba Sorusu değilmidir yani !

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.