Diyalog Gazetesi
2014-09-15 08:51:48

Yanlışta ısrar olmaz

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 15 Eylül 2014, 08:51

Ülkenin her yanında dert var...
Umutsuzluk ve karamsarlık var...
İnsanlar geleceğini göremiyor...
Yarınlarının ne olacağını, çocuklarına nasıl bir gelecek bırakacaklarını bilemiyorlar...
İşsizler kadar, çalışanlar da kaygılı ve mutsuz...
Diyalog’un dünkü manşetinde okumuşsunuzdur...
Girne Belediyesi’nin 4 kişi için açmış olduğu münhale tam 90 genç müracaat etti...
Bunların tümü mimar ve mühendis...
Tümü işsiz...
Sadece iki yıllık bir süre için de olsa Girne Belediyesi’nde çalışmak için sabırsızlanıyorlar...
Aileleri, onlara yardımcı olabilmek için Belediye Meclis üyelerinden tutun, parti liderlerine kadar birçok ‘güçlü kesimden’ yardım alabilmek için çırpınıyor...
Neticede, 4 kişi işe alınacak, 86 kişinin umudu başka bahara kalacak...
Bu durum bizlere ülkede işsizliğin ne boyutlarda olduğunu gösteriyor...
Üniversitelerde açılan kontenjanların ne kadar plansız ve programsız olduğunu gözümüzün içine sokuyor...
Yaşanan bunca sıkıntıya karşın hiç kimse, ülke ihtiyacının hangi sahalarda olduğunu araştırıp, yeni bir strateji belirlemiyor...
Çevre artık isyan ediyor
Bir başka üzüntü kaynağımız ise dağların, ormanların, sahillerin, ana caddelerin, kent ve köy meydanlarının kirlenmesi, çöplüğe dönüşmesidir...
Güzel bir ülkenin bu kadar kirlenmesi karşısında yetkililerin ilgisizliği ve umursamazlığı hepimizi rahatsız ediyor...
Zaten bu ülkedeki tüm sorunların temelinde, siyasetteki kirlenme yatmıyor mu?..
Düzgün bir siyaset olsaydı, Kuzey Kıbrıs bugün herkesin kıskanacağı güzellikte bir ülke olurdu...
Hiç kimse açlık çekmezdi...
Hiç kimse işsiz kalmaz, gelecek kaygısı yaşamazdı...
Ne yazık ki; ülkenin doğası, zenginlikleri, herşeyi kötü siyaset yüzünden bu kadar kirlendi...
Hemen hergün gazete köşelerinde, televizyon ekranlarında onlara ‘yapıcı uyarılar’ yapıyoruz...
İddia ettikleri gibi bu ülkede işlerin iyi gitmediğini belirtiyoruz...
Çiftçinin, hayvancının, sanayicinin, narenciye üreticisinin, esnafın, taksicilerin sıkıntıda olduğunu, çok sayıda insanın iflas ettiğini, mahkemelerdeki suç dosyalarının ürkütecek boyutlara ulaştığını söylüyoruz...
Bu kadar uyarı karşısında yapılması gereken nedir?..
Uyarıları dikkate alarak, ciddi icraatlara girişmek...
Fedakarlık gerektiren önlemlere yukarıdan başlamak...
Devlet yönetiminde gereksiz harcamaları sonlandırmak...
Ama onlar bu tür uyarılardan yararlanmak yerine, işin altında başka şeyler arıyor...
Bu nasıl bir anlayış?..
Bir ülkenin yanlışlarını ortaya koymak, uyarmak ve icraat talep etmek bizlerin görevidir...
Artık başarısızlıkları görmezden gelecek veya şirin görünme pozisyonuna girebilecek bir durumda değiliz...
Memleketin altımızdan kaydığını fark etmek ve uyanmak zorundayız...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.